Mülteci işçi: Yaşamaya çalışmak, hiçbir şeyi olmayanlar için çok zor
“Belki insanlık virüsle mücadele ediyor ama bizler de insan yerine koyulmadığımız bu yerde, yarı aç ve tok yaşamaya çalışıyoruz.”
Fotoğraf: Evrensel
Suriyeli mülteci işçi
İstanbul
Yaklaşık 7 yıldır İstanbul’dayım. Çağlayan’da tekstil işçisi olarak çalışıyordum. Salgına kadar bir işim vardı. İki aydır işsizim, ev arkadaşlarım da benim gibi işsiz. Evin kirası, faturalar her şeyi borç alarak çözmeye çalışıyoruz. Çocukken para kazanmaya başladığım bu yerde ilk defa bu kadar uzun süre işsiz kaldım.
Hepimizin o kadar çok paraya ihtiyacı var ki, Suriye’deki ailelerimize göndermemiz gerekiyor. Şimdi borç harç yaşamaya çalışırken yarın tekstil atölyelerinde hemen iş bulur muyuz bilmiyoruz. Ama bu yasakların bitiyor olması bizim için artık bir umut. Tekstil atölyesine bağımlı olsak bile başkaca işler aramaya çalışacağız. Çok şükür sağlığımız da yerinde. Yaşamaya çalışmak, hiçbir şey olmayanlar için çok zor. Hele bizim için daha da zor. Çünkü biz hayatta sadece bir şey için mücadele etmiyoruz. Yaşamak, yaşatmak bir yana, dışlanmamız, bu memleketin bir vatandaşı olmayışımız bir yana.
Kimi insanlara kalırsa bu virüs bile bizim yüzümüzden yayılmış. Biz yapmışız yani. Ben bu virüse yakalamadım bile ama yakalananlar var ve tedavi göremeyenlerimiz de öldü. Belki insanlık virüsle mücadele ediyor ama bizler de insan yerine koyulmadığımız bu yerde, yarı aç ve tok yaşamaya çalışıyoruz. Eminim bu durum sadece Suriyelilere özgü bir durum değil. Çünkü bu süreçte Türkiyeli olup da bizim gibi açlıkla mücadele eden arkadaşlarım var. Biz bu durumu herkesle birlikte kötü yaşıyoruz. Ama kimisine göre Suriyeli olmamız sorun. Bu durumda bile bizden nasıl nefret edebiliyorlar?
Suriye’deki savaşları biz çıkarttık da geldik sanki. Bu virüsü de biz yaydık! Sıradaki ne olacak bilmiyorum. Adana’da 20 yaş altının sokağa çıkma yasağı var diye Suriyeli bir çocuğu öldürdüler. Peki neden öldürdüler, Suriyelilere bir açıklama yapılmadı. Türkiye’dekilere de bir açıklama yapılmadı. Sanki biz çalışırken bu devlet bizim sırtımızdan para kazanmıyor? Buraya geldiğimizde atölyelerde yok pahasına çalıştırılırken yaş farkı gözetmediler. 5 yaşındaki çocuk haftalık 10 liraya çalıştırıldı. Kimse sordu mu savaştan kaçıp burada, bu yaşta neden çalışıyoruz? Hiç kimse sormadı. Yasak var diye bir çocuğu niye öldürmek isterler? Biz zaten ölümü göze alarak hayatta kalmaya çalışıyoruz. Devletlerin suçu bizim suçumuz olmuş. Ama biz de insanız, devletler insan değil.