"Sabancı’nın vergisi siliniyor, ben kirayı geciktirsem ev sahibi ‘Evden çık’ diyor"
İzmir’de taşeron firmaya bağlı olarak yol yapım işinde çalışan işçiler yaşadıkları geçim sıkıntısını anlattı.
Fotoğraf: Evrensel
Eda AKTAŞ
Dilek OMAKLILAR
İzmir
Salgın sürecinde ‘normalleşme’ adımları hızla atılırken işçiler ise kendileri için bir şeyin değişmediğini söylüyor. İzmir’de taşeron firmaya bağlı olarak yol yapım işinde çalışan işçiler, en büyük dertlerinin ücretlerdeki düzensizlik ve geçim sıkıntısı olduğunu dile getiriyor. Bir işçi hükümetin ekonominin iyi olduğuna yönelik söylemlerine ise şu yanıtı veriyor. “Sabancı’nın vergisi bir afla düşüyor, ben kirayı geciktirsen ev sahibi evden çık diyor.”
Van’dan İzmir’e çalışmak için gelen işçiden, 10 yıldır taşeronda çalışan işçiye, ‘aslında konuşacak çok şey var da…’ dese de kaygılarından kaynaklı derdini dahi anlatmaya çekinen işçiye kadar… İşçilerin sıkıntısı ortak ve şunu ekliyorlar: “Ev kirası mı faturalar mı üç çocuğa bakmak mı? Aldığımız asgari ücret nasıl yetsin? Ekonomi işçiye kötü”
“PARAN YOKSA HİÇSİN”
Van’dan İzmir’e çalışmaya gelen bir işçi, pandemi döneminin ilk zamanlarında koruyucu malzeme temin etme konusunda sıkıntı yaşadıklarını ancak en büyük dertlerinin geçim sorunu olduğu belirti. İşçi, “İş yorucu olduğu için zor geçti. Çalışmak zorunda olmasaydık Van’dan buraya kadar gelmezdik. Geçim zor oluyor. Daha çok garibanlar, işçiler eziliyor başka kimse değil” dedi.
8 aydır Van’a gidemediğini söyleyen işçi, “Çünkü Van’da 1500 TL kira veriyorum, 8 kişiye bakıyorum. Benim gelirim olsaydı zaten farklı olurdu. İzmir’de aynı işte çalışan 6 kişi ev tuttuk onun da masrafı oluyor. İzmir’de yaşam Van’a göre daha zor. Paran olmadığı zaman burada hiçsin, büyükşehir olduğu için kimseden bir şey de isteyemiyorsun” diye konuştu.
"20 TL’YE ALDIĞIM BEZ 70 TL OLMUŞ"
Bir başka işçi ise, pandemi döneminde hiçbir yardım almadıklarını söylüyor. “Evim kira, 4 çocuğum var, çalışmasam olmaz. Devletten bu dönemde hiç yardım görmedik. Başvurduğumuz halde yardım gelmedi. İki çocuğum okuyor diğerleri daha küçük, eşim de evde. Ben kepçe operatörüyüm, salgın döneminde de çalıştık ama kendimize göre önlem aldık. Normalleşme ile değişen bir durum yok, hep aynıydı bizim için” dedi. Bu dönemi fırsata çevirenlerin olduğunu söyleyen işçi şunları söyledi: “5 liralık kolonya 30 lira oldu. Evimize nasıl alalım? Bugün pazara gitsen domatesin kilosu bile 10 lira olmuş. Aldığımız ücret yetmiyor. Çocuğuma bez alıyordum 20 liraydı şimdi olmuş 70 lira. Olan hep garibana oluyor. Devlet zenginlere yardım ediyor. Sabancı’nın vergisi bir afla düşüyor ama bizlerin vergileri neden düşmüyor. Kirayı geciktirince ev sahibi arıyor kiramı vermezsen çıkın evimden diye.”
"GÖZÜNÜ AÇIYORSUN ZAMA ZAM"
İşçiler asgari ücretle geçinmenin zor olduğunu vurguluyor. Bir işçi, “Maaşını tam alamıyorsun, hep sıkıntı. Her şeye zam geliyor, işçiye gelince hiçbir şey yok. Asgari ücreti bile ödemiyorlar” derken bir başka işçi ise “Çok dert var da söyleyemiyoruz ki…” diyor. Yaklaşık 10 yıldır taşeron firmada çalışan işçi, “Asgari ücret alıyoruz ama yeri geliyor 3 ay vermiyorlar. Taşeron işçi olarak çalışıyoruz. Biz hâlâ kirayı ödemek için maaş bekliyoruz. 1000 TL kira ödüyoruz, ama elimizde bir şey kalmıyor ki. Faturalar… Gözünü açıyorsun zam zam. Her gün. Hele hele asgari ücretle çalışanlar için daha zor” dedi.
"EKONOMİ İŞÇİYE KÖTÜ"
İktidarın ekonominin iyi olduğuna yönelik söylemlerinin ise işçilerde karşılığı yok. Bir işçi, “Ekonomi çökmüş. Biz bunu yaşamımızdan görüyoruz. Diyorlar ya biz diğer ülkelere göre iyiyiz, bizim üzerimizden sadece motosiklet geçti diye. Motosiklet değil tren geçmiştir üzerimizden. Daha işçisine daha ödeme yapmıyor. Bir işçinin hakkı 2 bin 300 lira, zaten bin lira kira, 500 lira elektrik, su doğal gaz, geriye ne kalıyor? Onunla 3 çocuk mu bakacaksın eve mi bakacaksın? Ekonomi bu işte.”
"BORÇLARLA GEÇİNİYORUZ"
İşçilerden biri sabah 8’den gece 1’e kadar çalıştıklarını dile getirirken bir başka işçi ise 7/24 çalıştıklarını ifade ederek, “Bizim saatler belli değil. Başlayın, diyorlar başlıyoruz. Dönem dönem işsiz de kalıyoruz zaten. Geçinmek için ondan bundan borç istiyoruz, hep borç, kredi. Kredileri de krediyle kapatıyoruz. Onlar zaten bir verip üç alıyor” dedi.