05 Haziran 2020 06:25

Vekilliği düşürülerek tutuklanan Leyla Güven: Direnmekten başka şans yok

Vekilliği düşürülerek tutuklanan Leyla Güven, muhalefete seslendi: "Nasıl ki onlar, ayrı ayrı düşüncelerine rağmen bir araya gelebiliyorlarsa, biz de ortak paydalarda bir araya gelebiliriz."

Leyla Güven | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Milletvekilliği düşürülerek tutuklanan Leyla Güven, "Sadece vekillikler kaldırıldı üzerinden durumu okumamak gerekiyor. Bu bir faşist cephedir" dedi ve "demokrasi cephesi" kurma önerisi yaptı. Muhalefete seslenen Güven, "Nasıl ki onlar, ayrı ayrı düşüncelerine rağmen bir araya gelebiliyorlarsa, biz de ortak paydalarda bir araya gelebiliriz" dedi ve mücadele mesajı verdi.

Vekilliği düşürülen Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, KCK ana davası kapsamında aldığı 6 yıl 3 ay hapis cezasından kalan 2 aylık ceza nedeniyle dün gece gözaltına alınarak tutuklandı. Güven, tutuklanmadan önce Mezopotamya Ajansından (MA) Arjin Dilek Öncel ve Cahit Özbek'e konuştu.

"CHP, AKP’NİN ÇİZDİĞİ ROTADA HAREKET ETTİ"

CHP’nin dokunulmazlıkların kaldırılmasındaki rolüne değinen Güven, "CHP adeta AKP ve MHP’nin çizdiği rota doğrultusunda onlarla beraber hareket etti. Dolayısıyla dokunulmazlıklar kaldırıldı. O süreç, AKP’nin işini kolaylaştıran bir duruma dönüştü. AKP artık istediği zaman istediği milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırabilecekti" dedi.

"AKP DİYOR Kİ 'BEN YAPARIM KİMSE BANA HESAP SORMAZ"

Güven, şunları söyledi: "Bu zihniyet Kürdü tanımayan bir zihniyettir. Bu sömürge hukukuyla hareket eden bir zihniyettir. Sadece vekillikler üzerinden olaylara bakamayız. Bunu doğru tanımlamak gerekiyor. Kürdün belediyelerine el konulduğunda, diğer kesimler izlememeliydi. Kürtlerin binlerce siyasetçisi kelepçelenip evleri hukuksuzca basıldığında diğer kesimler izlememeliydi, beklememeydi. Çünkü bu faşizmin bir gün kendilerine döneceğini bilmeliydiler. Ama böyle olmadı maalesef. 4 Kasım darbesinde Kürt milletvekilleri tutuklandı. Bu ülkede 6 milyon oy almış bir partinin eş genel başkanları tutuklandı. Yüzlerce belediyelere el konuldu. Ama kendine sol, sosyalist, demokratik ve devrimci diyen kesimlerin topyekun ayağa kalkmaması sonucu AKP ve MHP bundan güç alarak, bu faşizmi sürdürdü. Çünkü şuanda hukuk ayaklar altına alınmış. AKP diyor ki, ben yaparım kimse bana hesap sormaz. Çünkü hesap sorma mekanizması ortadan kalktı. Medya, yargı her şey tekelleşti. Kuvvetler ayrılığı ortadan kaldırıldı. Muhalefet sürekli 'Bu kadarda olmaz' dedikçe gördük ki evet, bu kadar da oluyor. Eğer bir ülkede insanların cenazeleri kargoyla geliyorsa, eğer bir ülkede ölüler mezarda rahat bırakılmıyorsa, bir ülkede aileler çocuklarının kemiklerini arıyorsa, demek ki bu ülkede demokrasiden bahsedilemez. Adaletten bahsedilmez. Dolayısıyla kıyameti koparmamız gereken durumlar bunlar.”

"MECLİSTE HALKIN İRADESİNE DARBE"

Hakkari halkının iradesinin gasbedildiğini ifade eden Güven, "Evet, ben Hakkari halkını iradesiyim. Sadece bir birey değil, bir halkın temsilcisiyim. Kaldı ki ben cezaevinde seçildim. Aynı şekilde Musa Farisoğulları Diyarbakır halkının iradesidir. Yine Enis Berberoğlu İstanbul halkının iradesidir. Bunları yok sayarak, sabah akşam milli irade deyip gezen AKP, Kürde gelince, muhalefete gelince, milli iradeyi unutarak mecliste halkın iradesine darbe yapıyor. O yüzden sadece vekillikler kaldırıldı üzerinden durumu okumamak gerekiyor. Bu bir faşist cephedir. Bu faşist cepheye karşı direnmenin dışında başka bir şans yoktur. Ape Musa’nın dediği gibi ‘Kürde kalan direnmektir’. Onun ötesi gerçekten boştur. Değiştirmenin ve dönüştürmenin şu aşamada hiçbir etkisi yoktur. Konuşulması gereken şey, bu cephe karşısında demokrasi cephesinin oluşturulmasıdır. Ötekileştirilen, yok sayılan, asimile edilen herkesin aynı cepheden demokratik bir cephe oluşturarak buna dur demesi mümkündür. Umut ediyoruz ki bu vekilliklerin düşürülmesiyle bu cephe daha da güçlenir. Ve bu cephe, artık ‘yeter’ deyip ‘bizde örgütlenelim’ demeli. Nasıl ki onlar, ayrı ayrı düşüncelerine rağmen bir araya gelebiliyorlarsa, bizde ortak paydalarda bir araya gelebiliriz demeliyiz artık” diye belirtti.

KCK operasyonlarını yapan FETÖ’cü hakimlerin şu anda cezaevinde olduğunu hatırlatan Güven, şöyle devam etti:

"O dönem o dosyada ben de yargılandım, bizi yargılayan mahkeme başkanı şu an iki müebbet almış cezaevinde yatıyor. Ama biz onun verdiği kararla şu an yargılanıyoruz. Yani o yargılama sürdü ve bugün cezamız onaylandı ve vekilliğimiz düştü. Peki, bunlara FETÖ’cü diyorsanız bunlar gerçekten darbeciyse, onların aldığı kararı neden Meclise getirip uyguluyorsunuz? Yani bu çelişkiler bile her şeyi gösteriyor. Ama ne olursa olsun biz bu ülkede demokrasinin gerçek anlamda hayat bulması için mücadele edeceğiz." (Diyarbakır/MA)

ÖNCEKİ HABER

TEMSA'da üretim iki yılda iki kez durdu, işçiler "Faturayı bu kez bize kesmeyin" dedi

SONRAKİ HABER

Nâzım Hikmet büstü 14 yıl sonra eski yerine taşındı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa