Suriyeli mültecilere yönelik ön yargı artış eğiliminde
İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü'nün saha araştırmasının sonuçları: Suriyeli mültecilerin daha az yetenekli bir ırktan geldiği yargısına katılma eğilimi yüzde 49.
Fotoğraf: Erim Furkan Akbelli/Evrensel
Göç İdaresi verilerine göre İstanbul’da kayıtlı Suriyeli nüfusu 496 bin. İstanbul’da kayıtlı ve kayıtsız toplam 963 bin Suriyeli mülteci yaşadığı ifade ediliyor. İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (İSTANPOL) koronavirüs salgını öncesinde, “İstanbul’da Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Tutumlar” başlıklı saha araştırmasının sonuçlarını paylaştı.
Ocak ayında 1636 kişiyle yapılan anket sonuçlarına göre; trafik ve ekonomiden sonra İstanbul’un en büyük sorunu olarak Suriyelileri görenler yüzde 10,5’lik oranla üçüncü sırada yer alıyor. Katılımcıların yüzde 62’si park ve meydanlarda, yüzde 69’u çarşı-pazar-AVM’de, yüzde 52’si oturduğu sokakta ve yüzde 44’ü çalıştığı yerde Suriyelilerle her gün karşılaştığını ifade ediyor. Katılımcıların yüzde 17’si Suriyelilerle aynı binada yaşadığını ifade ederken, görüşülen İstanbulluların yüzde 78’i ise herhangi bir Suriyeliyle iletişim ya da temas halinde olmadığını belirtiyor! Araştırma sonuçlarına göre; Suriyelilere yönelik kaygı göstergesinde, ülke genelinde ekonomik kaygılar güvenliğin önüne geçiyor. Ekonomik kriz, artan işsizlik ve iş gücü rekabetinin buna yol açtığı ifade ediliyor.
IRKSAL ÖNYARGI DİKKAT ÇEKTİ
Araştırmada Suriyeli mültecilerin daha az yetenekli bir ırktan geldiği yargısına orta ve yüksek düzeyde katılma eğiliminin yüzde 49’u bulması ise “endişe verici” olarak değerlendiriliyor. Ayrıca “Suriyelilerin savaş mağduru olmadığı”na inananların yüzde 36’ya varması da bir başka dikkat çeken bulgu. Rapordaki verilere göre; İstanbul’da ankete katılımcıların yüzde 78’i hükümetin Suriyelilere Türk vatandaşlarına davrandığından daha iyi davrandığını düşünüyor! Bu oran İYİ Parti seçmeninde yüzde 99, CHP seçmeninde ise yüzde 82’e ulaşıyor. Suriyeli mültecilere karşı toplu eylemlerde ise MHP ve İYİ Parti seçmenleri öne çıkıyor. Şiddet eğilimi gösterenlerin Suriyeli kişinin suçlandığı “taciz” senaryosunda yüzde 35,9’a ulaşması, taciz ya da tecavüz söylentisiyle yaşanan linç girişimlerinin arka planına ayna tutarken olayların ciddiyetini de ortaya koyuyor. “Yankesicilik” iddiası ise toplu linçlere katılımın bir diğer gerekçesi. Araştırma raporunda öfke, nefret ve endişe eğilimlerine ilişkin olarak da şu ifadeler yer aldı: “Suriyelilerle ilgili hissedilen duygular incelendiğinde katılımcılarda en çok hissedilen duygu endişeyken, en az hissedilen duygu nefrettir. Fakat yoğun öfke hissedenler yüzde 33’e, yoğun nefret hissedenler yüzde 24’e ulaşmıştır. Acıma duygusunu yoğun hissedenlerin (yüzde 35) yoğun endişe hissedenlerin gerisinde olması (yüzde 47) dikkate alınması gereken bir bulgudur.”
"GERİ GÖNDERİLSİN" DİYENLER
Araştırmada her 10 kişiden 6’sı Suriyeli mültecilerin geri gönderilmesi gerektiğini söylüyor. “Dışlayıcı politika önerisi” olarak eleştirilen bu tutumun en çok İYİ Parti (7,6), HDP (7,3) ve MHP (7,2) seçmenleri arasında karşılık bulduğuna dikkat çekiliyor. HDP seçmenleri arasındaki eğilim için raporda şu ifadelere yer veriliyor: “HDP’lilerin sosyo-ekonomik açıdan daha dezavantajlı bir grup olması ve Suriyelileri ekonomik açıdan bir tehdit unsuru olarak algılamaları bu bulguyu açıklayan bir faktör olarak değerlendirilebilir.”
Araştırma sonuçlarında uzun süreli oturum izni ve vatandaşlığa desteğin ise oldukça düşük seviyede kaldığı ifade ediliyor. İstanbul yerel seçim sonuçlarına da atıf yağan raporda ayrıca şu ifadeler yer alıyor: “Son dönemde artan ekonomik kötüleşme ve yükselen işsizlik İstanbul’u ülke genelinden daha kötü etkilemiştir. Yerel seçimlerde AKP’nin İstanbul’da kaybetmesine neden olan faktörler arasında sayılan bu gelişmenin Suriyeliler ve vatandaşlar arasındaki ilişkileri nasıl etkilediği de önemli bir araştırma sorusudur.” (İstanbul/EVRENSEL)