TTB Başkanı Sinan Adıyaman: Fiziksel mesafe koşulları ortadan kaldırıldı
TTB Başkanı Sinan Adıyaman, "hızlı açılma" sonrası artan vakalara işaret ederek “Henüz birinci dalga bitmedi" uyarısında bulunarak fiziksel mesafe şartlarının da ortadan kaldırıldığına dikkat çekti.
İstanbul'da metrobüs durağı | Fotoraf: Uğur Can/DHA
Burcu YILDIRIM
Ankara
Sağlık Bakanlığının salgınla mücadelede "yeni normal" ilan etmesinin üzerinden 10 gün geçti. Koronavirüsle mücadelede çoğu tedbirin kaldırılmasının ardından birçok ilde de vaka artışları oldu. Peki önlemlerin kaldırılması, salgının yeniden yaygınlaşmasına yol açar mı? Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Sinan Adıyaman, Bakanlığın "yeni normal", TTB’nin ise "yeniden hızlı açılma" olarak adlandırdığı döneme girerken artan vakalara dikkat çekerek “Henüz birinci dalga bitmedi” uyarısını yaptı. Doğudaki birçok ilde ve batıda sahil kasabalarında artan vakalara dikkat çeken Adıyaman, “Bakan her gün çıkıp maske ve mesafe konusunda uyarıyor ama bu fiziksel mesafeyi koruyacak şartlar bir bir ortadan kaldırılıyor” ifadelerini kulandı. Adıyaman, özellikle hızlı açılmayla hastanelerde sağlık emekçilerine mutlaka PCR ve antikor testi yapılmasını ve sağlık emekçilerinin güvenli çalışma ortamının sağlanması gerektiğine dikkat çekti. TTB Başkanı Sinan Adıyaman, sorularımızı yanıtladı.
1 Haziran’da “yeni normal” aşamanın ilan edilmesinin ardından birçok önlem kaldırılınca vakalarda artış yaşandı. 7 Haziran’da ise önlemlerin çoğu kaldırıldı. İkinci dalga mı geliyor?
Henüz birinci dalga bitmedi. Dünya Sağlık Örgütü yeni açılım süreci epidemiyoloji biliminden yararlanmadan başlandığında, aceleyle tedbirler kaldırıldığında yeni piklerin oluşabileceği uyarısında bulunmuştu. Başta doğudaki iller olmak üzere birçok ilde vaka artışları var. Ankara Tabip Odası, iki haftadır polikliniğe başvuran, şüpheli ve enfekte sağlık çalışanlarında belirgin artış olduğunu açıklamıştı. Yine hiç vaka görülmeyen sahil kasabalarında yeni vakalar görüyoruz. Şehirler arası yolculuğun açılmasıyla buralarda da vakalar meydana geliyor. Virüs bulaşıcılığı azalmadı. Bilim insanlarının bir kısmı virüsün hasta yapma potansiyelinin azaldığını söylüyor ama bilimsel bir veri yok. Hastalar artık daha hafif semptomlarla geliyorlar. Toplum sağlığı gözetilmeden alınan kararları doğru bulmuyoruz. İnsanlar hükümetin yaptığı açıklamalardan sonra her şey bitti havasına girdi. Maske takan, fiziki temasa dikkat eden yok. Bakan her gün çıkıp maske ve mesafe konusunda uyarıyor ama bu fiziksel mesafeyi koruyacak şartlar bir bir ortadan kaldırılıyor. Toplu ulaşım araçlarının yüzde 50 yolcu alma kuralının kaldırılmasını bir kenara bırakalım, ayakta yolcu almanın yolu aranıyor. Yine sokağa çıkma yasağı sürecinde birçok fabrika faaliyetteydi. Kapalı alanda çalışan emekçilerin sağlığı gözardı edildi.
Söz ettiğiniz semptomlardaki değişim nasıl oldu?
Eskiden hastalar zatürreyle geliyorlardı. Artık koku ve tat almada bozukluklar, kas ve eklem ağrısı gibi bulgularla geliyorlar. Türkiye’de sadece şikayeti olanlara test yapılıyor maalesef. Yaygın tarama testinin yapılması gerektiğini başından beri söylemiştik. Böylece başta risk grupları olmak üzere toplumdaki enfekte oranını bilmemiz lazım.Bu salgın ne zaman bitecek sorusunu yanıtı da; ya toplumun yüzde 50’si bağışıklık kazanacak ve aşı bulunacak ya da virüs mutasyon geçirecek. Bilim insanları bütün insanlara uygulanabilecek bir aşının yeni yıldan önce bulunamayacağını düşünüyor. Bazıları da tümüyle koruyacak bir aşının bulunamayacağını, bulunacak aşının da yüzde 60 koruyuculuğunda olabileceğini söylüyor.
"65 YAŞ GRUBU TEK TİP DEĞİL"
65 yaş üstüne ilişkin kısıtlamanın kaldırılması çok tartışıldı. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii ki bu yaş grubunun evden çıkmasının engellenmesi onları virüse karşı bir miktar korudu. Yine bu grubun kurallara uyma konusunda özen gösterdiğini de gördük. Fakat 65 yaş üstünü tek tip olarak değerlendiremeyiz. 75 yaşın üzerindekilerin sağlık sorunları ile onlardan 10 yaş küçükler arasında birçok farklılık var. Ancak bu konuda da ayrımcılık yapıldı. 65 yaş üzerinde olup işletme sahibi olanlar sokağa çıkma kısıtlamasından muaf tutuldu. Bu bile amacın halk sağlığını korumak olmadığını gösteriyor.
HASTANELER İÇİN HIZLI AÇILMA UYARISI
Hastanelerde Kovid-19 servislerinin kaldırılması, sağlık hizmetlerinde de kimi endişelere yol açıyor. Kovid-19 servislerinin kapanmasıyla eski görev alanlarına dönen kimi sağlık emekçileri de kendilerine test yapılmadığını söylüyorlar…
Bu konu çok riskli. Kovid-19 servislerinde çalışan sağlık emekçileri kendi polikliniklerine dönmeden önce hem PCR, hem de antikor testi yapılmalı. PCR testi aktif hastalığı olup olmadığı konusunda yüzde 60 doğruluk payı bile olsa bize bir bilgi sunacaktır. Sağlık Bakanı “Herkese test mi yapacağız” diyerek demagoji yapıyor ama salgınla mücadelede en önde görev alan hekimler, hemşireler, radyoloji uzmanları, temizlik işçilerine düzenli olarak test yapılması gerekir. Hastanelerdeki önlemler çok önemli bir konu. Biz başından itibaren bazı hastanelerin Kovid-19 hastası kabul etmemesini talep ettik. Ciddi bir salgın tehlikesi var ama başta kronik hastalar olmak üzere birçok ciddi rahatsızlığı olan hasta hastaneye gitmeye çekindi. Bu nedenle yeni açılma sürecinde diğer hastaların yoğun olarak başvurabileceği riski var. Bu süreçte hekimlere artık 10 dakikada bir hastaya baktıramazsınız. Her hasta arasında 10-15 dakika ara verilmesi, ortamın temizlenmesi gerekiyor. Diğer hastaların başvurmasındaki yoğunluk, yeniden bulaşın artmasına neden olabilir.