Ankara'da emek örgütleri YSK ve LGS'nin ertelenmesi çağrısı yaptı
Ankara’da bir araya gelen emek örgütleri, milyonlarca öğrencinin salgın koşullarında gireceği YKS ve LGS sınavının sağlık açısından ciddi riskler taşıdığını belirterek ertelenmesini istedi.
Fotoğraf: MA
Ankara’da bir araya gelen emek örgütleri, milyonlarca öğrencinin salgın koşullarında gireceği YKS ve LGS sınavının sağlık açısından ciddi riskler taşıdığını belirterek sınavların ertelenmesi çağrısı yaptı. Sınava girecek gençlerle birlikte velileri, okul görevlileri ve kolluk sayısının sınav günü 5- 6 milyon civarında olacağının şimdiden belli olduğu belirtilerek alınan önlemlerin yeterli olmayacağı vurgulandı. Emek örgütleri LGS ve YKS sınavları için salgının kontrol altına alındığı dönemin beklenme çağrısı yaptı.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ankara Tabip Odası (ATO) ile Ankara Serbest Muhasebeci Ve Mali Müşavirler Odası Arama (ASMMMO) temsilcileri, Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YKS) ve Liseye Geçiş Sınavı’na (LGS) dair ortak basın toplantısı düzenledi. Ankara Tabip Odası (ATO) toplantı salonunda yapılan açıklamada konuşan ATO Başkanı Vedat Bulut, koronavirüs salgını döneminde yüzbinlerce öğrencinin sınava girmesinin sağlık açısından birçok risk taşıdığına dikkat çekti.
Sınav günü yaklaşık altı milyon insanın dışarıda olacağını söyleyen Bulut, “20 yaş altı genç nüfusun YKS günü 2,5 milyonu, LGS günü ise 2 milyonu ülke genelinde sokaklara çıkacaklar ve çoğunluk da toplu taşıma araçlarını kullanacaktır. Her öğrencinin yanında en az bir veli ile sınava gideceği düşünüldüğünde, buna sınav günü görev yapacak olan 700.000 den fazla sınav görevlisi ve kolluk güçleri de eklenirse, her sınav günü 5- 6 milyon civarında kişi dışarıda olacağı şimdiden bellidir. Her vatandaşın özel aracı olmadığından, toplu taşıma kullanmak zorunluluğu ve buna eklenen sınav telaşı sosyal mesafenin korunmasını zorlaştıracaktır. Bu durumda okul bahçesine veli alınmamasının da hiçbir önemi kalmamaktadır” dedi.
SINAV GÜVENLİĞİ RİSKTE
Bulut, sınav binalarına girişte alınacak önlemlerin tartışmalı olacağını ifade ederek, “Sınav binalarına girişte alınacak önlemlerin ne derece sağlıklı olacağı, ateş ölçümlerinin anlamlı olup olmadığı (öğrenciler ateş düşürücü alıp gelebilir), üst araması yapılacaksa temas artacağından korunmanın nasıl olacağı tartışmalıdır. Arama yapılmazsa bu defa da sınav güvenliğinin riske atılması söz konusudur” uyarısında bulundu.
Sınavların yapılacağı dersliklerin sıkı önlemler ve denetimler gerektirdiğine vurgu yapan Bulut, “3 saat yoğun mental strese bağlı daha sık soluma ile geçirilecek süre boyunca aynı havanın solunması, bu sürede öksürme ve aksırma ile havaya mikro damlacık yayılımının olacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Kaldı ki 3 saat boyunca sürekli maske kullanımının maskelerde oluşan nemlenme, karbondioksit havuzu oluşumuna bağlı riskler, alerjisi olanlarda solunuma etkileri nedeni ile sınav performansını etkileyeceği ortadadır. Pencerelerin açık bırakılması düşünülürse dışarıdan gelen gürültünün konsantrasyonu bozacağı bilinen bir başka gerçekliktir” diye konuştu.
VELİLER ENDİŞELİ
Öğrenci velilerinin çocuklarının sağlıkları ve sınav performanslarıyla ilgili endişe içerisinde olduklarını da söyleyen Bulut, şunları söyledi: “Ankara Tabip Odası’nı telefonlarıyla, mesajlarıyla arayan veliler, sorunlarının dile getirilmesini talep etmektedirler. Sınavlarla ilgili diğer bir sorun, dijital uzaktan eğitime verilen eğitim sisteminin doğurduğu eşitsizliklerdir. Çünkü bütün öğrencilerin televizyon, internet, bilgisayar olanaklarına sahip olduğunu varsaymak, ülke koşullarında mümkün değildir. Hükümet tarafından ‘normalleşme’ dense de, her gün bin civarında yeni vakanın açıklandığı, ölü sayısının 30’lar civarında ve dalgalanmalarla seyrettiği, salgın açısından bir kontrolün söz edilemeyeceği bu ortamda, LGS ve YKS sınavlarının yapılış biçimi öğrencilerin sağlığı ve başarısı için nitelikli ve uygulanabilir bir düzenleme ile birlikte, salgının kontrol altına alındığı dönemi beklemeyi gerektirmektedir. Bu sınavlar eşitsizlik getiren bir eğitim sisteminin sonucu olarak mağduriyet ve mahzuniyet getirmemelidir.” (Ankara/MA)