31 Mayıs 2020 04:20

Av. Erdal Kuzu: Bulunan toplu mezarla, kayıplara ulaşma umudu yeniden doğdu

Dargeçit’teki toplu mezarda bulunan kemiklerle kayıplara ulaşma umudunun yeniden doğduğunu söyleyen Av. Erdal Kuzu, yakınlarını kaybeden ailelerden savcılığa başvuru yapmasını istedi.

Dargeçit

Fotoğraf: MA

Paylaş

Ahmet KANBAL

Dargeçit’teki toplu mezarda bulunan kemiklerle kayıplara ulaşma umudunun yeniden doğduğunu söyleyen Av. Erdal Kuzu, yakınlarını kaybeden ailelerden savcılığa başvuru yapmasını istedi.

Mardin'in Dargeçit ilçesine bağlı kırsal Akyol (Derêca) Mahallesi'ne bağlı Libka Kanîya mezrasındaki bir mağarada önceki gün yurttaşlar tarafından toplu bir mezar bulundu. Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuru üzerine olay yerinde yapılan inceleme başlatıldı. İnceleme sırasında aralarında yakınlarını kaybeden avukatların da bulunduğu İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube avukatlarının alana girişlerine izin verilmedi. Yapılan inceleme sonucunda ise 35-40 civarı kafatası ve insan kemiğine rastlandı. Başlatılan soruşturma dosyasına ‘gizlilik’ kararı konulurken, bulunan kemikler incelenmek üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna (ATK) gönderilecek.

KEMİKLERİNE ULAŞILAMAYAN ONLARCA KİŞİ VAR

Toplu mezarın bulunduğu mağara, konum olarak Dargeçit ve Batman’ın Gerçüş ilçesi arasında bulunan Çîyaye Mawa alanında yer alıyor. 90’lı yıllarda yargısız infazların işlendiği bölgede gözaltında kaybedilip hala kemiklerine ulaşılamayan onlarca kişi var.

İnsan Hakları Derneği (İHD), kemiklerin 90’lı yıllarda kaybedilenlere ait olma ihtimali ile önümüzdeki günlerde daha önce açılan soruşturmalar ve devam eden Dargeçit JİTEM davası kapsamında soruşturmaya müdahil olmak üzere dilekçelerini Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına verme hazırlığında.

Savcılığın olay yeri incelemesi sırasında alana girmelerine izin verilmeyen isimlerden biri Derik ve Kızıltepe ile halen devam eden Dargeçit JİTEM dosyalarının avukatlarından Erdal Kuzu’ydu. Avukat Kuzu, bulunan toplu mezarı ve savcılığın gerçekleştirdiği işlemleri değerlendirdi.

Mardin ve ilçelerinin 90’lı yıllarda kayıt dışı gözaltı, kaybettirme ve yargısız infazların yoğun olarak yaşandığı bir bölge olduğunu ifade eden Kuzu, daha önce Derik, Kızıltepe ve Dargeçit’te benzer şekilde kazılar yapıldığını hatırlattı. O dönem yapılan kazılarda kaybettirilen insanların kemiklerine ulaşıldığını kaydeden Kuzu, “Dargeçit ilçesinde 2013 ve 2015 yılları arasında yapılan kazılarda o dönem gözaltına alınan ve kaybettirilen sivil yurttaşların kemiklerine ve cenazelerine ulaşıldı. Dargeçit bu anlamda Mardin’in en başta gelen ilçesidir. Bulundukları yer itibariyle şüpheli bir yer. Savcılık tarafından bugün yapılan çalışma İHD Mardin Şubesi’ne yapılan başvuru üzerine ve şubenin de savcılığa başvurması üzerine delillerin toplanması talebinde bulunuldu” dedi.

MİNNESOTA SÖZLEŞMESİNE AYKIRI

Delil toplanma sürecinde kayıp avukatları olarak çalışma alanına alınmamalarına tepki gösteren Kuzu, gözlemleri kadarıyla delil toplama biçiminin Birleşmiş Milletler (BM) Minnesota Sözleşmesine aykırı olarak yapıldığını kaydetti.

Kuzu, inceleme talebi kendileri tarafından yapılmış ile şikayetçi avukatlar ile kayıp avukatlarının alana alınmamasının hukuki bir gerekçesinin olmadığının altını çizdi. Savcılığın soruşturmanın ‘gizliliği’ gerekçesiyle kendilerini alana almamasının soruşturmanın adilane ve etkin yürütülmesi konusunda ciddi şüpheler uyandırdığını söyleyen Kuzu, “Biz bu anlamda gerekli resmi başvurularımızı yapacağız. En azından bu kişilerin kim oldukları, öldürme biçimlerini ve hangi gerekçe ile öldürüldüklerinin ortaya çıkarılması için gerekli çalışmamızı yapacağız” dedi.

"KAYIPLARA ULAŞMA UMUDU YENİDEN DOĞDU"

Kemiklerin İstanbul ATK’ye gönderilmesinin ardından hangi döneme ait oldukları, cinsiyetleri ve öldürülme biçimlerinin tespit edileceğini ifade eden Kuzu, Adıyaman’da devam eden Dargeçit JİTEM davasında ulaşılamayan 4 kişinin olduğunu, kemiklerin arasında bu 4 kişiye ait kemiklerin olabileceğini söyledi.

Henüz ulaşılamayan bu 4 kişiye ulaşma umudunun yeniden doğduğunu belirten Kuzu, kemiklerin bulunduğu bölgenin 90’lı yıllarda şüpheli olan yerlerin başında geldiğini dile getirerek, şunları söyledi: “Bu anlamda kemiklerin 90’lı yıllara ait olma ihtimalini daha da güçlendiriyor. En nihayetinde son kararı bilimsel kurul olarak addedebileceğimiz İstanbul ATK verecek. Bu çerçevede 90’lı yıllarda yakınlarını kaybeden insanların tamamının kan örneği vermek için Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına başvurması gerektiğini düşünüyoruz.”

"YAKINLARINI KAYBEDENLER SAVCILIĞA BAŞVURMALI"

Bu sürecin sürüncemeye yayılmadan kısa sürede sonuçlandırılması gerektiğini vurgulayan Av. Kuzu, “40 insana ait kafatasının bulunması ve bulundukları yer itibariyle ciddi bir olay. Adli makamların bu işi sürüncemeye bırakmadan en azından kimliklendirme ve ölme biçimlerini ortaya koyacak bilimsel raporu bir an önce alması gerektiğini düşünüyoruz. Yakınlarını kaybedenler açısından yakınlarına ulaşma umudu taşıyor. Bu anlamda Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak kan örnekleri vermek suretiyle DNA eşleştirmesi istemeleri en yasal haklarıdır. Bu anlamda 90’lı yılarda yakınlarını kaybeden insanlarımızın Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmaları gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

Konuya dair Valilik tarafından yapılan açıklamada, bulunan kemiklerin tarihi dönemlere ait olabileceği değerlendirmesiyle İl Kültür Turizm Müdürlüğünün bilgilendirildiği kaydedildi. (Mardin/MA)

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Açık öğretim kurumları sınavları 25-26 Temmuz'a ertelendi

SONRAKİ HABER

Hem korona hem işsizlik hem pahalılık | Esenyalı semt pazarında yurttaşlarla konuştuk

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa