26 Mayıs 2020 23:00

Covid-19’a karşı önlem YÖK’e karşı ÖTK

"Üniversite yönetimleri kendilerine bırakılan karar mekanizmasını online eğitim sürecinin bizatihi muhatabı olan öğrencilere herhangi bir danışmadan uygulamayı tercih etti."

Covid-19’a karşı önlem YÖK’e karşı ÖTK

Fotoğraf: Pngtree

Can ADAK

ODTÜ

Covid-19 Mart ayından beri hayatımızın büyük bir kısmını işgal etmeye devam ediyor. Mart ayından önce bir virüsün bir insana yapabileceği etkilerin sadece insan vücudu üzerinde etkisi olacağını düşünürken; gün geçtikçe korona virüs salgını bir sağlık krizinden daha büyük bir toplumsal krize evirilmektedir. Şimdiye kadar alışılmış yaşam pratiklerimizi değiştirmemiz gereken bu süreçte en önemli değişimlerden biri ise eğitim sürecinde yaşandı. 

ATANMIŞLAR VE YÖK GÖLGESİNDE EĞİTİM

Yüksek Öğretim Kurulu içinde bulunduğumuz bahar döneminin eğitim vize final dahil olmak üzere tamamıyla uzaktan eğitim şeklinde tamamlanmasını uygulama koydu. Bu karar tahmin edilenden çok daha fazla tartışmayı beraberinde getirdi. Korona pandemisi içerisinde belki de en fazla fikir ayrılıklarının yaşandığı tartışmalar eğitim ekseninde gerçekleşti. YÖK öğrencilere gönderdiği mail de üniversitelere ve öğretim üyelerine esneklik tanındığını söyleyerek bir nevi topu kendinden üniversitelerin yönetimlerine ve öğretim üyelerine attı. Üniversite yönetimleri ise kendilerine bırakılan bu karar mekanizmasını bahsi geçen online eğitim sürecinin bizatihi muhatabı olan öğrencilere herhangi bir danışma yapmadan uygulamayı tercih etti. Bilmek lazım ki üniversiteler güncel yönetmelikle Cumhurbaşkanı’nın atadığı YÖK’ün; yeniden cumhurbaşkanına önerdiği 3 rektör adayının cumhurbaşkanı tarafından seçilmesi ve bu rektöründe üniversitedeki kendi yardımcılarını ve fakülte dekanlarını ataması, bu atanmış fakülte dekanları ve yöneticilerinin katılımıyla oluşan senato ve üniversite yönetim kurulu aracıyla kararlarını alırlar. Görüldüğü gibi bu sistemde hem öğrencinin hem de kararlar ile ilgili rektörlüklerle farklı düşünmesi muhtemel diğer öğretim üyelerinin esamesi okunmuyor. Üniversitelerin yönetimlerinin öğrencilerin sorunlarının ve taleplerinin ne olduğunu bilmek açısından bir kaygısı yokken bazı derslerdeki bazı öğretim üyeleri kendi derslerinin işlenmesi adına öğrencilerle anket veya “meetingler” üzerinden bir eğilim yoklaması yaparak şekil vermeye çalışsa da özellikle final, vizeler ve değerlendirme kıstaslarında üniversite yönetiminin genel kararına uymak zorunda kalıyorlar. Ayrıca üniversitelerde böyle bir olağanüstü duruma karşı herhangi bir hazırlık olmamasından kaynaklı neredeyse tüm üniversiteler karar verme süreçlerinde hem geç kaldı hem de sık sık karar değişikliğine gitti.

ÖĞRENCİLER YİNE ZARARDA

Doğal olarak bu belirsizliklerden en çok etkilenen bu kararlara göre hareket etmek zorunda kalmasına rağmen kararların alınışında herhangi bir etkisi bulunmayan öğrenciler oldu. Öğrencilerin birlikte karar vermedikleri herhangi bir karar her bir öğrenci için ayrı bir sorun yaratabilir. Eğitim kampüste devam etmesi virüs tehdidini arttırabilir ancak halihazırda online eğitim sürecine elindeki ekipman veya erişim yetersizliği yüzünden katılamayacak her üniversitede yüzlerce öğrenci olduğu da bir gerçek. Bunun dışında öğrencilerin bir kısmı süreç içerisinde yaşadıkları sorunlar sebebiyle bu dönemki eğitimin not ortalamasına talep ederken dönem kaybı yaşamamak amacıyla ortalamasını bu dönem yükseltmek zorunda olan öğrencilerin ise elinde böyle bir seçenek bulunmuyor. Uygulaması veya laboratuvarı olan derslerimiz belirsizliğini koruyor. Çoğu üniversitede olan ders bağlama sorunu sebebiyle öğrencilerin bir dersten dahi kalmaları kendileri için gelecekte dönem kaybı yaratabilir. Bu sorunlarla baş edemeyen bazı öğrenciler için YÖK belki de kendileri için en kestirme çözüm olarak gördükleri kayıt dondurma seçeneğini uygulamaya koysa da burslarının yanması veya sene kaybı gibi kaygılar yaşayan çoğu öğrenci bu seçeneğe sıcak bakmıyor.

ÖTK’YI DA TALEPLERİMİZİ DE UNUTMADIK

Kısacası, içinde bulunduğumuz süreç her bir öğrenci bazında farklı sorunlar meydana çıkarsa da üniversiteler genele yönelik karar alırken kendi işlerini kolaylaştırmak adına genel ve talep dışı uygulamalarla cevap veriyor. Tam da bu sebeple bazı hocalarımızın bize yardım etmek adına yaptıkları da kaybolmuş oluyor. Peki, çözüm nedir?

Öğrencilerin taleplerini hem bu tarz kriz durumlarında hem de normal eğitim dönemlerinde bizatihi üniversitenin karar alma mekanizmasına katılarak, öğrencilerin temsilcileri vasıtasıyla fikirlerini belirtebilecekleri ÖTK mekanizmasının yeniden kurulması bu tip kriz durumları ve herhangi bir karar alma aşaması esnasında öğrencilerin taleplerini daha güçlü sesle duyurmalarına yardımcı olabilir.  Üniversitelerin yönetiminde tek seslilik ve demokrasiden kopukluk kimsenin faydasına değildir karşılaştığımız tüm sorunları güçlü bir mekanizma ile yönetime iletebilmek ise öğrencilerin kendi eğitim hayatlarına yön verebilme şansını tanıyacaktır. Tamamen politik sebepler ile işleyişlerine son verilen ÖTK mekanizmalarının değeri bu dönemlerde daha kolay anlaşılabilir. Öğrencilerin alacağı ortak kararın üniversite yönetimine iletilmesi ve bu kararın eğitim sürecinin bir numaralı muhatabı olan öğrenciler adına uygulanması hem üniversitelerdeki sürecin işleyişini hızlandıracak hem de üniversitelere eski demokratik özerk yapısını kazanmada fayda sağlayacaktır.

Evrensel'i Takip Et