12 Haziran 2020 00:07
Son Güncellenme Tarihi: 12 Haziran 2020 05:13

İşçiler kıdeme göz dikenlere seslendi: Son kale elden gitmeyecek

Hükümet salgın dönemini fırsat bilerek kıdem tazminatının gasbını yine gündeme getirdi. İşsizlik fonunun halinin ortada olduğunu dile getiren işçiler ise "Güvencemize dokundurtmayacağız" diyor.

ARŞİV | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Arzu ERKAN
Kocaeli

Kocaeli, Gebze, İstanbul, Kayseri… Farklı illerden ve iş kollarından işçiler hükümetin salgın dönemini fırsat bilerek kıdem tazminatını fona devretmek için harekete geçmesine tepkili. Salgının başından bu yana devletin kasasından patronlara teşvik verildiğini, açığı kapatmak için yine işçilerin birikimlerine el uzatıldığını söyleyen işçiler, Türk-İş ve Hak-İş’in kendilerinden habersiz kapalı kapılar ardından bu pazarlığa katılmasına da öfkeli.

Kocaeli’de bulunan Ford Otosan’da çalışan bir işçi, “Patronlara gelince kesenin ağzını sonuna kadar açan hükümet elimizde kalan tek hak kıdem tazminatını elimizden alma hesabı yapıyor. İstedikleri kadar ikili öneri, ikili formül desinler, allayıp pullasınlar biliyoruz ki bu uygulamanın sonraki adımı kıdemi komple ortadan kaldırmak ve işçileri kolayca kapı önüne koymak” diye konuştu. İşçi Türk-İş Başkanına da şöyle seslendi: “Kapalı kapılar ardında pazarlık masasına oturacağına genel kurulda alınan ‘Kıdem kırmızı çizgimiz, genel grev nedeni’ kararının gereğini yapsın. Biz işçiler olarak hazırız.”

HÜKÜMET İŞÇİYİ KAYNAK OLARAK GÖRÜYOR

Salgın döneminde oluşan açığın kapatılması için kıdem tazminatına göz dikildiğini dile getiren Sumuriko Hose işçisi, “Pandemide kısa çalışma ödeneği ile dağıttıkları da bizim birikmiş paramızdı. Hükümet işçiyi kaynak gibi görüyor. İşçinin etinden sütünden yararlanıyorlar. Hani bu devlet güçlü devletti? Niye her sıkıştıklarında işçilerin kapısını çalıyorlar?​” diye sordu. Bir başka Sumiriko House işçisi ise sendikacılara tepkili: “Türk-İş Başkanı Ergun Atalay ölürüm de kıdemi vermem diyordu da ne oldu? Sendikalar sahip çıkmazsa kıdeme, işveren ile hükümet bunu güle oynaya getirir.”

Evyap Limanı işçisi, yapılan öneriyi gasp olarak gördüğünü belirterek şunları söyledi: “Hem de devletin maaşıma yasal gasbı olarak görüyorum. Bu hükümetin çalışma yaşamında çıkardığı yaslara bakınca ben güvenmiyorum. O zaman hükümet bir yasa çıkarsın cezaevine gönderdiği hırsızları ve gaspçıları çıkarsın. Çünkü hükümet de bu suçu işliyor.”

Arçelik LG fabrikası işçisi, “Biliyoruz ki bu para işçiler için değil de başka şeyler için kullanılacak. Kriz döneminde iktidar fondaki parayı kendi krizinden çıkışı için kullanıyor” derken, Hyundai işçisi şunları söyledi: “Herkes bundan bahsediyor, işçi arkadaşların hepsi birbirine haberleri gönderiyor. Ama asıl bunun için mücadele etmek lazım. Yoksa 2022’de bunu devreye sokmamaları için bir sebep yok” uyarısında bulundu.

Federal Mogul işçisi ise tepkisini “Para bitti, kıdem tazminatına göz diktiler. Bunlar iyi günlerimiz, donumuza kadar alacaklar. Oturdukları masada işçiye soran var mı kıdem tazminatının fona devrini? Yok. Eğer tepki göstermezsek bu sefer yapacaklar” sözleriyle dile getirdi.


TAZMİNAT İÇİN BİR ŞEYLER YAPILMALI

Gözde TEKİN
Cemre KAVALA
Kocaeli

Yenikent işçi duraklarında servis bekleyen işçilere, salgın sürecinde ekonomik açıdan neler yaşadıklarını, kıdem tazminatının fona devredilmesinin gündeme getirilmesini sorduk.

