09 Haziran 2020 00:25

AKP için söylenen ‘Ne yapsınlar’lar ‘Bu kadar da olmaz’a dönüyor

Salgın fabrikalarda yaygınlaşırken, her yer kapanırken, evden çıkmayın denirken, Hükümetin “Çarklar dönecek” diyerek işçileri çalışmaya zorlaması işçilerin tepkisine neden oluyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Metal işçisi
İzmir

1 Haziran’da kısıtlamaları kaldırıp salgını kontrol altına aldıkları ilan edildi. “Yeni normal” denilerek çalıştığımız işyerimizde ise salgın süresince hiç ara verilmediği gibi fazla mesailerle ve sokağa çıkma yasağı olduğu günlerde bile çalıştırıldık. Bizim için yeni durum bir şey ifade etmedi.

Çalışan sayısı az olduğu için salgına ilişkin alınan önlemlerin yeterli olduğu düşünülebilir. Ancak salgın süresince hem televizyon ve gazetelerdeki haberlerde vaka sayılarının arttığını hem de Çiğli Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) yanı başımızdaki fabrikalarda onlarca işçiye salgın bulaştığını duyduk. Hatta Nemak’ta bir işçinin salgından ölmesi bilgisini alınca ara vermeden çalıştığımız işyerinde büyük bir tedirginlik ve gerginlikte çalıştırıldık.

Çiğli OSB’de artan vakalarla birlikte üretime ara vermek zorunda kalan kısa çalışmaya başvuran CMS, Akar Tekstil gibi işyerlerinde 1 Haziran itibariyle normal çalışma başladı. Kafeler, alışveriş merkezleri açıldı. En başından beri kendisi ara vermeden sürekli çalıştığı halde, salgın riskini artıracağı için normale dönmeyi erken bulan işçiler de var. Salgının başlamasından sonra kapanan kafe, alışveriş merkezleri, kuaför salonlarında çalışanların yaşadığı işsizliği düşünerek yeni normali gerekli gören de var.

EN BÜYÜK ENDİŞE İŞSİZLİK

Hükümetin açıklamalarına ve vaka sayılarına karşı güvensizlik herkesin ortak kanısı. Rakamlarla oynandığı, ölüm oranının az gösterildiği düşünülüyor. Yeni döneme ilişkin net açıklamalar yapılamadığı gibi sürekli maske, mesafe uyarıları tedirginliği artırıyor. Ancak en büyük endişe konusu işsizlik kaygısı olduğu söylenebilir.

Bir yandan basındaki tartışmadan etkilenme, diğer yandan hepimizin çevresinde tanık olduğumuz işsiz sayısındaki artış söz konusu. İşverenlerin işçileri zamsız, daha uzun sürelerde ve dilediği zaman, dilediği şekilde çalıştırma, kısa çalışma ödeneğinin dışında ücret ödememe gibi dayatmalarını da kabul ettirmek için kriz yaşanacağı söylemleri işçilerdeki tedirginliği arttırıyor.

İşyerimizde ve Çiğli OSB’de farklı fabrikalarda çalışan işçilerle konuştuğumuzda işsizlik ve pazardaki pahalılık salgından daha fazla kaygılandırıyor. Mesela daha önce AKP’ye oy vermiş bir CMS işçisi yatırdığı araba vergisinin iki kat arttığını görünce oy verdiği partiye “Bu kadarda olmaz” diyerek tepki gösterirken, öncesinde “Ne yapsınlar” şeklinde maruz gördüğü uygulamalarını da artık mazur görmeyerek tepkisini dile getirmeye başladı.

CMS işçisi “Salgınla birlikte işsizlik arttı, bizim fabrikada uygulanan kısa çalışma ile birlikte bütün işçiler 3 aydır 800 lira ila 1000 lira arasında daha az ücret aldı. Ücretsiz izne çıkarılanlar ise 1170 TL’ye mahkum edildi. Ama ekmekten süte, makarnadan sebze meyveye, faturalara kadar her şeye yüzde 30-40 zam geldi” diyor.

Ya da Akar Tekstil’de de AKP’ye oy vermiş bir işçi arkadaşımızın asıl tepkisi, salgın fabrikalarda yaygınlaşırken, her yer kapanırken, evden çıkmayın denirken, Hükümetin “Çarklar dönecek” diyerek işçileri çalışmaya zorlaması ve 15 gün bile olsa işyerleri üretime ara versin dememesine oldu.

ÖNCEKİ HABER

Rusya: Mısır'ın Libya için sunduğu barış girişimi ana forum olmalı

SONRAKİ HABER

Saya işçileri salgın sürecini işsiz ve borçlanarak geçirdi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa