10 Haziran 2020 23:27

Kongolu mülteci Enzo İkah: O heykelleri bizi acıtmak için yaptılar

On yıldır Türkiye’de mülteci olarak yaşıyan Enzo İkah, George Floyd’un öldürülmesinin dünyada gizlenen ırkçılığı açığa çıkardığını, yalan ekosunun sona erdiğini bunun da başlangıç olduğunu söyledi.

Brüksel'deki Kral 2. Leopold heykeli fotoğrafı: Dursun Aydemir/AA, Mülteci Enzo İkah'un fotoğrafı: Eylem Nazlıer

Paylaş

Ercüment AKDENİZ
İstanbul

ABD’li siyah George Floyd’un polis tarafından nefessiz bırakılarak öldürülmesi, tarihi protestolara neden oldu. Avrupa ülkelerini de içine alan bu eylem dalgası acaba Afrika ve Türkiye’de yaşayan siyahları nasıl etkiledi? On yılı aşkın süredir Türkiye’de yaşayan Kongolu mülteci Enzo İkah sorularımızı yanıtladı. Floyd’un öldürülmesine şaşırmadığını söyleyen İkah, “Son olay, dünya üzerinde gizlenen ırkçılığı açığa çıkardı. Yalan ekosu sona eriyor ve bu daha başlangıç” diyor.

-İstersen, George Floyd’un “Nefes alamıyorum” dediği o korkunç sahne ile başlayalım. İnsanların öfkesinin Amerika ve Avrupa’daki etkilerini hep birlikte izledik. Burada, Türkiye’de sizin yaşadığınız duygular neler oldu?

Ben, o anı görünce hiç şaşırmadım. Çünkü bu tip öldürme olayları, eskiden beri hem çok hem de gerçekti. Şimdi, teknolojinin de gelişmesiyle her şey daha görünür oldu. Bak sana bir şey anlatayım dostum: Benim ülkem Kongo’da çocuk işçileri kobalt madenlerinde çalıştırıyorlar. Neden? Cep telefonları, bilgisayarlar, teknolojik aletler için. İşte şimdi çocukları sömürerek sağladıkları teknoloji onların felaketi oluyor. İnsanlar bu tip olayları cep telefonlarına kaydediyor. Ben, Floyd’u öldüren polise bakınca nefreti gördüm. Polis de sonuçta bir insan ama nefret suçu işleyene saygı gösterilmez. O polis sadece Floyd’u öldüren biri değil, bütün siyahlara nefretle bakan sistem.

Floyd öldürülmeden hemen önce bir şarkı yapmıştım, adı ‘Mr. Faşist’. Bakınca göreceksiniz; o klipte de polis şiddeti, ırkçılık, faşizm var. Bu bizim gerçeğimiz. İki hafta sonra yeni albümüm çıkacak, onun da adı ‘Adaletsizlik’. Orada şöyle bir cümle var: ‘Bana siyah deme, çünkü ben de sana hiçbir zaman beyaz demiyorum…” Misal ben mülteciyim, Enzo’yum ama bu derdi benim gibi yaşayan binlerce siyah insan var.

"O HEYKELLERİ BİZİ ACITMAK İÇİN YAPTILAR"

-Afrika ülkelerinde tepkiler ne durumda, sence eylem dalgası Afrika’ya sıçrar mı?

Sıçradı bile. En büyük eylemler Nijerya’da oldu. Diğer ülkelerde daha az. Mesela bizim Kongo’da insanlar eylem yapamıyor, çünkü demokrasi yok. Virüs nedeniyle karantina var. Onu da sokak eylemlerini yasaklamak için kullanıyorlar.

-Belçika'da, sömürgeci Kral 2’nci Leopold’un heykelleri kalksın diye 55 bin imza toplandı. İngiltere’nin Bristol kentinde de bir köle tacirinin heykeli nehre atıldı. Ne dersin bu heykeller için?

Leopold, Kongo’da jenosidi başlatan adam. Atalarımızı köle yaptı, kauçuk ve madenlerde çalıştırdı. Karşı çıkanları korkutmak için çocukların kollarını kestirdi. Milyonlarca köle Amerika’ya, Avrupa’ya götürüldü. Sonuçta bak bugün ne oldu? Bizde bir söz vardır: “Yalan asansör hızlı çeker ama merdivenler ağır da olsa gerçeği çeker” diye. Tüm dünya zamanla her şeyi öğrenecek. O zaman geldi, başlıyor. Tarih boyunca köleliği getiren suçlular hep melek gibi gösterildi, Afrikalılarsa suçlu gösterildi. Ama yalan ekosu dönüyor, sona eriyor. Vakti geldi ve o heykeller kaldırılmalı. Onları meydanlara neden koydular? Ben köle doğmadım ama geçmiş bizim için en önemli şeydir. Nereden geldik, nereye gidiyoruz; o heykeller bize geçmişte yapılanları hatırlatıyor. O heykelleri bizi acıtmak için yaptılar.

(Röportaj sırasında, Leopold’ün Belçika’daki heykelinin kaldırıldığı haberi geldi. Enzo, haberi duyunca şöyle dedi: Bu harika bir haber dostum, Afrika’nın zamanı geldi. Bugün için bir şarkı yapacağım.)

"ÇOCUKLAR ZENCİ DİYOR, ANNELER GÜLÜYOR"

-Peki, Türkiye’de siyahlara, göçmenlere yaklaşım nasıl? Irkçılık var mı yok mu?

Burada ırkçılık en çok mahalle aralarında var. Tarlabaşı’da bir gün film çekiyorduk. Çocuklar bize “Zenci! Zenci!” diye bağırmaya başladı. Bakıyorsun anneleri ses çıkarmıyor, gülüyor. Ya oldu mu bu şimdi? Burada Türkler, Kürtler, herkes Afrikalıları aşağıda görüyor. Avrupa’da durum daha kötü. Bir defasında Almanya’ya gitmiştim. Bir kişi bana su attı. Ben de taşla camını kırdım. Ama polis bana geldi, ona değil!  

-İnsanlık bütün bu yaşananlardan sonra nasıl bir ders çıkarmalı?

Geçen gün Facebook’a bir yazı yazmıştım. Bir arkadaşım Türkçeye çevirdi. Sorunun cevabı orada var: “Hepimizin zihinsel, duygusal ve fiziksel insanlar olarak aynı olduğunu düşünüyorum. Daha barışçıl bir dünya ve daha sağlıklı bir çevre için bazen başkalarını parmakla gösterip “Şöyle ya da böyle yapmalılar” diyoruz. Ama değişim her birimizde birey olarak başlamalı. Eğer bir kişi daha şefkatli olursa, o başkalarını da etkileyecektir ve bu şekilde dünyayı değiştirebiliriz.”

ENZO İKAH KİMDİR?

Uçak kazası sonrası küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. Ülkesi Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden Fransa’ya giderek üniversite okudu. Tezini, Kongo’da kobalt madenlerinde çalışan çocuk işçiler üzerine yapmaya karar verdi. Saha araştırmalarında gözaltına alındı, işkence gördü ve ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. On yılı aşkın süredir Türkiye’de mülteci olarak yaşayan İkah, müzikal albümler çıkardı ve çocuklar için masal kitapları yazdı. Barış ödülü sahibi.

 

ÖNCEKİ HABER

CHP’li Gürer: Tarımda gidişat çok kötü, tarlalar boş kalabilir

SONRAKİ HABER

Birleşik Metal-İş: "İstihdam Kalkanı Paketi" adı altında yeni hak gasbına yeltenmeyin

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa