Krediye başvuran emekçi: 280 milyar liradan payımıza borç düştü
Hükümetin ekonomik destek paketine ilişkin konuşan emekçi, milyonların yaşadığını özetledi: “Ek iş (hamallık) yapıyorum. Aylık 600 TL açıktayız. Borcu borçla kapatıyoruz, paketten bize borç çıktı."
Fotoğraf: Evrensel
Gökhan İMREK
Adana
Salgın sürecinde ücret kaybı yaşayan birçok emekçi 6 ay sonra ödemesi başlayacak krediler için kamu bankaları önünde kuyruklar oluşturdu. Hakan Çayan salgın döneminde birçok emekçi gibi çalışmasının karşılığı olan ücretini alamayıp işsizlik fonundan ücretinin yüzde 60’ı ile geçinmeye çalıştığı için bu krediye başvuran emekçilerden. Kısa çalışma ödeneği nedeniyle “Evin giderleri için 600 lira açığım var. Hükümetin bahsettiği 280 milyarlık paketten bizim payımıza borç düştü” diyen Çayan, borçla yaptığını kaybetmemek için borçlandığını anlattı.
"YILLARCA BORCU BORÇLA KAPATTIK"
5 yıl önce Muş’tan Adana’ya taşındığında ellerinde bir yataktan başka hiçbir şey olmadığını anlatan Çayan, televizyon, çamaşır makinesi almak için akrabalara borçlanmış. O da yetmeyince kredi çekmiş. Yıllarca kredilerini ödemiş. Ardı ardına gelen borçlar bugüne kadar gelmiş. Bugün de elde ettiklerini kaybetmek istemiyor.
Borçla yaşamanın zorluklarını anlatan Çayan, şunları söyledi:
“5 yıl önce geldiğimize 1300 lira maaş alıyordum. O zaman da yetmiyordu. Krediyle alınca 1000 liralık eşyayı 1500 liraya veriyorlar. Sonra borcu borçla kapatmaya çalıştık. O dönem çocuğum hastalandı. Her şey üst üste geldi. Böyle böyle borçlar yığıldı. Benim 3 tane çocuğum var biri 16 aylık, biri 6, diğeri 12 yaşında. Bebeğin ortalama 150-200 lira bez masrafı var. Hesaba girdiğimiz zaman işin içinden çıkamıyoruz.”
"ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNİLİYORSA PATRONLAR GEÇİNSİN"
Krediyi çekmekten başka çaresinin kalmadığını anlatan Çayan, şunları söyledi:
“Ben 3 hafta önce 5 kiloluk yağı 38 liraya alıyordum. Bugün 50 lira. Ne değişti de bu kadar zam geldi. Aldığımız besin maddeleri aşırı zamlandı. Örneğin tavuk eti, kilosu 10-11 liradan şu an 17-19 liraya çıktı. Bugün o bile 2 katı zamlanmışken, bizim maaşlarımız aksine düşüyor. Cebimize giren para yükselmiyor. Bunun için üstelik ekstradan çalışmak zorunda kalıyoruz. 8 saat mesainin ardından 8-9 saat daha ek iş yapmak zorunda kalıyoruz. Yeri geliyor hamallık yapıyorum, yeri geliyor bir şeyler satıyorum. Her ay sadece 1150 lira kredi borcum var. Yine her ay 310 bir yere, 250 ayrı bir yere; kışın 120, yazın klima kullandığımız için 350 lira civarı elektrik faturası, en az 80 lira su faturası geliyor. Neyse ki ev kira değil. 3 bin lira kredi çıktı, onları da ödeyemediğim bu borçlara yatırdım. Herhangi bir nakdi yardım da gelmedi. Eğer bu paralara geçinilebiliyorsa patronlar bu parayla geçinsin. Ben kredimin taksitini bile ödemekte zorlanıyorum. Neredeyse etrafındaki herkes borçlandı. Bu ay aldığım 2 bin 200 lira ile nasıl geçineceğimi bilmiyorum. Ek iş olarak hamallık yaptım. Birçok yere başvuru yaptık ama sadece belediyeden 2 koli gıda geldi. İşyeri maske vermedi, maskeyi bile kendimiz satın aldık. ‘Evde kal’ diyorlar ama evde kalana da bakmıyorlar. Eskiden insanlar en kötü durumda bile çocuklarına 1 tane ev bırakabiliyormuş. Bugün ise, bu artık bizim için sadece bir hayal. Asgari ücretin şu an 3 bin liranın altında olmaması gerekiyor ki nefes alabilelim.”