Kayyum ve gözaltılara tepki: Bu kuşatma dayanışma ile aşılır
CHP, EMEP ve Sol Parti temsilcileri HDP’li 5 belediyeye kayyum atanmasını protesto etmek isteyen HDP’lilerin yerlerde sürüklenerek gözaltına alınmasına tepki gösterdi.
Özgür Özel, Şükran Doğan, İlknur Başer | Fotoğraf: DHA, Evrensel, Twitter
Burcu YILDIRIM
Ankara
CHP, EMEP ve Sol Parti temsilcileri, Ankara'da dün HDP’li belediyelere kayyum atanmasını protesto etmek isteyen HDP’lilerin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Fatsa Belediye Başkanı Terzi Fikri’yi hatırlatarak “Erdoğan kayyum atamayı darbeci Kenan Evren’den miras aldı” dedi. Sol Parti Başkanlar Kurulundan İlknur Başer iktidarın bu kriz sürecinden daha da otoriterleşerek çıkmak istediğini belirtirken, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan da salgında bile kayyumlardan geri durmayan iktidara karşı birlikte mücadele çağrısında bulundu.
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, HDP’li belediyelere kayyum atanmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’a darbeci Kenan Evren’den miras kaldığını söylerek “Kenan Evren Terzi Fikri’ye ne yaptıysa Erdoğan da kayyum atadığı yerlerde halka bunu yapmaktadır. Seçimle gelenin seçimle gitmesi, tankların karşınıza dikilmesi dışında unuttuğunuz bir şey olursa samimiyetiniz sorgulanır. Milli iradeyi ağızlarından düşürmeyenler milli iradeyi tanımamaktadır” dedi.
"AKP TEKRARLANAN İSTANBUL SEÇİMİNDEN DERS ALMAMIŞ"
Kayyum atanan belediyelerde halkın bir yıl önce çok yüksek oranlarla kimler tarafından yönetilmek istediğini söylediğini belirten Özel, iktidarın ise şimdi o belediyeleri ele geçirmeye çalıştığını ve kamu gücünü istismar ettiğini dile getirdi. 31 Mart seçimlerinin sonuçlarını tanımayan YSK darbesinden sonra tekrarlanan İstanbul seçimlerinde halkın verdiği mesajın, iktidar tarafından anlaşılmadığını ifade eden Özel, “Bu sivil darbeye de halk tepki gösterecektir. Sadece kayyum atanan yerlerde değil, tüm Türkiye’de halk dersini verecektir. Tabii 4 yıl sonra seçimlerde tepkinizi gösterirsiniz diye halka bekleyin demek mümkün değildir. Demokrasilerde barışçıl gösteriler sandık kadar meşrudur. Ancak hukuksuzluğa tepki göstermek isteyen insanlara şiddet uygulamak, bu gösterilere saldırmak AKP ve Erdoğan’ın yaptığı hukuksuzluklara bir başka hukuksuzluk ekliyor. Bu, demokratik yollardan elde edemediklerini ya da kendilerini savunamadıkları davranışlarını kaba kuvvetle bastırmaktır. Suçluların psikolojisi içinde davranmaktır. Halkın, seçtiği temsilcilerine saygı göstermeyenlere ve sandıkta yenemedikleri için masa başında yenmeye çalışanlara tepki göstermesinden daha doğal bir şey yoktur” diye konuştu.
EMEP’TEN DAYANIŞMA VE BİRLİKTE MÜCADELE MESAJI
Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan, iktidarın seçimle alamadığını baskı ve zorla almaya çalıştığını belirterek “İktidarın kendisine darbe hazırlığı yapıldığından bahsettiği bir süreçte seçilmişlerin zorla görevden alınması darbeciliğin ta kendisidir. Halkın seçilmişlerine ve halka darbe yapılıyor. Kayyum atamalarına tepki gösterenlere bölgede olduğu gibi Ankara’da da şiddet uygulanıyor. Görevden alınan belediye eş başkanlarının evleri basılıyor. Peki böyle yapılınca halk kendi seçtiği belediye eş başkanlarına sahip çıkmayacak mı?” dedi.
İktidarın her müsibet gibi salgını da fırsata çevirdiğini dile getiren Doğan, bir yandan Kürt halkının seçilmişlerine saldıran iktidarın öte yandan da meslek odalarının ve baroların yapısını değiştirecek yasa hazırlığına girdiğini söyledi. İktidarın seçimle ele geçiremediği her yerin üzerine gittiğini dile getiren Doğan, “Bugünlerde belki halkın sağlığı ve ekonomiye dair talepler öne çıktı ama bu yaşananlar demokrasi mücadelesinden vazgeçmemiz gerektiğini gösteriyor. Bu saldırılardan payını alanlar ve alabilecek olanlar olarak hepimizin yan yana gelmesi, dayanışma içerisine girmesi gerekiyor” dedi.
"OTORİTERLEŞEREK KRİZİ YÖNETMEYE ÇALIŞIYORLAR"
Sol Parti Başkanlar Kurulu Üyesi İlknur Başer, HDP’li belediyelere kayyum atanmasının halkın iradesinin gasbedilmesi olduğunu söyledi. Bunun kabul edilebilecek bir durum olmadığını ifade eden Başer, HDP Ankara il binasının ablukaya alınmasının ve birçok eyleme yapılan müdahalelerin iktidarın yönetememe krizini gösterdiğini söyledi. Saray rejiminin otoriterleşerek krizi yönetmeye çalıştığını, farklı sesleri yok etmeye uğraştığını belirten Başer, iktidarın bu şekilde kendi tabanını da konsolide etmeye çalıştığını dile getirdi. Başer, “Fakat bugün hayatın gerçekliği ortada. Hem iktidarın baskıları hem yoksulluk ve işsizlik had safhaya ulaşmış durumda. Sermayeye ve yandaşlarına her türlü kaynağı aktarırken halk açlık ve yoksulluk içinde. İktidar ne kadar otoriterleşse de karşısındakini yok etmeye çalışsa da biriken bir öfke var. Bu örgütlü bir güce dönüştüğü oranda halkın iradesini yok sayan düzeni sona erdirecektir” dedi.
