Prof. Dr. Mustafa Durmuş: İlk çeyrekteki büyüme yanıltıcıydı
Prof. Dr. Mustafa Durmuş, yılın ilk çeyreğine ilişkin açıklanan büyüme rakamının yılın geneli için yanıltı olacağını ifade etti.
Fotoğraf: Pixabay
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, Türkiye ekonomisi 2019’un ilk çeyreğine göre bu yılın aynı çeyreğinde (ocak-mart) yüzde 4,5 büyüdü. Ekonomik parametrelerde hiçbir iyileşmenin olmadığı dönemde yaşanan ekonomik büyüme beraberinde “Bu şartlarda ekonomi nasıl büyüdü” sorusunu getirdi. Prof. Dr. Mustafa Durmuş, yılın ilk çeyreğinde henüz virüsün ekonomik etkilerinin hissedilmediği bir dönem olması, geçen yıldan gelen baz etkisi, kamu tüketiminin arttırılması ve artan ithalatın büyümeye etki ettiğini ifade ederek, “Söz konusu büyüme yanıltıcı büyümedir” dedi.
BÜYÜMEYE ETKİ EDEN FAKTÖRLER
Ekonomik büyümedeki baz etkisini değerlendiren Durmuş, “Geçen yılın birinci çeyreğinde büyüme eksi 2.3 oranında olduğu için ondan sonra gelişen her türlü yükseliş, ekonomide pozitif büyüme anlamına geliyor. Yani dibe vurup yükselme gibi. Dolayısı ile bu kadar dibe vurmuş büyümeden sonraki her büyüme, yüksek büyüme olduğu için, yüzde 4.5’lik büyümenin birinci nedeni oluyor. Buna da baz etkisi deniliyor. İkinci neden ise birinci çeyrekte koronavirüsün ekonomi üzerindeki etkileri gözükmedi. Bu da diğer bir etmen oldu. Onun için ilk çeyrekteki büyüme yanıltıcı bir büyümedir. Asıl olan bundan sonraki süreç” dedi.
TÜKETİM YÖNLÜ BÜYÜME
Büyümeye etki eden bir diğer faktörün de devlet harcamaları olduğunu söyleyen Durmuş, nihai tüketim harcamalarında devlet payının arttığını böylelikle kamu harcamalarının da yükseldiğini kaydetti. Kamu tüketim harcamalarının yüzde 6 oranında artması ve hane halkı tüketim harcamalarının ise yüzde 5 seviyesinde kalmasına işaret eden Durmuş, “Yani tüketim yönlü ekonomi büyümeyi yapmaya çalışmışlar. Burada devlet öncülüğü yapmıştır. Bu da bütçe açıklarına yansımaktadır. Öyle ki bütçe bu dört ay içinde ciddi açık verdi, özellikle mart ayında bütçe açığı rekor seviyelere ulaştı. Bu da devlet bu büyüme ile ilgili üzerine düşeni yapmaya çalışmış gibi gözüküyor. Baktığımızda sabit sermaye yatırımlarında yüzde 1.4’lük bir azalma var. Bu da yatırım harcamalarının düştüğünü gösteriyor. Haliyle bu veri istihdamın azalacağı, işsizliğin artacağı, yeni üretimin olmayacağı anlamına geliyor. O nedenle tüketimle büyütmeye çalışmışlar. Bu tüketimin önemli biçim de kamu tüketimi biçimindedir” değerlendirmesinde bulundu.
GERÇEK BÜYÜME NEDİR?
Büyümenin nitelikli ve istihdam yaratan büyüme olması gerektiğini ifade eden Durmuş, tüketimin artırılmasına dayalı bir büyüme stratejisinin yanlışlığına işaret etti. Durmuş, şöyle devam etti: “Biz çılgın büyümeyi savunmuyoruz. Büyümemiz bir kere nitelikli, kalıcı ve iyi ücretli bir istihdam yaratan bir büyüme olmalı. Her ne pahasına olursa olsun üretimin artırılması, tüketimin artırılması doğru bir yöntem değil. Toplum yararına olan mal ve hizmetler üretilmeli, diğerlerinden vazgeçilmelidir. Aksi durumda doğayı yok edip, emeği çok fazla kullanıyorsunuz, eşitsizlikleri daha da artırıyorsunuz. Özellikle kadın emeği, mevsimlik tarım işçileri büyümenin kurbanı oluyorlar. Özetle bu büyüme sahte büyümedir ve olsa olsa sermayenin, kârın büyümesi olabilir.” (Ankara/MA)