Tarihteki köle isyanları: "Atalarım köleydi ama uysal değildi"
Irkçılık karşıtı protestolarda sosyal medya hesaplarında geçmişte yaşanmış “köle isyanları” ile ilgili paylaşımlarda “Atalarım köle idi ama uysal ve itaatkar değildi" ifadeleri kullanıldı.
Fotoğraf: Flickr
Anıl YURDAKUL
İstanbul
ABD’de Afro Amerikalı George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin ardından başlayan ve ülke geneline yayılan ırkçılık karşıtı protestolar dünyaya yayıldı. Eylemler sürecinde sosyal medya hesaplarında geçmişte yaşanmış “köle isyanları” ile ilgili paylaşımlar da yapıldı. Bunlardan en dikkat çekenleri “Köle olan atalarının ‘uysal’ ya da ‘itaatkar’ olarak ifade edilmesinden rahatsız olan siyahi yazar ve gazetecilerdi. Bloglarında, bu tezi yalanlayan ve ana akım medyaya yansımayan “köle isyanları”nı yazdılar. Bu isyanlarda, kölelerin özgürlükleri uğruna canlarından dahi vazgeçtikleri anlatılıyor!
Tarih, 9 Eylül 1739. Güney Carolina’da pazar günü kölelerin izin günüdür. Britanya İmparatorluğu’nun yönetimi altındaki koloni de “Cato” olarak da bilinen Jemmy isimli okuma yazma bilen bir köle, yanına 20 arkadaşını alarak, o güne kadar koloniler arasında görülmemiş en büyük isyanı başlattı. Bu isyanın tarihe “Cato’nun İsyanı” ya da “Köle İsyanı” olarak geçeceğini bilmeden…
İsyana yerli Afrikalılar önderlik etti. Çünkü Portekizce konuşan köleler iletişim kuramıyordu. Bazı köleler ise isyana destek vermedikleri gibi bir de ‘sahip’lerini saklıyorlardı. Buna rağmen isyana 100 kadar daha köle katıldı. İsyanda 50 köle ve 25 kolonici öldü. Bir grup köle kaçmayı başardı, başaramayanlar ise idam edildi ya da köle pazarında satıldı.
İsyanın ardından 1740 tarihli “Negro Yasası” (Negro Act-1740) kabul edildi. Bu yasa, bölgenin Sömürge Valisi William Bull’un görev süresi boyunca yürürlükte kaldı. Yasaya göre; köleleştirilmiş Afrikalılar yurt dışına gidemez, grup halinde toplanamaz, yiyecek toplayamaz, para kazanamaz, yazı yazmayı öğrenemez (Okuma konusunda bir yasaklama getirilmemiştir) Yazı yazmayı öğrenme yasağı kölelerin kendilerini ifade etmeleri konusundaki en büyük engel olmuştur.
Negro Yasası’ndaki en korkunç madde ise “Köle sahipleri gerek görürse isyan eden kölelerini öldürebilir”di.
’GABRİEL’İN GİZLİ PLANI’ İHANETE UĞRAR
“Köle İsyanları” çoğunlukla amaçladıkları hedefe uluşamadı, bir biçimiyle planları aksadı. Çünkü kendilerinden olanlar tarafından ihanete uğradılar. İhanetin sebebi ise ya korku ya da ödül oldu. Korktukları yanlarına kaldı ödül de lafta kaldı.
Yıl 1800, Richmond’un kuzeyindeki Brook Mahallesi’ndeki plantasyonlarda tutulan bir grup demirci köle erkek, isyan planları hazırlamış, koloni valisini rehin almayı hedeflemişlerdi. Ama atladıkları bir detay vardır; ihanet. Tarihe “Gabriel’in Gizli Planı” olarak geçen isyan, adını önderinden alır. Hanover mahkeme binasındaki bir demirhanede çalışan Gabriel, kardeşi Solomon ve Thornton’la, bahar sonunda isyan planlarını hazırladı. Silah olarak tırpan bıçaklarını kılıçlara dönüştürdüler. Hatta olaya tanık olduğunu iddia eden bir köle, on iki düzine silah üretildiğini iddia etmiştir. Gabriel, Richmond’a bir gece saldırısı planı yaptı. Yaklaşık elli kişilik köle, kentin alt kısmına kayacak ve bölgenin ağırlıklı olarak ahşap yapılarını ateşe verecekti. Şehir, yangınla mücadele ederken köleler Vali Monroe’yu kaçıracaktı.
Tarih sayfaları 30 Ağustos 1800’ü gösterdiğinde Gabriel, köle yoldaşlarını Richmond’a götürecekti. Ama isyan yağmur yüzünden ertelendi. Bu arada köle sahipleri isyandan şüphelenmeye başlamıştı. İki köle şüphelerini giderdi: Sahipleri Mosby Sheppard’a, Gabriel’in planını anlattı. Devlet milislerini çağıran Virginia Valisi James Monroe, yetkilileri uyararak tedbirleri aldı.
İsyan, başlamadan sone ermişti. Karşılarında milis güçlerini gören köleler, kaçtı. Demirci Gabriel, Norfolk’tan aşağı doğru yöneldi. Şansız talihi kendisini bir kez daha ihanet çemberine düşürdü. Vali tarafından sunulan ödül için başka bir köle tarafından yeri tespit edilerek sorgulanmak için Richmond’a geri götürüldü. Ama Gabriel cesur bir adamdı, boyun eğmedi ve konuşmayı reddetti! Gabriel, iki erkek kardeşi ve 23 köle asılarak idam edildi.
MİSSİSSİPPİ YANIYOR
Siyahlara yönelik zulmün en şiddetli olduğu yerlerden biri de hiç kuşkusuz Mississippi’dir. 1811 yılında Mississippi Nehri’nin doğu kıyısındaki Alman Sahil Bölgesi’nde bulunan Andy Şeker Plantasyonu’nda melez bir köle olan Charles Deslondes, ABD tarihindeki en büyük köle isyanına önderlik etti.
100’den fazla siyah, Alman Sahili olan, bugünkü LaPlace yakınındaki şeker plantasyonlarından New Orleans şehrine doğru yürüdü. Yol boyunca isyana katılanlarla beraber 500’e yakın köle, iki gün boyunca yürüdü. Beş plantasyon evini, şeker üretim merkezlerini ve mahsulleri yaktılar.
Genel olarak iş aletlerini silah olarak kullanan isyancılar yalnızca iki ‘beyaz adam’ı öldürdü. Yapılan yargılanmaların ardından 95 köle öldürüldü!
(Stono İsyanı bu kıyılardaki en büyük köle isyanıydı, ama bu Amerika’nın Büyük Britanya’dan bağımsızlığını kazanmadan önceki sömürge kolonilerde meydana geldi.)