Saros'a LNG limanı projesine karşı tepkiler sürüyor
Saros Körfezine BOTAŞ tarafından yapılmak istenen doğal gaz boru hattı ve limanı ile ilgili ÇED sürecinin yeniden başlamasına tepkiler devam ediyor.
Fotoğraf: Proje dosyası
Özer AKDEMİR
Dünyada kendi kendini temizleyebilen ender körfezlerden birisi olarak bilenen Saros Körfezi'nde Sazlıdere köyü yakınlarına yapılmak istenen doğal gaz boru hattı ve limanı ile ilgili ÇED sürecinin yeniden başlamasına tepkiler devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl gündeme getirilen projeye karşı dava sürecinde yurttaşlar tarafından verilen bilirkişi raporunda da projenin ÇED Raporundaki birçok eksikliğine dikkat çekilerek ÇED olumlu kararının aleyhinde görüş belirtilmişti. Mart ayında açıklanan Edirne İdare Mahkemesi kararında BOTAŞ şirketi tarafından yapımı planlanan projenin kamu yararına, hukuka ve bilime aykırı olduğu ortaya konarak ÇED Raporu iptal edilmişti.
ÇED'İ OLDU BİTTİYE GETİRDİLER
Mahkeme kararına ve yöre halkının tepkilerine rağmen şirketin başvurusu üzerine bakanlık 2009/7 Genelgesi uyarınca ÇED sürecini yeniden başlattı. Sürecin yeniden başlatılmasını bir oldu bittiye getirme girişimi olarak değerlendiren Trakya Platformu Dönem Sözcüsü Av. Bülent Kaçar, İnceleme değerlendirme Komisyonu (İDK) toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, bu proje için 2009/7 sayılı genelgesinin uygulanamayacağı görüşünü ileri sürerek, "Ortada bir veya birkaç aykırılık değil; 90 civarında bilime, hukuka ve ÇED yönetmeliğine aykırılık vardır. Mahkemeye sunulan bilirkişi raporu, resmi ve hukuki bir belge olarak sayın komisyonu idari ve hukuki olarak bağlayıcıdır” diyordu.
Trakya Platformunun, yörede yaşayan yurttaşların yoğun tepkilerine rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığında yapılan İDK toplantısında ÇED raporu son şekli verilerek kabul edildi. Bu haliyle halkın görüş ve önerilerine açılan raporla ilgili geçtiğimiz günlerde yapılan sosyal medya kampanyasına ilgi yoğun oldu. Türkiye'nin üçüncü gündemine kadar yükselen #SarosumaDokunma başlıklı Twitter eylemine birçok ünlü sanatçı, edebiyatçı, siyasetçi ve bilim insanı da destek verdi.
KÖRFEZ MAHVOLACAK!
Saros FSRU Gemi İskelesi projesinin 24 ay sürecek inşaat ve dolgu çalışmaları ile körfezin mahvedileceğini belirten Av. Bülent Kaçar, "Saros Körfezi'nin biyoçeşitliliği ülkemizi çevreleyen tüm denizlerimizden çok daha zengindir. Deniz çayırlarının bulunduğu alanda yapılacak en ufak bir faaliyet bile tüm Akdeniz ekosistemine geri dönüşü mümkün olamayan hasarlar verecektir. Edirne İl Çevre Düzeni Planına aykırı bu proje alanı Kültür ve Turizm Koruma ve Geliştirme Bölgesi/Turizm Merkezi olarak planlanmıştır. Danıştay 6. Dairesi Başkanlığının verdiği karara göre 'Enez Dalyan Gölünden Evreşe Ovası kıyısına kadar uzanan kuzey Saros Körfezi kıyı kuşağının doğal yapısı ve içerdiği ekolojik çeşitliliğin korunması' gerekmektedir" dedi.
FLORA VE FAUNA ÇOK OLUMSUZ ETKİLENECEK
Mahmutköy Botaş Doğal Gaz Ana Dağıtım Hattına kadar 17 kilometre boyunca yapılacak orman kesimleri, tarım arazi tahribatı bölgenin fauna ve florasını da çok olumsuz etkileyeceğini ifade eden Kaçar, "Deniz ve kara canlıları öncelikle inşaat, hafriyat, orman kesimleri, yol açmalar ve sonraki gemi faaliyetleriyle sayı ve tür olarak nesilleri tehlike altına girecektir. Proje alanı Saros Körfezi’nin ve Koru Dağlarının en duyarlı yörelerindendir. Proje alanına 5,8 km mesafede olan Saros Körfezi Sulak Alanı bulunmaktadır. Proje ve ÇED raporu, "Akdeniz’in Kirlenmeye Karşı Korunması Sözleşmesi"ne Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi Yönetim Planına aykırıdır" dedi.
PROJE İPTAL EDİLMELİ
Edirne İdare Mahkemesinin önceki ÇED Olumlu Kararı iptal etiğini hatırlatan Kaçar, mahkemenin Nihai Çed Raporundaki 14 önemli hukuksuzluğu ve ÇED Yönetmeliğine aykırılığı hüküm altına aldığının altını çizdi. Kaçar, "Mevzuata tamamen aykırı olan Trakya'nın ve tüm Saros Körfezi’nin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına zarar verecek, doğal yaşamı ortadan kaldıracak olan projenin iptal edilmesini istiyoruz" dedi.
BİLİRKİŞİ RAPORU İLE TESPİT EDİLEN BAZI EKSİKLİKLER
ÇED raporunun eksiklerini ortaya koyan bilirkişi raporundaki bazı tespitler şunlar;
- Projenin yakın çevresinde birçok duyarlı yörenin bulunduğu, bu alanların projeden dolayı olumsuz yönde etkileneceği ve sonuçlarının telafisinin bölge açısından mümkün olmadığı,
- ÇED raporunda yeterli bilimsel verilerin bulunmadığı, alınacak önlemlerin bilimsel ve teknik açıdan ÇED raporunda yeterli şekilde belirtilmediği,
- Projenin yer seçiminin hatalı yapıldığı, Saros Körfezi Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi sınırlarını kapsayan alanda doğal sit alanında tescil çalışmalarının henüz tamamlanmamış olması,
- Saros Körfezi’nde kıyı alanları yönetim planlarının hazırlanmadan bu sürecin tamamlanamayacağı,
- Projenin şehircilik ilkelerine üst ölçekli çevre düzeni planlarına ve imar kanununa aykırı olduğu,
- ÇED raporunda fauna türlerinin olmamasının önemli bir eksiklik olduğu,
- Sahanın Sazlıdere büyük yangınının içerisinde kalmakta olduğu, alanın gençleştirmeye ayrılan yerlerden olduğu, bu nedenle de anayasal güvence altında olduğu,
- Raporda orman alanlarından geçecek hat için ve yaban hayvanlarının nizamiyeyle kontrol edilebileceği ifadelerinin ölçülebilir ve net olmaması nedeniyle bilimsellikten uzak olduğu,
- Faaliyet alanına ulaşım ve nakliye için orman yolları açısından ÇED raporunda kaç ağaç kesileceğinin bulunmadığı,
- Orman yangılarının en önemli çevresel tehdit oluşturmasına rağmen proje alanında yangın söndürme altyapılarının ne olduğu ve müdahalenin ne şekilde yapılacağına dair raporda bir değerlendirmeye rastlanılmadığı,
- Ürünün fiziksel ve kimyasal özelliklerinden kaynaklı tehlikelerin belirtilmediği, risklerin yönetimine ilişkin detaylı bir çalışma yapılmadığı,
- FSRU gemisi ve doğal gaz tankerlerinden kaynaklı gaz kaçağı, yangın ve patlama risklerinin ÇED raporunda yeterince değerlendirilmediği,
- FSRU gemisinin ve doğal gaz gemilerinin kendi yakıtlarının saçılmasından kaynaklı risklerin değerlendirilmediği, yangın müdahale sistemleri ve donanımına yönelik yeterli bilgi bulunmadığı,
- FSRU gemisinin konumu ile ilgili ÇED raporunda tutarsızlık olduğu, acil durum eylem planlarına büyük endüstriyel kazaların oluşması halinde yer verilmediği,
- Proje alanı ve çevresinde çeşitli gözlem ve literatür bilgilerine göre 222 kuş yaşadığı halde ÇED raporunda kuş türünün 10 türle sınırlı yani eksik verildiği,
- ÇED raporunda kuş türleri için herhangi bir koruma ve önlem planı verilmemesi.