Cumartesi Anneleri 791'inci haftada da adalet talebini yineledi
Cumartesi Anneleri 791'nci hafta açıklamalarında gözaltında kaybedilen Örhan ailesinin üç üyesi için adalet istedi.
(Soldan sağa) Mehmet Selim Örhan'ın oğlu Adnan Örhan, Hayrettin Eren'in yeğeni Setenay Yarıcı, Fehmi Tosun'un kızı Besna Tosun, Örhan Ailesinin Avukatı Reyhan Yalçındağ | Fotoğraf: Cumartesi Anneleri
Cumartesi Anneleri, 791'inci hafta basın açıklamalarını koronavirüs salgını önlemleri sebebiyle sosyal medya hesaplarından canlı olarak gerçekleştirdi. Bu haftaki açıklamalarında, 26 yıl önce gözaltında öldürülen Mehmet Selim Örhan, Hasan Örhan ve yeğenleri Cezayir Örhan faillerinin yargılanmasını istedi.
791. haftanın açıklamasını 12 Eylül darbesi döneminde gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in yeğeni Setenay Yarıcı gerçekleştirdi. Yarıcı, “791’inci haftamızda son nefesini kaybedilen iki oğlunun ve torununun ismiyle veren Fatma Örhan’ın, torunlarına devrettiği hakikat ve adalet mücadelesine tanıklık edeceğiz” dedi. 2003 yılında Mehmet Selim ve Hasan Örhan’a ait kemikler Kulp’a bağlı Bağcılar köyü yakınlarında bir toplu mezarda bulunduğunu söyleyen Yarıcı, Cezayir Örhan’ın kemiklerinin ise, hala bulunamadığını belirtti. Yarıcı, “İstanbul Adli Tıp Kurumu’nda kimliklendirme çalışması yapılan kemikler 16 Temmuz 2004’te postayla Kulp Savcılığı’na gönderildi. Ancak defnetmek için kemikleri isteyen aileye Savcılık kemiklerin kaybolduğu bilgisini verdi. Aile ve İHD bu sefer de kaybedilen kemiklerin peşine düştü. Altı yıllık arayışın ardından Örhanlara ait kemiklerin, aynı toplu mezardan çıkan 6 kişiyle birlikte topluca kimsesizler mezarlığına gömüldüğü anlaşıldı” diye konuştu.
BAŞVURULARI REDDEDİLDİ
Ailenin savcılığa başvurarak, toplu gömülen 8 kişiye ait kemiklerin ayrıştırılarak, kendilerine teslim edilmesini talep ettiğine işaret eden Yarıcı, ancak savcılığın bu talebi “Ailelerin maneviyatının daha fazla bozulmaması adına” gerekçesiyle reddettiğini belirtti. İnsanlığa karşı suçun açığa çıkartılması gerektiğini vurgulayan Yarıcı, fail ve sorumlu konumunda olanların yargılanarak cezalandırılmasını istedi.
İNSANLIĞA KARŞI İŞLENEN SUÇLARDA ZAMANAŞIMI OLMAZ
Örhan ailesinin avukatı Reyhan Yalçındağ, 20 yılın ardından zamanaşımı uygulanarak dosyanın kapatılmak istendiğini hatırlatarak, "Ama insan hakları savunucuları olarak bizler bitti demeden bitmeyecek. Çünkü gözaltında kayıplar, gözaltında işkence, faili gizlenen cinayetler insanlığa karşı işlenen suçlardır ve zamanaşımına tabi tutulamaz. Sorumluların kimler olduğu belli olduğu için de zamanaşımının hükmü yoktur" dedi.
ÖNCE KENDİLERİ KAYBEDİLDİ, SONRA KEMİKLERİ
Mehmet Selim Örhan'ın oğlu Adnan Örhan, babasının gözaltına alındığı yerden seslendi. Babası, amcası ve kuzenin '94'te Bolu Komando Tugayı'ndan geldiklerini söyleyen askerler tarafından gözaltına alındığını ve bir daha haber alamadıklarını belirten Örhan, yaptıkları tüm müracatların sonuçsuz kaldığını söyledi. 11 yıl sonra Kulp'un Alaca Köyü'nde 8 kişinin olduğu mezarda, babası, amcası ve kuzenine ait kemiklerinde olduğunu kaydeden Adnan Örhan, "Bir mezarımız olsun diye kemiklerimizi almak için başvuru yaptık ama kemiklerin de kaybolduğunu söylediler. 2 yıl boyunca aradık, kemiklerin kimsesizler mezarlığında olduğu söylendi. Yine müracaat ettik ancak Kulp Savcılığı, insanın kemiklerinin bir torbada ve tek mezarda gömülü olduğunu belirterek bu nedenden dolayı mezarın açılmamasına karar verilmiştir. Ve bir mezarımız olmadı. Mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Yıllardır verdiğimiz hak hukuk mücadelesi devam ediyor. Taki katiller cezalandırılana ve adalet sağlanana kadar" ifadelerini kullandı.
(İstanbul/EVRENSEL)