Hapiste Sağlık ekibinden Berivan Korkut: Yetkililer sorunları görüyor ama çözmüyor
Hapiste Sağlık ekibinden Berivan Korkut, ağır hasta tutukluların tedavi süreçlerinde ciddi sorunlar yaşandığını söyledi.
Fotoğraf: Envato
Hapiste Sağlık ekibinden Berivan Korkut, ağır hasta tutukluların durumlarının Kovid-19 salgını koşullarında daha da ağırlaştığını belirterek, “Yetkililer sorunları görse bile çözüm üretmiyor” dedi.
Koronavirüs salgınının ardından cezaevlerindeki ağır hasta tutukluların tedavileri ertelendi. Hasta tutukluların durumu daha da ağırlaşırken, ailelerin ve sivil toplum örgütlerinin tahliye talepleri ise karşılanmadı. Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneğine bağlı Hapiste Sağlık ekibinden Berivan Korkut, ağır hasta tutukluların tedavi süreçlerinde yaşadığı sorunları Mezopotamya Ajansından (MA) Sevda Aydın'a anlattı.
Ağır hasta tutukluların verilerine ulaşamadıklarını, talep edilmesine rağmen yetkililerin verileri paylaşmadığını belirten Korkut, yeni İnfaz Yasası’nın ardından kaç kişinin serbest bırakıldığını, cezaevlerinde kaç insanın olduğunu dahi bilgisine erişemediklerini söyledi. Korkut, bilgi ve verilere ulaşmanın imkansız hale getirildiğini vurgulayarak, “Bizler gibi insan hakları savunucuların elindeki veriler, sadece kurumlarımıza yapılan başvurulardan ibaret. Ama eminiz bizdeki verilerden daha fazla hasta ve ağır hasta tutuklular var” dedi.
"VERİLER PAYLAŞILMIYOR"
Salgın sürecinde ağır hasta tutukluların durumunu öğrenmek için başvurular yaptıklarını dile getiren Korkut, “Ağır hasta tutukluların durumları salgının yarattığı koşullarda daha da ağırlaştı. Ancak kaç kanser hastası var, kaçı kemoterapi tedavisi gördü bilmiyoruz” diye konuştu. Bütün bu verilerin devletin elinde olmasına rağmen sivil toplum örgütleriyle ve milletvekilleriyle paylaşılmadığını vurgulayan Korkut, kendilerine cezaevlerinden yoğun başvuruların yapıldığını söyledi.
SAĞLIĞA ERİŞİM
Ağır hasta tutukluların tedavi sürecinde yaşadığı sorunlara değinen Korkut, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağır hasta bir tutukluysanız, ilk adım revire gitmek için başvuru yapıyorsunuz. Kalabalık koğuşlar ve yeterli olmayan hekim sayısı nedeniyle bekleme süresi uzun olabiliyor. Üstelik cezaevlerinde her gün doktor bulundurma durumu da ortadan kalktı. Bu yüzden haftalarca, aylarca revire çıkamıyor hasta tutuklular. Revire çıkanlar ise doktorla çok kısa bir görüşme yapmak zorunda kalıyor. Hastaneye kaldırılmasına aile hekimi karar veriyor ve bu süreçte bir itiraz mekanizması da bulunmuyor. Görüşülen aile hekiminin dışında başka bir hekim isteme şansları yok. Hastaneye nakil esnasında ringlerle taşınmaları, hasta tutukluların sağlıkları açısından olumsuz sonuçlar doğuruyor. Ring araçlarının dar ve havasız oluşundan dolayı hasta tutukluların taşınması için uygun değil, onun yerine daha sağlıklı bir ortamda hastaneye götürülebilecekleri araçlar sağlanmalı.”
"ÇÖZÜM ÜRETİLMİYOR"
Hasta tutukluların tedavi süreçlerinde yaşanan sorunlarla ilgili bakanlığa ve cezaevi yönetimlerine yapılan başvurulara, “Prosedür gereği böyle” diyerek, çözüm sunulmadığını ifade eden Korkut, “Sorunlar görülse bile çözüm üretilmiyor” dedi. Salgın öncesinde tutuklularla mektup aracılığıyla iletişim kurduklarını ancak salgınla beraber bu iletişimin kopma noktasına geldiğini söyleyen Korkut, ailelere çağrı yaparak, “Kapalı cezaevlerinde yakınları bulunan ailelerin bize danışma hattımız olan 0212 252 53 11 nolu numaradan ulaşmalarını bekliyoruz” dedi.
"HEKİMLER BAĞIMSIZ OLMALI"
Cezaevlerinde çalışan hekimlerin kendilerini güvende hissedebileceği ortamların yaratılması gerektiğini belirten Korkut, “Cezaevinde çalışanların özgür ve bağımsız olmaları gerekiyor ki insanlar sorunları rahatlıkla ifade edebilsin. Örneğin İzmir’de bir cezaevinin çalışanı, çocuk tutuklularla ilgili bir sorunu dışarıya aktardığı için işinden atılmıştı. Bu yüzden orada çalışan insanları koruyacak bir mekanizmanın da kurulması gerekiyor” dedi.
İnfaz Yasası’yla adli-siyasi ayrımı yapıldığı için ağır hasta, hasta, kadın ve çocuk tutukluların tahliye edilmediğini vurgulayan Korkut, salgına rağmen ağır hasta tutuklulara yönelik çözüm niyetine hiçbir adım atılmadığını belirterek, ayrımsız bir genel affın şart olduğunu söyledi. (İzmir/MA)