Salgın sürecinden ekonomik olarak olumsuz etkilendiklerini dile getiren bir işçi, “İşsizlik ödeneğinden faydalandım ama almış olduğumuz maaş düşük. Ekonomik olarak bizi yıkan bir dönem oldu” dedi. Kıdem tazminatının fona devredilmesini istemediğini ifade eden işçi, buna karşı bir şey yapılması gerektiğini dile getirdi.

Salgın sürecinin ekonomik olarak kendisini çok kötü etkilemediğini söyleyen bir başka işçi de “Kıdem tazminatının fona devredilmesi daha önce de gündemde vardı. Ben bu konuda işçinin emek vermiş olduğu parayı alması gerektiğini düşünüyorum. Hükümet fona devrettiği takdirde işçi kendini kandırılmış hisseder” dedi.

‘HER ŞEY PAHALIYDI YİNE DE FİYATLAR DA ARTTI’

Servisini bekleyen bir kadın işçi de şunları söyledi: “Eşim bir süre işsiz kaldı. Ben çalıştım, benim maaşımla geçindik. Her şey pahalıydı birden de fiyatlar arttı. Sadece gıdaya paramız yetebildi. Çok iyi yönetilemedi bu süreç, maaşlar daha yüksek olabilirdi. Devlet 1000 lira destek verdi ama biz alamadık, çünkü bir sürü şartı vardı.”

Bir mühendis de salgının ekonomik olarak kendilerini etkilediğini dile getirerek “Kısa çalışma ödeneğinden iki ay yararlandık, maaşlar yüzde 40, 50 düştü. İşveren üstünü karşılamadı. Kıdem tazminatı fona devredilmemeli. Fona devredilirse emek cephesine çok bir şey kalmaz. Örgütsüz olmanın bedeli bunlar” diye konuştu.


'SENDİKALAR YAPMAZSA BİZ HAREKETE GEÇMELİYİZ'

Gebzeli işçiler de tazminatın fona devredilmek istenmesine tepkili. Hükümetin ve patronların sendikaların içinde bulunduğu durumdan cesaret aldığını dile getiren işçiler, diğer işçilere seslendi: “Sendikalar yapmazsa biz harekete geçmeliyiz. Kıdem de giderse elimizde ne kalacak? Az çok kendisini, çocuklarını düşünen mücadele eder.”

Novares’te çalışan bir işçi, patronların rahat işçi atmak için tazminatın fona devredilmesini istediğini belirterek, “Ama bununla da sınırlı değil, devletin kasası peşkeş çekildi, boşaltıldı. İşçinin parasına göz diktiler. Patronların ekonomisi için, işçilerin güvencesi iç edilmek isteniyor. Yıllardır yapmak istediklerini tam da bu sıkıntılı süreçte, insanlık ve Türkiye işçi sınıfı Kovid-19 belasıyla uğraşırken nabzı ölçüp, vurup almak istiyorlar” dedi. Sendikaların harekete geçmesi gerektiğini dile getiren işçi, şöyle devam etti: “Kırmızı çizgilerin pembeleşmesini kabul etmeyeceğiz. Sendikalar harekete geçmedi mi, biz o zaman kendimiz örgütleyeceğiz. Üretimden gelen gücümüzü kullanmaya hazırız. Son kale elden gitmemeli.”

SENDİKALARDAN CESARET ALIYORLAR

Kimya fabrikası işçisi ise şunları söyledi: “Sendikaların mevcut durumu nedeniyle hükümet cesaretle saldırıyor. Denilecek ki, eski işçiler mevcut kıdem tazminatlarını alacaklar bu yasa yeni sigorta girişi olanları kapsayacak. Böl-parçala yönet taktiği devreye girebilir. İşte bu nedenle fabrikalarda bilgilendirme çalışmaları yapmamız lazım. Karşı propaganda ancak gerçek bilgiyle ortadan kalkabilir.”

Autoliv çalışanı bir işçi ise, “Ben genç bir işçiyim. Çocuktum tazminatı elimizden almak istiyorlardı, hâlâ almak istiyorlar. Daha fazla hak elde etmek için mücadele etmedikçe, mevcut durumu da koruyamayacağız. Ne gerekiyorsa yapmak lazım. İmza toplayalım, üyesi olduğumuz sendikalarla konuşalım, miting yapalım ama ne yapıyorsak büyük bir birlikle ses getirelim” diye konuştu.

Sarkuysan işçisi de şunları söyledi: “Sadece basın açıklamaları yapmakla bu iş olmaz. Süreç çok acımasız ilerliyor. Karantina günlerini gördük. O günlerde bile saldırdılar. Ben tüm işçilere bir kardeşleri olarak sesleniyorum: Gelin, geleceğimizi çalmalarına izin vermeyelim. Kıdem de giderse elimizde ne kalacak? Az çok kendisini, çocuklarını düşünen mücadele eder.”

TÜRK-İŞ ALDIĞI KARARIN ARKASINDA DURSUN

Şivan Kırmızıçiçek (Petrol-İş Gebze Şube Başkan Yardımcısı): Her iki öneri de kesinlikle tartışma konusu dahi olamaz. Sendikacıların kıdem tazminatımızın talanına dönük tartışmaların tarafı olması, işçi sınıfına ihanet anlamına gelir. Özellikle Türk-İş aldığı genel kurul kararının arkasında durmalıdır. Kıdem tazminatımıza dokundurtmayız. (Gebze/EVRENSEL)


3 AYDIR BİN LİRAYA TALİM ETTİK, ŞİMDİ SIRA KIDEME Mİ GELDİ?

Ahmet AKARSU
Kayseri

Kayseri’de görüştüğümüz işçiler de tazminatın fona devrine karşı. Kumtel işçisi, “Ben neden yıpranma payımı almak için 56 yaşına kadar bekleyeyim? 30 gün 11 gününü neden fona bırakayım? Devlet bu dar boğazda 30-40 yıllık planı nasıl yapıyor?​” sorularını sorarak şu çağrıda bulundu: “Bu işin bize hayrı dokunmaz. Sendikalar artık bu kadar da yeter fonu kabul etmiyoruz desin, kırmızı çizginin arkasında dursun.”

Çelik Kapı işçisi ise “3 aydır evde bin liraya talim ettik. Şimdi sıra kıdeme mi geldi? İşçiye üç kuruş verilir, patrona milyarlar. Fonlardan işçinin faydasına hiçbir şey göremedik. Bununda olacağı o” diye konuştu.

Simfer işçisi, gündeme gelen önerinin kıdem yükünü hafifleterek patronun önü açacağını belirterek “İşten atmaların iyice alıp başını gidecek. Olan işçiye olacak” dedi.

Boyteks işçisi ise şöyle konuştu: “Resmen işçinin hiçbir birikimi olmasın isteniyor. Hakkım olanı ne zaman istersem bırakın da ben o zaman alayım. İşçinin parasıyla fon kuracağına, patronun kârından al. Ülkedeki açıkları, borçları bize ödetme.”


HÜKÜMET SALGIN MALGIN DİNLEMİYOR

Çikolata ve kahve fabrikasından bir kadın işçi (İstanbul): Bir patron 8-10 senelik bir işçiyi, kıdeminden dolayı kolay kolay işten çıkarmayı göze alamıyor. Bence fon olursa patronlar, çok daha kolay bir şekilde işten çıkarabilir. Zor bir salgın sürecinden geçerken bunun gündeme dahi getirilmesini hiç doğru bulmuyorum. Salgının en yoğun olduğu dönemde bile her türlü riske karşı biz fabrikada günde 12 saat çalıştık. Şimdi bunun karşılığı bu mu? Ben bugüne kadar AKP’nin işçinin, garibanın yararına bir şey yaptığını görmedim. Hep elimizden almaya çalışıyorlar.

Bir yemekhane işçisi (İstanbul): Maalesef hükümet salgın malgın dinlemiyor. Bu ülkede işsizlik fonuna bile patronların ve hükümetin nasıl çöktüğünü biliyoruz. Eğer kıdem tazminatımız da fona devredilirse sonu aynı olacak. Bu yüzden hangi partiye oy vermiş olursak olalım buna karşı çıkmalıyız. Zaten ay sonunu getiremiyoruz. Her şeye zam gelmiş durumda. Markete, pazara gittiğimizde elimiz neredeyse boş dönüyoruz. Tutunacak son dalımız olan kıdem tazminatını onlara kesinlikle kaptırmamalıyız.

Bakırköy Belediyesinden bir işçi: Bence kıdem tazminatı geleceğe dair tek yatırımımız. Kıdem tazminatının fona devredilmesi krizin ve salgının faturasını kimlere çıkartmak istediklerinin ilanıdır. Birkaç insanın masada oturup geleceğimizi gasbetmek için toplantılar yaparken biz işçilerin neden söz hakkı yok? Kendi sorunlarımız dertlerimiz ortakken işçiler neden örgütlenip birlik olmasın? Bu krize karşı tek çözümü, birlikte mücadele etmekten geçer.

ÖNCEKİ HABER

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tebliği ile otobüs fiyatlarında indirime gidilecek

SONRAKİ HABER

EMEP'ten kadın cinayetleri açıklaması: Unutmuyoruz, affetmiyoruz, vazgeçmiyoruz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa