02 Haziran 2020 10:23

Meclisin ilk işi Bekçi Yasası'nı görüşmek oldu: Yeni kolluk bekçiler olacak

Meclisin ilk işi bekçilere geniş yetkiler veren yasa teklifini görüşmek oldu. Teklif, belirsizliklerle dolu. Partili Cumhurbaşkanının yeni kolluğu bekçiler olacak.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

Yargının “Bekçi kimlik soramaz” kararları üzerine harekete geçen AKP, bekçilere gözaltı ve kimlik sorma yetkisi veren kanun teklifini Meclis Genel Kuruluna getirdi. Bekçilere geniş yetkiler veren yasa teklifi belirsizliklerle dolu. Konuyu yakından takip eden CHP Milletvekili İbrahim Kaboğlu bu belirsizliklerin derin ayrışmalara ve kargaşaya neden olacağına vurgu yaparken, teklif ile partili Cumhurbaşkanı’nın yeni kolluğunun bekçiler olacağına dikkat çekiyor. 

Koronavirüs nedeniyle ara verilen Meclis çalışmaları Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi”  görüşmeleri ile başladı. CHP ve HDP’nin şerh düştüğü 18 maddelik teklif görüşmelerinin bu hafta tamamlanması bekleniyor. 

“Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi” hakkında CHP Anayasa Komisyonu Başkanı İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu, bu yasa teklifi için ‘parti kolluğu’ denilebileceğini duyurdu. Yazılı açıklama yapan Kaboğlu özellikle bekçilere tanınan geniş ve keyfiliğe açık yetkilerin devletin bireylerin hayat tarzına müdahale etmesi riskini içerdiğini vurguladı.

Kaboğlu teklifin belirsizliklerle dolu olduğunu belirterek, bu belirsizliklerin ayrışma ve çatışmayı getireceğini söyledi. Kaboğlu teklif ile bekçiler, polis ve jandarma içinde ve dışında adeta 3. bir silahlı kolluk olacak ve verilen görev ve yetkiler yelpazesinde de, idari ve adli kolluk ötesinde, yerel yönetimlerin yetkilerini, hatta yurttaş hak ve sorumluluklarını da kapsamına alarak, “görev+yetki+sorumluluk” zinciri bakımından Anayasa’ya açık aykırılıklar oluşturacağını söyledi.

MEÇHUL, BELİRSİZ, ÖNGÖRÜLMEZ

TBMM Anayasa Komisyonu CHP Sözcüsü Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu belirsizlikler nedeniyle bekçilerin keyfi davranma ihtimalini şöyle açıkladı: 

  • “Teklifteki birçok düzenleme; hukuki belirlilik ve güvenlik ilkelerine aykırıdır ve keyfidurumlar yaratmaya elverişlidir. Madde 5/1-b, “Yardıma ihtiyaç duyduğu değerlendirilen” kadın ve çocukları, kimsesizleri, engellileri ve acizleri en yakın genel kolluk birimlerine teslim etmenin, bekçinin görevi olduğunu düzenlemekte. Oysa kanunda kullanılan bu ibare belirsizdir ve bekçilerin keyfi davranışlarına sebep olabilecektir. 
  • Kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla bekçilere önleyici tedbir alma yetkisi veren madde 6/1-ç‘de, keyfi sonuçlar doğurabilecektir. Neyin kamu düzenini bozacak mahiyette olduğunun ve hak sınırlayıcı olabilecek tedbirleri gerektirdiğinin tespiti, bir yardımcı kolluk mensubuna bırakılamaz. Yine bu düzenlemedeki “karışıklık” sözcüğünün anlamı da belirsiz olup, keyfi bekçi uygulamalarına yol açabilecektir. 
  • Bekçinin, madde 6-1-g’de düzenlenen, halkın sükun ve istirahatini bozanları ve başkalarını rahatsız edenleri engellemek şeklindeki görevindeki “Engellemek” sözcüğünün ne tür tedbirleri içerebileceği belirsizdir ve keyfi uygulamalara yol açabilecektir. 
  • Yine istisnai bir yetki olan kimlik sorma yetkisinin, 7. madde aracılığıyla yardımcı kolluk mensuplarına kadar genişletilmesi, keyfi durumlara yol açabilecektir. Bekçinin, madde 7/1-a’da düzenlenen ve durdurma yetkisini kullanabileceği bir durum olan “Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek” ölçüsü de belirsizdir. Bekçinin suç veya kabahatin işleneceğini hangi ölçüye göre saptayacağı öngörülemezdir. 
  • Madde 7/2, makul bir sebebin bulunması halinde bekçinin durdurma yetkisini kullanabileceğini belirtmekte. Asli genel kolluk olan polisin makul sebebi belirleme yetkisine ilişkin olarak Polis Vazife ve Salâhiyet Kanunu m.4/A-ç’de koyulmuş ölçütler, kanun teklifinde yardımcı kolluk için öngörülmemiştir. Bekçinin durdurma yetkisinin polisinkinden büyük olması bir çelişki ve tutarsızlıktır.
  • Madde 7/3 aracılığıyla bekçiye verilen, kimliğini ispatla(ma)yan kişiyi tutma yetkisi, Anayasa m.19’da düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına aykırıdır. 
  • Madde 7/6, belirli durumlarda, bekçiye, durdurulan kişi üzerinde el ile dıştan kontrol yetkisi vermekte. Silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunup bulunmadığının tespiti için el ile dıştan kontrol, kişinin üstünü aramaktır. Bekçilere verilen bu el ile dıştan kontrol yetkisi, üst arama için hakim kararı ya da gecikmesinde sakınca bulunan hallerde kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri koşulunu öngören Anayasa m.20/2’ye aykırıdır.” 

SİLAH KULLANMA YETKİSİ

Yasanın getirdiği yetkilerden biri de silah kullanmaya ilişkin, CHP’li Kaboğlu bu durumun da belirsiz ve muğlak olduğuna dikkat çekerek görevin her an kötüye kullanıma açık ve Anayasa’ya özellikle md.19 ve 20’ye olduğuna dikkat çekti. Kaboğlu düzenlemenin 9. maddesine atıf yaparak şöyle devam etti: “Çarşı ve mahalle bekçileri 4/7/1934 ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16 ncı maddesinde belirtilen zor ve silah kullanma yetkisini haizdir”. 

Bilindiği üzere, md.16, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun en sorunlu maddelerinin başında geldiği halde, burada sıralanan yetkilerin bekçilere aynen verilmesi, yaşam hakkı açısından ciddi risklere yol açabilecek. (HABER MERKEZİ)


OLUÇ: PARALEL KOLLUK

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis Genel Kurulu’nda görüşmeleri başlayan ve bekçilerin yetkilerini genişletmeyi öngören yasa teklifine dair konuştu.

Oluç, “Şimdi, neden bekçiler bir kez daha gündeme geldi? 256 bin polis var, 190 bin jandarma var, yaklaşık rakamları söylüyorum. 21 bin bekçi oldu. Toplamda 467 bine yakın bir İçişleri Bakanlığı ordusu var. Yeni tahkimat hevesi neden? Soruyoruz ‘Ne oluyor?​’ Bu soruyu sormayalım mı yani muhalefet olarak? İşte bu koşullarda bekçileri tartışıyoruz. Peki, yeni kanun teklifi ne öngörüyor? Yeni bir paralel kolluk, çok açık. Bekçiler zor ve silah kullanma yetkisine sahip olacak, kamu düzenini bozacak mahiyetteki gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar önleyici tedbirleri alacak, makul -buna geleceğiz biraz sonra- bir gerekçeyle durdurma yetkisini kullanacak, kimlik veya diğer belgeleri isteyebilecek, kişinin şüphe uyandırması durumunda üst araması yapabilecek, araçlarının görünmeyen bölümlerinin açılmasını isteyecek. Kim yapacak bütün bunları? Eğitimsiz bekçiler yapacak.

Masum bir bekçi yasa teklifiyle karşı karşıya değiliz. Yardımcı kuvvetlere ihtiyaç duyulması, İçişleri Bakanlığı kapsamındaki emniyet güçlerinin kanunla tanımlı görevleri dışındaki amaçlarına da işaret ediyor. Elbette ki bu amaçlar iktidarın kendi siyasal ajandası üzerinden gerçekleştirilmek istenecektir. Yoksa zaten hâli hazırda bahsedilen kuvvetlere büyük bütçeler ayrılıyor, başka devletlerin ordudaki personel sayılarını aşacak büyüklükte kamu görevlisi zaten istihdam ediliyor. Yani büyük bir iç istibdat ordusu sizin iktidarınızın döneminde yaratılıyor. Bekçilerin buna eklenmesi, iktidarın baskı anlayışının tahkim edilmesinden başka hiçbir şey değildir” dedi.

TOPLUM AÇISINDAN BÜYÜK BİR SIKINTI

Oluç, bekçilik sisteminin kurumsallaşması ve yoğunlaşmasıyla birlikte toplum üzerindeki baskı artırılacağını ifade ederek, “İktidarın bekasını korumasının araçları oluşturulmak, Türkiye'de hukuk devleti daha fazla aşındırılmak, toplumsal taleplerin şiddetle bastırılması için zeminler yaratılmak istenmektedir. Dolayısıyla, Meclisin bugün asıl konuşması gereken, OHAL kalktıktan sonra dâhi ısrarla başvurulan antidemokratik uygulamalara son verilmesidir çünkü güvenlik bahanesi bu ülkede daha fazla güvenliği değil, daha fazla tahakkümü ve güvencesizliği getirmektedir. Bu kanun teklifinin bu hâliyle geçmesinin toplum açısından çok büyük bir sıkıntı yaratacağını bir kez daha vurgulamak istiyorum.” (MA)

ÖNCEKİ HABER

Tiyatromuz Yaşasın İnisiyatifi: Tiyatro emekçilerinin talepleri vatandaşlık hakkıdır

SONRAKİ HABER

Ticarette gedik 2 kat arttı: 3.4 milyar dolar!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa