04 Haziran 2020 09:12

Rosa Kadın Derneği Kurucu Üyesi Ata: Kadın mücadelesini ve dayanışmayı büyüteceğiz

Rosa Kadın Derneğinin Kurucu Üyesi Ayla Akat Ata ile konuştuk. Ata, baskılara karşı verecekleri cevabın kadın mücadelesini ve dayanışmayı büyütmek olacağını söyledi.

Ayla Akat Ata (ortada) | Fotoğraf: İnanç Yıldız/Evrensel

Paylaş

Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
Diyarbakır

Diyarbakır’da Rosa Kadın Derneğine yönelik gerçekleştirilen operasyon kapsamında 12 kişi tutuklanırken, 6 kişi serbest bırakıldı. Gözaltına alınıp serbest bırakılan Derneğin Kurucu Üyesi Ayla Akat Ata, bu durumlara karşı verecekleri cevabın kadın mücadelesini ve dayanışmayı büyütmek olacağını söyledi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Rosa Kadın Derneğine dönük başlatılan soruşturma kapsamında 22 Mayıs’ta yapılan ev baskınlarında, aralarında dernek yöneticileri ve Kürt siyasetçilerinin de bulunduğu 18 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan 6 kişi adli kontrol ile serbest bırakılırken 12 kişi ise tutuklandı. Soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Rosa Kadın Derneği Kurucu Üyesi Ayla Akat Ata ile derneklerine yönelik gözaltıları ve tutuklamaları konuştuk.

"ÖRGÜTLÜ YAPILARI DAĞITMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Kadınlara yönelik bu durumla ilk defa karşılaşmadıklarını ve son da olmayacağını söyleyen Ata, “Türkiye’de başta Kürtler olmak üzere tüm örgütlü yapılara yönelik gözaltı ve tutuklamalarla baskılama politikası söz konusu. Ama bunun kadınlara yansıyan boyutunun daha ciddi olduğunu belirtmek lazım. Çünkü iki yönlü bir süreç var. Birincisi, kadınların bugüne kadar elde ettiği kazanımlara yönelik bir durum var. Özellikle, istismar yasası kamuoyuna yansıdı. 13 yaşı evlilik yaşı olarak kabul ediliyor. Bu korkunç düşünceyle kadınlar mücadele ediyorlar ve yasa tasarısı Meclise gelmek üzere. Rosa Kadın Derneği de Türkiye’deki kadın hareketiyle birlikte buna karşı hazırlanıyordu. İkincisi ise, örgütlü yapıları dağıtmaya çalışıyorlar. Örgütümüze yönelik ilk durum değil. O nedenle, bu süreçten çıkış noktasını daha çok örgütlenmekte, daha çok mücadele etmekte, sokakta olmakta görüyoruz” diye konuştu.

"KADIN MÜCADELESİNİ YIPRATMA GİRİŞİMİ"

Var olan bütün örgütlülüklerinin kriminalize edildiğini belirten Ata, “Kadın cinayetleri politiktir” demelerini suç unsuru sayıldığını söyledi. Haksızlığa ve hukuksuzluklara dair yürüttükleri çalışmaların ve söyledikleri sözlerin konu edildiğini dile getiren Ata, “Yürüyüş, oturma eylemi, kayyum protestosu, basın açıklaması, taziye, açlık grevi gibi eylemlere katılmamız gerekçelendirildi. Özgür ve özerk bir yapımız var. Yıllardır kadınlar kendi örgütlerini oluşturmalı, kendi sözlerini söylemeli diyoruz. Buna rağmen, derneğimize erkek üyelerin girdiğini ve onlardan talimat aldığımız gibi bir saçmalığı da dosyamıza konu etmişler. Bu da mücadelemizi yıpratmaya yönelik bir girişim. 8 Mart alanında oluşumuz, sloganlarımız ve pankartlarımız suç unsuru sayılıyor. Ancak orada attığımız sloganlar düşünce özgürlüğünü aşacak ifadeler olmadığı gibi alana götürdüğümüz pankartlar da görevlilerin onayından geçmesine rağmen suç unsuru sayılıyor. Bunlar da bir gizli tanık ifadesiyle desteklenmiş. “Bunlar teröristtir” diye krimizalize etmenin amacı yalnızlaştırmaktır. Ancak buna karşı iletişimde olduklarımızın çok güzel bir cevabı oldu. Bu yalnızlaştırmaya karşı çok güçlü bir dayanışma gösterdiler. Bunun sevincini de yaşıyoruz. Bu durumlara karşı vereceğimiz cevap da daha çok örgütlenmek, kadın mücadelesini ve dayanışmayı büyütmek olacak” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİ HABER

5 Haziran katliamının üzerinden 5 yıl geçti | Çalan: Sorumlu olan herkes yargılanmalı

SONRAKİ HABER

Kendisini reddeden kadını darbeden erkek serbest kaldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa