Ne mesleğimiz ne diplomamız gereken önemi görüyor!
Mesleğimiz gereken önemi görmezken artık diplomalarımız da gereken önemi görmüyor.
Fotoğraf: Rawpixel
Fizyoterapi öğrencileri
İstanbul
İşe alım ve akademik kadrolarda torpil olaylarına artık hiçbirimiz şaşırmıyoruz. Atama puanlarının yüksek ve atama ihtiyacının çok fazla olduğu fizyoterapi bölümünde alımlar çok düşük. Birçok fizyoterapi öğrencisi ve mezunları bundan şikayetçi durumdayken geçen gün bir üniversite hastanesine KPSS’den 80 puan altı alanların başvuramadığı iş ilanına 53 puanla başvuran birinin atanması sosyal medyada torpil var gündemini oluşturdu. Tepkilere rağmen hala düşük puanla işe alımlar devam ediyor. 4 yıllık eğitimin içerisinde alınan derslerin ayrıyeten sertifika olarak istenmesi fizyoterapi öğrencileri arasında kişiye özel ilan tartışmalarına yol açtı.
MESLEK GASPINA SON
Daha öğrenciyken birçok sertifika programına katılmaya mecbur bırakılırken aldığımız dersleri ekstra sertifika olarak istiyorlar ve bu programlar oldukça maliyetli oluyor. Sağlık bölümlerinde kitaplar zaten çok pahalıyken bir de bu programlar biz öğrencileri maddi olarak zorluyor. İlanda istenen sertifikalarda kişiye özel ilan düşüncesini akıllara getiriyor. Özel sektörde çalışma saatlerimiz çok yüksekken karşılığında aldığımız ücretler çok düşük. Mesleğimiz gereken önemi görmezken artık diplomalarımız da gereken önemi görmüyor. Daha stajyerken staj yeri bulmakta dahi zorluk çekiyoruz. Zaten staj yapsak da karşılığında ücret alamıyoruz ve birçok özel üniversite staj sigortası yapmamak için çözüm olarak ikinci sınıf yaz stajlarını kaldırdı. Diğer mesleklerde yaşanan meslek gaspı fizyoterapi bölümü için de geçerlidir. Özel hastanelerde işveren tarafından fizyoterapiste daha yüksek maaşlar ödememek için fizyoterapi bölümlerinde hemşireler, fizyoterapi teknikerleri, sertifika programlarına katılmış; fizyoterapide teorik ve pratik bilgiye sahip olmayan kişiler fizyoterapist yerine çalıştırılıyorlar. Özel eğitimlerde çalışan meslektaşlarımız öğretmen eksikliğinden kaynaklı derslere girmeye mecbur bırakılıyorlar.
Covid-19 ile birlikte yoğun bakımda çalışan fizyoterapistlerin önemi bu kadar artmışken bizler diplomalarımızın da gereken önemi görmesini, adil bir şekilde kontenjan ayrılmasını ve atama yapılmasını istiyoruz. Yoğun bakımdan, nörolojiye ve ortopediye kadar Tıp’ın birçok alanında çalışan ve hasta ile birebir temas halinde olan fizyoterapi öğrencileri ve mezunları olarak staj, işsizlik, meslek gaspı, torpil gibi olaylar ile mağdur edilmek istemiyoruz.
