Meslek odaları ve hukukçular: Ultra otoriter rejimin ayak sesleri

Hukukçular ve meslek odaları, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan moderatörlüğünde meslek odalarının yapısını değiştirecek yasa hazırlığınına ilişikin online bir toplantı gerçekleştirdi. Avukat Turgut Kazan, Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan, Ziraat Mühendisleri Odası Avukatı Zühal Sirkecioğlu Dönmez, Avukat Nurten Çağlar, Mimarlar Odası Ankara Şube Avukatları Gökçe Bolat ve Revşan Deniz Çobanoğlu toplantıya konuşmacı olarak katıldı. 

"İKTİDARI MEŞRULAŞTIRAN MESLEK ODALARI İSTİYORLAR"

Ziraat Mühendisleri Odası Avukatı Zühal Sirkecioğlu Dönmez, “Bildiğimiz kadarıyla bu yasa taslağı için AKP TBMM’de iki çalışma grubu oluşturmuş, bir metin ortaya çıkmış. Meslek odaları yine olacak ama iktidarı meşrulaştıran meslek odaları istiyorlar” dedi.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan ise "Bu yasa taslağı ile meslek odalarının elini kolunu bağlamak hedefleniyor. İktidar, pandemi sürecini fırsata çevirerek, kamu gücünü de kamu yararına aykırı bir şekilde eşitsiz koşullarda kullanmaya başladı. Bayramdan sonra parlamentonun gündemine gelecek denilen yasa değişikliği için, odalarımız ve üst birliklerimiz eylem planlarını oluşturuyorlar. Bu ultra otoriter rejimin ayak sesleridir” diye konuştu.

"BURADAKİ TEMEL AMAÇ TEK SESLİLİK"

Adli yıl açılışının külliyede yapılmasına 50’nin üzerinde baronun tepki gösterdiğini, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın LGBTİ+ bireyleri hedef alan açıklamalarının uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirten Ankara Barosu hakkında linç kampanyası başlatıldığını ifade eden Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da “Biz bu manipülasyonun neden yapıldığını düşünürken hemen arkasından meslek odalarının seçim sistemlerinin değiştirilmesi gündeme geldi. Burada temel amaç bir temsili demokrasi sorununu gidermek değil, tek sesliliktir. Bunun amacı insanların hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı ile demokrasi mücadelesini vermesini engellemektir” dedi.

KAZAN: FEYZİOĞLU'NU YENİDEN SEÇTİREBİLME PROJESİ

Avukat Turgut Kazan ise “Bu siyasal iktidarın susturma projesidir, Metin Feyzioğlu’nu yeniden Türkiye Barolar Birliğine (TBB) seçtirebilme imkanını yaratma projesidir. İsteyen kendi barosunu kurar söylemi bir deli saçmasıdır. Bunu kabul etmek Türkiye’yi tüm dünyada zor duruma sokar ve ayıplanır’’ diye konuştu. Tarihten bir örnek veren Turgut, “İstanbul’daki seçimde son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin başkanı oldu. İngilizler meclisi basınca, meclis tatil edildi. Vahdettin’de meclisi fes edince, Cellaettin Arif bey Anadolu’ya geçti. Mustafa Kemal özel olarak Celalettin Arif Bey karşıladı. Mustafa Kemal 24 Nisan toplantısında 110 oyla birinci başkan, Celalettin Arif Bey 109 oyla ikinci başkan seçildi. Bir başka örnek ise İstanbul Barosuna hilafetçi Lütfi Fikri seçilmişti. Mustafa Kemal konuşmasında Cumhuriyetin yeni hukuk düzeninde hilafetçi bir başkan seçilmesini eleştirmişti ama baroyu lağvetmek gibi bir şey düşünülmedi” dedi.

Avukat Nurten Çağlar, etkisiz meslek odası isteminin küresel sermayenin Türkiye gibi ülkelerin daha fazla talana açılması olduğunu ifade etti. Mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin 200 küresel şirketin elinde olduğuna dikkat çeken Çağlar, bu şirketlerin yüzde 35’inin Amerikalı, yüzde 36’sının Avrupalı, diğerlerinin de Çin, Hindistan ve Japonya’dan oluştuğunu söyledi.

"ODALAR İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE KARŞI SUSMADILAR"

Avukat Gökçe Bolathükümetin, meslek odalarına karşı yıllardır yasal düzenleme girişimlerinde buluunduğunu hatırlatarak, "Meslek odaları ülkemizin her bir metrekaresine sahip çıktı. Tarım arazisinden deresine, suyundan Cumhuriyet değerlerine kadar sahip çıktılar. Odalar, insan hakları ihlallerine karşı susmadılar. Susmadıkları gibi de linç kampanyalarına rağmen avaz avaz bağırdılar. Hukuksal, bilimsel ve teknik bilgilerini toplumla buluşturdular. Sonuna kadar mücadele edeceğiz" dedi. (Ankara/EVRENSEL)

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan: Barolar sindirilmek isteniyor

Tüm barolardan seçim sistemlerine müdahaleye karşı ortak açıklama