11 Haziran 2020 13:01

HDP, baro ve meslek birliklerinin işleyişine müdahalenin araştırılmasını istedi

HDP, baroların ve meslek birliklerinin hedef alınması ve demokratik ilke ve işleyişlere zarar verecek bu tutum ve müdahalelerin araştırılmasını istedi

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

HDP grup başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç baroların ve meslek birliklerinin son dönemlerde yürütülen tartışmalarda antidemokratik üslup ve yöntemlerle hedef alınması üzerine, demokratik ilke ve işleyişlere zarar verecek bu tutum ve müdahalelerin araştırılması için TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

Baroların ve meslek birliklerinin hedefe alınması ve işleyişine müdahalenin kamuoyunun tepkisini çektiği belirtilen önergede; “İktidarın söylem ve uygulamalarının eleştirilmesinin, görüş belirtilmesinin devlete saldırı olduğu iddiaları iktidar sözcüleri tarafından sık sık dile getirilmiştir. Ancak tepkiler bununla sınırlı kalmamış, seçim usullerinin değişebileceği mesajları da iktidar tarafından verilmiştir. “Çoklu baro” seçeneği ile beraber baro seçim usullerinin değiştirileceği yönünde yasa teklifinin TBMM’ye getirileceği konuşulmuştur” denildi.

Baroların demokratik kitle örgütü veya sivil toplum örgütü sayılmasalar da, bir 'hukuk örgütü' olmaları nedeniyle, her türlü insan hakları ihlallerinin doğrudan 'öznesi' konumunda olduğu belirtilen önergede şöyle denildi; “Dolayısıyla, kamu kurumu niteliğinde olan barolar ve TMMOB gibi meslek birlikleri insan hakları ve hukukun üstünlüğünü kendilerine ilke edindikleri için sadece teknik işlerle ilgilenen lonca tipi mesleki örgütlenmeler sınıfında görülemezler. Barolar, kanuna göre, kamu hizmeti yapan avukatların zorunlu üyesi oldukları, kamu kurumu niteliğinde mesleki bir örgüt olarak görülmektedir. İşleyiş olarak 'özerk' durumda bulunan baroların, hukuk örgütü niteliği gereği insan hakları ihlallerinde doğrudan “taraf" olmaları, aynı zamanda toplumsal işlevleri gereği “müdahil" de olmaları gerekmektedir. Sözü edilen bu tutum yukarıda da ifade edildiği gibi Avukatlık Kanunuyla da yasaldır. Baroların, Avukatlık Kanunu 76. Maddesi uyarınca, insan haklarını ve hukuk devleti ilkesini korumak için her türlü girişimde bulunmaları hem yetkileri, hem de sorumluluklarıdır. Her kurumu bağlayıcı nitelikteki Anayasa’nın 2, 10 ve 136. maddeleri, AİHS 13. Maddesi ve İstanbul Sözleşmesi gereğince, hangi nedenle olursa olsun, devleti temsil eden hiç kimse, kamu gücünü kullanırken belirli toplumsal kesimleri suçlayamaz, hedef gösteremez. Baroların bunu hatırlatması, görevleri gereğidir.” 

Baroların ve meslek birliklerinin siyasi iktidarla benzer olup olmadığına bakılmaksızın görüş ve önerilerini rahatlıkla ifade etmesinin, demokrasinin gereği olduğuna işaret edilen önergede; “İktidarın düşüncesi ya da uygulamalarıyla uyuşmayan her açıklama sonrası barolara ve meslek birliklerine yapılan “müdahaleleri” anti-demokratik tepkiler olarak görmek gerekir. 

Demokratik bir toplumun olmazsa olmazı olan düşünce ve ifade özgürlüğünün bu kurumlar üzerinden gündeme gelmiş olması araştırılmaya muhtaç bir konu haline gelmiştir. Demokratik ilke ve işleyişlere zarar verecek bu tutum ve müdahalelerin TBMM’de araştırılması için bir komisyon kurulması elzem hale gelmiştir” denildi. (Ankara/EVRENSEL)

{{404546}}

ÖNCEKİ HABER

Çukurova Üniversitesi'nden öğrenciler: Salgın süreci mutsuz, karamsar, stresli geçti

SONRAKİ HABER

"FETÖ'yle Ak Parti kol kola girdi" diyen Emre Cemil Ayvalı AKP'den istifa etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa