Gülistan Doku’nun arkadaşları: Olayın üstünü kapatmak istiyorlar
Gülistan Doku'nun arkadaşları "En başından beri söylüyoruz. Gülistan intihar edecek biri değil. Arkadaşımızın ifadesinin değiştirilmesi de gösteriyor ki bu olayın üstünü kapatmak istiyorlar” dedi.
Fotoğraf: MA
Gülistan Doku’dan 156 gündür haber alınmazken, yürütülen soruşturmadan da herhangi sonuç sağlanmadı. Doku’nun intihar edecek biri olmadığını belirten arkadaşları, "Arkadaşımızın ifadesinin değiştirilmesi de gösteriyor ki bu olayın üstünü kapatmak istiyorlar” dedi.
Munzur Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Çocuk Gelişim Bölümü 2’nci sınıf öğrencisi Gülistan Doku’dan (21), 5 Ocak’tan bu yana haber alınamıyor. Doku için arama çalışmaları 9 Ocak’tan bu yana devam ediyor. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü soruşturmada da bugüne kadar herhangi bir sonuç elde edilmedi.
İl Emniyet Müdürlüğü tarafından incelenen mobese kameralarında Doku’nun en son Atatürk Mahallesi’nde bulunan Valilik Binası’nın hemen karşısındaki durakta üniversiteye giden aracına bindiği tespit edildi.
Nerede indiği bilinmeyen Doku’nun kameraların görmediği Uzun Çayır Baraj Gölü, Dinar Köprüsü çevresinde indiği ileri sürülüyor.
Arama kurtarma faaliyeti yürüten ekipler, bir bulguya rastlamadıklarını ve bundan sonra da rastlamayacaklarına dair kanaatlerini aileyle paylaştı.
İki kişi tarafından belirli sürelerle su altında sürdürülen arama çalışmalarına devam ediliyor.
"ŞÜPHELİ YURT DIŞINA KAÇTI" İDDİASI
Doku’nun en son Dersim’de görevli bir polisin üvey oğlu olan erkek arkadaşı Zainal Abarakov ile telefonla görüştüğü ortaya biliniyor.
15 Ocak’ta ise Doku’nun Abarakov ile yüz yüze yaptığı görüşme de mobese kayıtlarına yansıdı.
Abarakov ile karşılıklı bir süre konuştuktan sonra Doku, tek başına yürüyerek caddeden karşıya geçerek minibüse biniyor.
Avukatların incelemeye aldığı sinyal kayıtlarında Doku’nun en son Atatürk Mahallesi’nde saat 16.26’da polis Engin Yücel adına kayıtlı olan 4 saniyelik bir telefon görüşmesi yaptığı tespit edildi.
Numaranın erkek arkadaşı olduğu belirtilen Abarakov tarafından kullanıldığı tespit edildi.
Olay günü Doku’nun Abarakov tarafından darbedildiği öne sürülürken, Abarakov’un yurt dışına kaçtığı ileri sürüldü.
Vali Tuncay Sonel'le görüşen aile, zanlı Zainal Abarakov’un yurt dışına çıkışına önlem amacıyla gözetim altında tutulduğunu aktardı.
Öte yandan Munzur Üniversitesi öğrencilerinin haber alınamayan Doku için alanlarda yaptığı eylemlere polis sürekli müdahale etti.
Doku’nun ablası Aygül Doku, soruşturma kapsamında şüpheli olarak gördükleri Zainal Abarakov’a dair hiçbir şüphelerinin giderilmediğini, intihar ihtimali düşünüldüğü kadar farklı ihtimallerin de araştırılmasını istedi.
EMNİYETTE İFADE DEĞİŞTİRİLDİ
Tüm aramalarına rağmen Doku’ya ulaşamayan arkadaşları, İl Emniyet Müdürlüğü’ne giderek şüpheli (Abarakov) ile yaptıkları WhatsApp görüşmelerini delil olarak sundu.
Doku’nun bir arkadaşının emniyette alınan ifadesine, “Beni yalnız bırakmayın, kendimi kötü hissediyorum, ben kendimi Munzur’a atmaya gidiyorum” cümlesi eklendi.
İSMİ MECLİSTE GİZLENDİ
HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in, 28 Şubat’ta şüpheli Zainal Abarakov’un ismini açık yazdığı önerge Meclis Başkanlığı’nda “Z.A.” olarak gizlendi.
Bu durumun Meclis İçtüzüğüne aykırı olduğunu belirten Koçyiğit, “Bir elin bu olayın üstünü örtmeye çalıştığına dair kanaate ulaştım” dedi.
ÇOK YÖNLÜ ARAŞTIRMA TALEBİ
Konuya dair kadın örgütleri ve siyasi parti temsilcileri, çok yönlü araştırma yapılmasını talep etti.
Kentte yaygın olan “cinayet” kanısının devlet yetkililerce “intihar” vakasıyla örtülmek istendiği sık sık dile getirildi.
POLİS ŞEHİR DIŞINA TAŞINDI
Öte yandan Zainal Abarakov’un üvey babası polis Engin Yücer, 12 Mart’ta Atatürk Mahallesindeki evini başka bir kentte taşıdı.
ARAMALARDA BİRÇOK BAŞKA KİŞİNİN CENAZESİNE ULAŞILDI
Doku’ya ulaşılmazken, ondan önce ve sonra kentte kaybolan, suya kapılan birçok kişinin cenazesine ulaşıldı.
Bunlardan, 17 Mart’ta Ovacık’ta Munzur Çayı’nda botun devrilmesi sonucu suya kapılan uzman çavuş Yılmaz Güneş’in cenazesi 44 gün, 11 Mart’tan sonra kendisinden haber alınamayan Esma Kılıçarslan’ın cenazesi 7 Nisan’da, 13 Mayıs’ta Bedri Es Rehabilitasyon Merkezinde kalan 12 yaşındaki mülteci Abdullah N.’nin cesedi arama kurtarma ekiplerince bulundu.
3 SAATLİK GÖRÜNTÜ EKSİK
Doku'nun ablası Aygül Doku, kardeşinden haber alınmadığı gün zanlı Abarakov’un 16.00-19.00 saatleri arası hiçbir görüntüsünün olmadığına dikkati çekti.
SOSYAL MEDYADA KAMPANYALAR YÜRÜTÜLDÜ
Koronavirüs nedeniyle arama çalışmaları yavaşlarken farklı günlerde Twitter üzerinden “#VideoÇözülsün, #GülistanBulunsun”, “#BarajlarBoşaltılsın”, “#WhereIsZaynalAbakarov” etiketleriyle kampanyalar düzenlendi.
"ÖLÜP ÖLMEMESİ UMRUMDA DEĞİL"
Abarakov’un üvey babası polis Engin Yücel, bir haber ajansına verdiği röportajda, Doku için, “Ölüp ölmemesi umurum da değil, ben bir kere veya iki kere gördüm” dedi.
İKİ DALGIÇ ÇALIŞIYOR
156 gündür Doku’nun bulunması umuduyla baraja giden aile, umudunu yitirmiş durumda. Arma çalışmaları 2 dalgıç tarafından günde 15-20 dakika sürdürülüyor.
DERSİM BAROSU: OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ
Dersim Barosu Başkanı Kenan Çetin, arama çalışmalarına ilişkin “Başsavcılıkla görüştüğümüzde, dosyayla ilgili görüntü ve dudak okuma incelenmesi için beklediklerini söylüyorlar. Bu şekilde bekliyoruz. Biz de hem aileyle hem de ilgili mercilerle görüşmelerimizi sağlıyoruz. Zaten köprüde aramalar devam ediyor. Baro olarak olayın takipçisiyiz” dedi.
"ARKADAŞIMIZI GERİ İSTİYORUZ"
Baskılara rağmen Gülistan’ın sesi olacaklarını dile getiren üniversite arkadaşları, "Gülistan’a ne olmuşsa yetkililer bir an önce bunu açıklamalı” diyor.
Gülistan’ın güler yüzlü, hayat dolu, şakacı ve enerji dolu bir kadın olduğunu söyleyen Melek Akar, "Geç kalan öğrencilerden para alan üniversite hocasının yaptığı haksızlığın karşısında durdu. Her şey çok güzeldi, biz o günleri, arkadaşımızı geri istiyoruz. Arkadaşları ve kadınlar olarak engellemelere rağmen Gülistan’ın akıbetini sormaya devam edeceğiz. Arkadaşımızı tanıdığımız için intihar etmediğini hep söyledik. Suda olmadığını biliyoruz. Arama çalışmalarının üzerinden aylar geçti. Gülistan’a ne olmuşsa yetkililer bir an önce bunu açıklamalı” dedi.
"SESİ OLACAĞIZ"
Gülistan’ın yakın arkadaşı Dilek Malay da "Gülistan’la son dönemlerde kadın alanı ile ilgili kitaplar okur, birlikte filmler izlerdik ve etkisinde kalırdı. Kadına yönelik haksızlara karşı, şiddete karşı her zaman ön safhalarda bulunurdu. Biz de onun akıbetini öğrenmek için onun sesi olacağız” diye konuştu.
"İFADEM DEĞİŞTİRİLDİ"
Malay, “İlk günden bu yana suda olduğuna dair algı yarattılar. Bu insanlar bulunuyorsa Gülistan 4 aydır nasıl bulunamıyor, baş şüpheli Zainal Abarakov, neden gözaltına alınmadı, şüpheliler nerede” diye sordu.
Arama çalışmalarının sadece suda yapıldığını ifade eden Malay, şöyle devam etti:
“Gülistan için ifade vermiştim, fakat günler sonra ifademin benim olmadığını, ifademin değiştirildiğini fark ettim. Savcılığa böyle bir ifadenin bana ait olmadığını sözlü bir şekilde dile getirdim. Ancak bir şey yapılmadı. Gülistan arkadaşımızı buluna kadar ne olursa olsun sormaya devam edeceğiz”
"BİZİ SUYA YÖNLENDİRİYORLAR"
Gülistan’la üniversiteye başladıklarından bu yana arkadaş olduklarını anlatan Beritan Gengeç ise şunları söyledi:
“Kadınlar gününde beraber halay çekmiştik. 25 Kasım’da yan yana elimizde pankartlar vardı. Birlikte küçük notlar yazardık, o saklardı anı olarak. İntihar mektubu diye çıkan not da bunlardan biriydi. O notta aramızda şakalaşmıştık ve Gülistan da anı olarak saklamıştı. Fakat bunu intihar mektubu diye lanse ettiler.
Gülistan öldürülüp başka bir yere saklamış olabilirler. Bizi sürekli suya yönlendiriyorlar. Gülistan’ın eski erkek arkadaşı Zainal ona zarar vermiş olabilir. Cinayet üzerinde durmayıp sadece intihar etme ihtimalinin değerlendirilmesiyle olayı örtbas etmeye çalışılıyor olabilirler. Gülistan’ı bulmadan susmayacağız. En başından beri söylüyoruz. Gülistan intihar edecek biri değil. Arkadaşımızın ifadesinin değiştirilmesi de gösteriyor ki bu olayın üstünü kapatmak istiyorlar.” (Dersim/MA)