05 Haziran 2020 15:22

TMMOB Çevre Mühendisleri: İstanbul pandemide bile zehir soludu

TMMOB Çevre Mühendisleri Odasından 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ilişkin açıklama: Pandemi sürecinde bile istasyonlar hava kirliğini yüksek ölçtü, İstanbullu zehir soludu.

Fotoğraf: DHA

Paylaş

TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası ve 5 Haziran Dünya Çevre Günü’ne ilişkin online basın toplantısı yaparak İstanbul’un çevre durum raporunu kamuoyuyla paylaştı. Toplantıya Validebağ Gönüllüleri de katıldı. 

Basın açıklamasını okuyan TMMOB ÇMO İstanbul Şube YK Sekreteri Medet Güney, Türkiye’de ekolojik yıkımın dünyadaki diğer ülkelere göre daha fazla olduğunu belirterek, özellikle İstanbul’un havasının, suyunun ve toprağının kirliliğine ilişkin rapor hazırladıklarını söyledi. 2019 yılı partikül hesaplamalarıyla İstanbul’un neredeyse sağlıksız bir hava soluduğuna dikkat çeken Güney, pandemi sürecinde bile istasyonların hava kirliğini yüksek ölçtüğünü, İstanbul’un zehir soluduğunu söyledi. 

“İSTANBUL’UN SUYA ERİŞİMİ DAHA PAHALI HALE GELDİ”

3. köprü ve havalimanı gibi projelerle İstanbul’un su havzalarının zarar gördüğünü hatırlatan Güney, “Kanal İstanbul projesi etki alanında kalan su havzaları projeyle birlikte yok olacak. Böylece İstanbul’a yeni su getirme projeleri gerekecek. Yeni su projeleri, İstanbul’un suya erişimini daha pahalı hale getirirken suyun kalitesini de düşürür” dedi.

Güney ekolojik yıkıma karşı Çevre Mühendisleri Odası olarak önerilerini şöyle sıraladı;

  • İstanbul için hava kirliliğinin limit değerlere uygun hale getirilmesi için acil eylem planı hazırlanmalı.
  • İstanbul’un su kaynaklarının korunması masraflı bir yönetimi olan başka havzalardan su taşınması yerine İstanbul’da yüzde 20- 25’lere varan su kaçaklarının giderilmesi; İstanbul’da tüm atık su arıtma sistemlerinin ileri biyolojik atık su arıtma sistemleri haline getirilmesi gerekmektedir. Marmara’nın kirlilik yükünü artıran tüm projelerin durdurulması ve kentin bileşenlerinin, halkın, meslek odalarının ve üniversitelerin kamusal denetime dahil edilmesi gerekmektedir.
  • İstanbul’un yer altı sularını ve toprağını kirleten faaliyetlerin acilen kısıtlanması öncelikli hedef olmalıdır. Mevcut kirliliğin giderilmesi için üniversitelerin ve çevre mühendislerinin dahil edilmesi, toplumsal maliyetin en düşük ve çevre dostu yaklaşım olacaktır.
  • İstanbul’da yapılan tüm yapılaşma gürültülü eylem planına uygun hazırlanmalı, merkezi ve yerel yönetim arasında çıkan ikiliğin yıkım yaratmasının engellenmesi için projelerin meslek örgütleri ve bölge halkının denetimine açılması gerekmektedir. 

Güney son olarak her türlü talan projesinin doğa ve ekolojik yıkım anlamına geldiğini, buna karşı mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.

“VALİDEBAĞ GÖNÜLLÜLERİ: İMZA KAMPANYAMIZA DESTEK VERİN”

Validebağ Gönüllüleri Derneği adına konuşan Arif Bergin ise, uzun yıllardır verdikleri mücadeleyi anlatarak sözlerine başladı. 2018 yılında millet bahçesi projesine karşı dava açtıklarını ancak davaya ilişkin hiçbir gelişme yaşanmadığını dile getiren Bergin, Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından Velidebağ’ın Üsküdar Belediyesine tekrardan ön tahsis yapılmasının planlandığını söyledi. Bu tahsisin rant projelerini peşinden getireceğini ifade eden Bergin, “Buna sonuna kadar karşı çıkacağız. Şu anda hem yasal yolları araştırıyoruz hem de bir change.org üzerinden imza kampanyamız var. Herkesi kampanyamıza destek vermeye çağırıyoruz” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

CHP’li Erkek: Yeniden seçilen vekil yeniden dokunulmazlık kazanır

SONRAKİ HABER

Kovid-19 sebebiyle son 24 saatte 18 kişi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa