İskender Bayhan: Bir adım daha öne çıkmanın yol ve yöntemlerini bulmak lazım
Gazeteci İskender Bayhan, CHP'li Enis Berberoğlu, HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekilliklerinin düşürülmesini Gündem Özel'de değerlendirdi.
Gazeteci İskender Bayhan, CHP'li Enis Berberoğlu, HDP'li Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekilliklerinin düşürülmesini Zeliş Irmak'ın sunumuyla Gündem Özel'de değerlendirdi.
İskender Bayhan'ın değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
Vekilliği düşürülen milletvekillerin dosyası bir yıldan fazladır Meclis’te bekliyor. Bu sorulduğunda da verilen çarpıcı yanıtlar var. Meclis’te bazı düzenlemelerden dolayı bekletildiği yanıtını veriyor tek adam yönetimi cephesi. Bu süre içerisinde AKP’li milletvekillerinin de vekilliği düşmesi konusunda dosyalar var ve kesinleşmiş cezası olan AKP milletvekilleri de var. Bu yasal düzenlemelerin belki bu milletvekillerini kapsayacağı düşünülerek bekletildiğini söyleyenler de var.
Parlamentoyu daha fazla baskılandırmak. Özellikle parlamentodaki Cumhur İttifakı çoğunluğunu, tek adam tek parti yönetimini tahkim etmek için kullanmak, demokratik hakları özgürlükleri genişletmek konusundaki çabaları da bir bütün olarak milletvekilliğini düşürmeye kadar vardıracak bir baskıyla karşılamak gibi tutumda ısrarcı olduğunu gösterdi.
EMNİYET DAHİL HER ŞEY HAZIRMIŞ
Milletvekilleri karar okunur okunmaz gözaltına alındı. Demek ki her şey önceden hazır, dosyanın bir an önce Meclis’te okunması bekleniyormuş. İçişleri Bakanlığının burada önemli bir rolü vardır. Emniyet dahil her şey hazırmış.
HALKIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU BU TİP UYGULAMALARI DESTEKLEMİYOR
Halkın büyük çoğunluğu bu tip uygulamalardan memnun değil ya da desteklemiyor. Kitleler bu tip uygulamaları nedenleriyle niçinleriyle birlikte daha çok anlamdırabiliyorlar, kavrıyorlar. Büyük çoğunluğu belki de milletvekillerinin tutuklanmasının bir art niyet olduğunu düşünüyor. Hatta bu özellikle CHP ve HDP’ye oy veren halk kesimleri başta olmak üzere Türkiye’de tek adam yönetimine, tek parti yönetimine tepki duyan, gittikçe hoşnutsuzluğu büyüyen kesimlerde daha fazla. Ama henüz örgütlülüğü ve bugünkü birleşme düzeyi bu hoşnutsuzluğu taşısa da buna tepki duysa da hükümete bu konuda geri adım attırabilecek güçte, düzeyde yaygınlıkta değil. Belki de en temel ihtiyaçlardan birisi bu tip anti demokratik baskılar ve tek adam yönetiminin gerici, faşist uygulamalarına daha güçlü kitlesel bir tepki göstermek ve ona geri adım attırabilmek, hoşnutsuzluğu demokratik bir kitle tepkisine, güçlü, etkili, sonuç alacak ve hükümete geri adım attırabilecek bir birleşik tepkiye dönüştürebilmek ihtiyacı.
YEREL DÜZEYDE MÜCADELE ÖRGÜTLENMESİ ÖNEMLİ BİR İHTİYAÇ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu meselelerdeki yaklaşımını biliyoruz. Daha önce de çeşitli vesilelerle bu tip durumlarda sokaklarda kitle eylemleri konusundaki bakış açısını, yaklaşımını birçok dile getirdi. Buna eleştirmek bir doğruyu ifade etmek olur. Peki buna rağmen ne yapacağız? Bu sürecin kitle mücadelesi ve birleşik mücadeleyle aşılabileceğini düşünen CHP tabanında da CHP’nin içerisinde de olan kesimler de dahil aşağıdan bir örgütlenme ve yerel düzeyde bir mücadele örgütlenmesi önemli bir ihtiyaç. Halkın aydınlatılması önemli bir ihtiyaç.
Emek Demokrasi Platformu ve belli düzeylerde HDP’nin yerel örgütleri, İzmir Emek ve Demokrasi Platformu daha ileri bir tutum takındı. Buradan güç biriktirmesi lazım Türkiye’de demokrasiden yana güçlerin. İşçi ve emekçi halk kitleleri olmadan, onlar ikna edilmeden, onların birliği, onların hoşnutsuzluğu dile getirilmeden ortak bir yol bulmak zor. Tek adam yönetimi, devletin olanaklarını hükümetteki olanaklarını kullanarak hoşnutsuzlukları, tepkiyi bastırabiliyor. Geriletiyor. Buna rağmen bir adım daha öne çıkmanın yol ve yöntemlerini bulmamız lazım.
Türkiye’nin tek adam yönetiminden kurtulması gerektiğini düşünen bütün güçler, aşağıdan işçi ve emekçiler içerisinden bir birlik sağlamak üzere etkinlikler organize edecekler. Buradan ancak böyle bir yol açabiliriz. (Evrensel WebTV)