12 Haziran 2020 00:00

Çocuklar aile yoksulluğuna pansuman olmak için çalışıyor

12 Haziran Çocuk İşçilikle Mücadele Günü’nde de çalıştırılan çocuklar sefalet ücrete, kötü çalışma koşullarına mahkum ediliyor.

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Volkan PEKAL
Ahmet Berkay ÖZSOY
Adana

Çocuklar, 12 Haziran Çocuk İşçilikle Mücadele Günü’nde de çalışmaya devam ediyor. Ayakkabı sektöründe çalışan çocuklar kapalı ve sıcak ortamlarda kimyasal maddelerle temas ederek ve onları soluyarak çalışıyor. Ailesi yoksul çocuklar, bu yoksulluğu bir nebze kapatabilmek için haftalık 100, 200 liralık sefalet ücretlerine çalışmak zorunda kalıyor.

KAZANDIĞINI BABASINA VERİYOR

13 yaşındaki Muhammed ailesinin maddi zorlukları nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalan çocuklardan. Türkiye’ye ailesi ile birlikte 5 yıl önce gelmiş. Bir yıl okula gittikten sonra okulda yaşadığı dil sorunu ve öğretmen şiddeti nedeniyle okulu bırakmak zorunda kalmış. 4 yıldır da kapı imalatında ve ayakkabı üretiminde çalışmış. Gündüz sayacı olarak çalıştığını ifade eden Mumammed, “İş olunca akşam 7’den 11’e kadar kapı işinde çalışıyorum. İş oldukça çalışıyorum. Kapı işinden haftalık 250 lira kazanıyorum. Burada haftalık 100 lira veriyorlar” dedi.

Kazandığı paranın tamamını babasına verdiğini söyleyen Muhammed, “Ev kirasını veriyor, elektriği, suyu veriyor. Oralara harcıyor. Babam yaşlı. Ayda 2-3 gün inşaatta çalışıyor. Abim de tekstilde çalışıyor” dedi. Hayalinin doktor olmak olduğunu ifade eden Muhammed, şunları söyledi: “Okula gitmek isterdim ama öğretmen iyi eğitim vermedi. Türkçe iyi bilmiyordum. Bizi dövüyordu. Ben de okulu bıraktım.” 

SALGIN ‘BİTTİ’ ÇALIŞMAYA BAŞLADI

Bir başka saya atölyesinde çalışan Adil, okul hayatına devam edebilen çocuk işçilerden. 8’inci sınıf öğrencisi. Babası yaşlı olduğu için çalışmayan Adil’in evin geçimin birlikte sağlayan iki ağabeyi de sigortasız çalışıyor. 3’ü de salgın sürecinde çalışamayınca bu süreci evli olan ağabeyinin ve Almanya’da yaşayan dayısının desteği ile geçirdiklerini anlatan Adil, salgın sürecinde işler iyi gitmeyince ailesine katkıda bulunmak için tatil sürecini çalışarak geçirmiş. Haftalık 250-300 liraya çalışan Adil, parasını eve veriyor. Okula devam etmek istediğini ifade eden Adil, “Okul açılana kadar buradayım. Sonra derslerime çalışacağım. Suriye’den beri diş doktoru olmak istiyorum. Hedefim bu” dedi.

"DIŞARIDA ARKADAŞLARIMLA OYNAMAK, MAÇ ETMEK İSTERDİM"

14 yaşındaki Abdulhamid de yazları çalışıp, okula gidiyor. Çalışmaya geçen yaz başlamış. Haftada 250 lira alan Abdulhamid, kazandığının 200 lirasını ailesine 50 lirasını kendisine ayırdığını söyledi.  Salgın süresinde de boş durmayıp beyaz eşya tamirciliği yapan babasına yardım ettiğini anlatan Abdulhamid, “Çalışmayı seviyorum ama dışarıda arkadaşlarımla oynamak, maç etmek isterdim” dedi.

"DOKTOR OLABİLİRDİM AMA ÇALIŞIYORUM"

Kağıt toplarken konuştuğumuz 15 yaşındaki Polat da evin geçimi için çalışanlardan. Annesi, babası ve ağabeyleri ile evde 5 kişi bu işi yaptıklarını anlatan Polat,  “5 yıldır bu işi yapıyorum. Çalışıyorum diye bir senedir okulu bıraktım. Haftada 250-300 arası kazanıyorum. Paramı babama veriyorum. 6 kardeşiz. Okula gitmek isterdim. Doktor olabilirdim. Ama çalışmak zorundayım” dedi.

15-17 YAŞ ARASI 5 ÇOCUKTAN BİRİ ÇALIŞIYOR

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2019 yılı için yayımladığı Çocuk İşgücü Araştırması’na göre, Türkiye’de 5-17 yaş grubundaki çocuk işçi sayısı 720 bin. Çocuk işçiliğinin en düşük olduğu ekim, kasım ve aralık aylarındaki verilere dayanılarak hazırlanan rapora göre 5-17 yaş arası çocuklar içinde çalışan çocukların oranı 4.4 olarak gerçekleşti. Ancak bu sayıya mülteci çocuklar da sokakta çalıştırılan çocuklar da dahil değil. TÜİK’te yer alan adrese dayalı nüfus kayıt sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre ise 2018’de 15-17 yaş arası çocukların iş gücüne katılım oranı yüzde 21.1. BM, bu yıl koronavirüsün yaratacağı krizin savunmasız milyonlarca çocuğu çocuk işçiliğine itebileceğine dikkat çekiyor. 12 Haziran’da Kovid-19’un çocuk işçiliği üzerindeki etkisi üzerine bir rapor yayımlayacak.

ÇOCUKLARIN ÇALIŞMA NEDENİ YOKSULLUK

İşlerin açılmaya başlaması ile birlikte saya atölyelerinde çalışan çocuklar da ayakkabı üretimindeki yerlerini aldı. Büyük Saat civarındaki atölyelerde çalışan çocukların neredeyse hepsi mülteci çocuklardan oluşuyor. Bu atölyelerde konuştuğumuz çocuklar ailelerinin geçimi için çalıştıklarını anlattı. TÜİK Çocuk İşgücü Araştırması, 2019 çocuk işçiliğin temel nedeninin yoksulluk olduğunu da ortaya koyuyor. Çocukların çalışma nedenlerinde ilk sırada yüzde 35.9 ile “Hane halkının ekonomik faaliyetine yardımcı olmak” cevabı yer aldı. Çocukların yüzde 23.2’si ise bu soruya “Hane halkı gelirine katkıda bulunmak”, yüzde 34.4’ü “İş öğrenmek, meslek sahibi olmak” cevaplarını verdiler. Çocukların yüzde 6.4’ü  “Kendi ihtiyaçlarını karşılamak” amacıyla çalıştığını belirtti.

Ailenin ekonomik faaliyetine katkıda bulunurken çocuklar okulu bırakmak zorunda kalıyorlar. Aynı anket sonuçlarına göre söz konusu çocukların yüzde 65.7’si bir eğitime devam edebiliyor. Yüzde 34.3’ü okula devam edemiyor.

ÖNCEKİ HABER

Kısa çalışma ödeneği etkisiyle İşsizlik Sigortası Fonu 127,3 milyar TL'ye indi

SONRAKİ HABER

Sahilleri harcanan bir kent: Samsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa