13 Haziran 2020 00:10

Kıdem gasbına işçi ne diyor? | "Kimse çocuğunun rızkının alınmasına izin vermez"

Fon denilince “Bundan zenginler yararlanır” fikri oldukça hakim. Daha temkinli yaklaşan işçiler de var. “Bir görelim bakalım ne diyorlar” diyen az değil.

Kocaeli 1 Mayıs 2019 | Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Sinan CEVİZ
İstanbul

Kıdem tazminatı temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. İktidar her defasında makyajı değiştirilmiş şekilde sunsa da içeriği aynı olduğu anlaşılıyor. Bu kez “11 gün fonda olsun, yüzde 6 fonda olsun” gibi formüllerle gündeme geldi. Ancak işin özü ise kazanılmış en temel hakkın yok edilmesi. Tamamlayıcı emeklilik paketi içerisinde ele alacakmış iktidar. Oysa emeklilik yaşını yükselip mezarda emekliliğin temelini atan anlayış aynı anlayış.

Gündeme geldiği her zaman örgütlü işyerlerinde hızla tepkiyle karşılanan bu gündem giderek bütün bir işçi sınıfı içerisinde de kabul edilmeyen bir yerde duruyor. Şu an da ilk etapta formülleri anlama gibi bir durum olsa da tepkinin giderek büyüyeceği gözüküyor.

Peki kendileri masanın bir tarafında olmadan konuşulan bu öneriye işçiler ne diyor?

Daha önce de görüş aldığımız 14 yıllık bir liman işçisinin değerlendirmeleri şöyle: “Abi sen de nerdeyse her yıl kıdem tazminatı kalkacak diyorsun ben de sana diyorum ki yapamazlar. Yine mi gündeme getirdiler? Bizim tek güvencemiz. Kimse buna müsaade etmez. Ben diyorum ki seneye kadar yine rafa kaldırırlar, olacak iş var olmayacak iş var, bu iş olmaz rahat ol.”

Konuyu anlamaya çalışan, daha temkinli yaklaşan işçiler de var. “Bir görelim bakalım ne diyorlar” diyen az değil. Ancak AKP seçmeni işçiler de “Olmaz, yapmazlar, reis kaldırmaz” noktasında. “Varsa bir öneri hele bir bakalım. Ama bu kesinlikle kaldırılması yönünde olmaz” diyen de hatırı sayılır miktarda işçi var.

İtiraz eden bir başka liman işçisi ise limanlarda genel sayılacak bir eğilimi yansıtıyor: “Kıdemin kaldırılacağını düşünmüyorum. Bir bu kalmış elimizde. Çoluk çocuğa bırakacağımız ne var başka? İşten atılsak elimizde başka birikim mi var? Öyle olsa işverenler istediği gibi oynar bizimle. Kimse bu hakkın alınmasına izin vermez. Burada ikinci işi, üçüncü işi olan bir sürü insan var. Bir biçimi ile insanlar işten atılmış, yeni iş bulmuş, o işsizlik günlerinde bu tazminatla işsizlik maaşı olmasa ne yapar insanlar?​”

Fon denilince “Bundan zenginler yararlanır” fikri de oldukça güçlü bir yer tutuyor. Esenyurt’ta depo işçileri içerisinde de böyle bir eğilim olduğu söylenebilir. “İşin içinde fon varsa oradan işçi değil patronlar yararlanır” eğilimi yüksek. Tabi Esenyurt’un en büyük deposunda çalışan işçilerin bir kısmı da “Olmaz, iktidar işçiye kıyamaz” eğiliminde.

Kıdem tazminatı konusunda içeriğin net açıklanmaması “Bu suni bir gündem, yok böyle bir şey” fikrini güçlendiriyor bir yanıtla. Ancak konu konuşuldukça ve paylaşıldıkça, tepkiler de artıyor.

Depo işçilerinden birinin aktardığı şu şekilde: “Ben alın teri döküyorum çocuklarım için, böyle fona devredip işçinin kullanamaması emek hırsızlığıdır. Benim paramı benden alıp zenginlerin kullanımına veremezler. Zaten yarı aç yarı tok yaşıyoruz. Bir de her seferinde elleri ilk işçinin cebine uzanıyor. Avrupa’da insanlar benzine bir kuruş zam olsa ayaklanıyorlar, burada insanlar ayaklanırsa görürler günlerini. Böyle bir adım atarlarsa insanların tepkisi de farklı olur. Kimse çoluğunun çocuğunun rızkını başkasının almasına izin vermez. Zaten ala ala bir şey bırakmadılar elde. Hep zenginden yana düdük çalınacak değil ya, kıdem hakkımıza el uzatmayı akıllarından bile geçirmesinler.”

Anlaşılan o ki konuyla ilgili sendikalara çok iş düşüyor. Hızla aydınlanma ve bilgilendirme çalışmalarına hız verilmeli, ortadan kaldırmaya ve bu temel hakkı sahiplenmeyi hızlandırıyor.

ÖNCEKİ HABER

Balıkesir'de 3.9 büyüklüğünde deprem

SONRAKİ HABER

Kayıp yakını Şirin Demir çocuklarının faillerini bulamadan hayata veda etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa