25 Mayıs 2020 23:30

İşçi mektubu: Ses çıkarmazsak daha çok yoksullaşacağız

"Giderek daralan ekonomik koşullarla birlikte biz çalışanların yükleri iyice ağırlaşıyor. Salgın döneminde bile fabrika ara vermedi."

Fotoğraf: Spencer Davis/Unsplash

Paylaş

İkitelli Organize Sanayi Bölgesinden bir işçi

İkitelli sanayi havzasında bir fabrikada çalışıyorum. Fabrikada beş yüz kişiden fazla çalışan var. Günde on buçuk saat çalışıyoruz. Dinlenme süremiz çay ve yemek molaları dahil toplam bir saat. Ücretler ise asgari. Patron ücretleri düşük tutarak, üretimi daha da artırıp, cumartesi ve pazar günleri de bazı bölümlerde mesai yaptırarak üzerimizdeki sömürüyü artırıyor.

Giderek daralan ekonomik koşullarla birlikte biz çalışanların yükleri iyice ağırlaşıyor. Salgın döneminde bile fabrika ara vermedi. Vakalar olmasına rağmen belli başlı önlemler alınmış gibi gözükse de yeterli olmadığı için risk hiç bitmedi. Bitmeyecekti de çünkü beş yüzün üzerinde çalışandan bahsettiğimiz bir fabrika...

Çalıştığımız süre boyunca huzursuzluk, korku ve kaygı hiç eksik olmadı. Ama geçim kaygısının, işsiz kalma korkusunun daha baskın geldiğini söylemek abartı değil. İşyerinde birlikte çalıştığım arkadaşlarımın çoğu ek iş peşinde koşturuyor. Ancak salgından dolayı ek iş de eskisi gibi bulunamıyor. Dolaysıyla fabrikada fazla mesailer küçük de olsa yaraya merhem oluyor.

Fabrikada iki bölümde vardiya sistemi var. Haftalık dönüşümlü oluyor. Gece vardiyası on üç saat çalışıyor. Patronlar bizleri her fırsatta daha çok çalıştırmaya çabalıyor. Esnek çalışmadan düşük ücrete kadar nefes aldırmıyorlar. Çalıştığımız fabrika kısa çalışma ödeneğine başvuru yaptı, bazı çalışan arkadaşların hesaplarına İŞKUR bir miktar para yatırdı. Başvurunun kaç kişiyi kapsadığı konusunda ise herhangi bir bilgilendirme yapılmadı.

Önümüzdeki süreç çok daha çetin geçecek. Bunu hükümetin açıklamalarından ve daralan bütçemizden görebiliyoruz. Gelecek yeni zamlar, vergiler aldığımız asgari ücreti daha da ezecek. Bu da bizim daha çok yoksullaşacağımız anlamına geliyor.

Patronların yol haritası, önümüzdeki günlerde daha da belirgin ve keskin bir şekilde daha az işçiyle aynı işi yapmak hatta daha fazlasını yapmak şeklinde gündeme gelecektir. Bu da işsizler ordusuna yeni işsizlerin katılacağı anlamına geliyor. Umarım sendikalar da sermayenin önümüzdeki süreçte yapacağı hamlelere karşı bütün emek güçleri ile buna dair bir yol haritası tartışmış ya da tartışacaktır. Burada esas olan sadece üyelerine yönelik değil, olabildiğince daha geniş ve kapsamlı bir saha çalışması yapmalarıdır. Bunu yapmazlarsa önümüzdeki sürece çok da müdahil olma imkanı yakalanamaz.

ÖNCEKİ HABER

Çöp kamyonunun ezdiği 3 yaşındaki Engin Çelik yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

İskender Bayhan: Normalleşme, toplumun gerçekliğinden uzaklaşılarak ele alınıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa