Elazığ'da depremde ağır hasar gören evini odunlarla ayakta tutmaya çalışıyor
Elazığ depreminde evi ağır hasar gören Metin Toraman, evini tahtalarla ayakta tutmaya çalışıyor.
Metin Toraman ve Sakine Toraman, depremde hasar gören evlerinin önünde | Fotoğraflar: Özkan Zülfikar/Evrensel | Kolaj: Evrensel
Özkan ZÜLFİKAR
Elazığ
Elazığ merkeze bağlı olan Zarik (Kaplıkaya) köyünde eşiyle beraber yaşayan Metin Toraman (78), 24 Ocak tarihinde meydana gelen deprem sonrasında hasar alan evini, tahta ve odunlarla destekleyerek ayakta tutmaya çalışıyor. Toraman ailesi “Yaşanılabilecek bir ev istiyoruz” dedi.
"ÇATLAKLAR İYİCE ARTTI"
Metin Toraman (78) deprem sonrasında evin hasar aldığını ve yıkılmak üzere olduğunu belirterek, “Köylülerden cisir (kalın uzun odun) aldım. Tahta aldım. Evin yıkılmasını engellemek için destekler çakarak ayakta kalmasını sağladım kendimce. En son yaşanan Malatya depreminde evin iç tarafında da açılmalar oldu. Çatlaklar iyice arttı. Yine de ‘Oturulabilir’ dediler. Kalıyoruz biz de” diye ifade ediyor.
"İKİ GÖZ EV YAPSINLAR YETER"
Herhangi bir yardım alıp almadığını sorduğumuz Toraman, “Ben kendi başıma müracaat etmesini bilmem. Nereye gidilir? Ne yapılır? Anlamam. Valinin yanına çıkmayı da bilmem. Kimse de hatırımı sormaz. Akrabam ve köylüm olan Şoförler ve Otomobilciler Oda Başkanı Şevket Toraman benim için uğraşıyor sağ olsun. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden gelip inceleme yaptılar. Ne yapılacak bilmiyorum? Bana eşimle kalabileceğim iki göz bir ev yapsınlar başka bir şey istemiyorum” diyor.
"KOMŞULARIM EVİME ÇATI YAPTI"
Bir önceki evlerinin de kerpiçten ‘derme çatma’ bir ev olduğunu ve dönemin valisinin şimdi oturdukları evi sosyal yardımlaşmadan ödenek çıkararak yaptırdığını anlatıyor ve ekliyor Toraman: “Kırk yıl sıvacı ustası olarak çalıştım. Daha sonra yaşlanınca hayvancılık yapmaya başladım. Bahçemle ilgilendim. Allah razı olsun yaptılar. Yalnız bu ev yapıldığında müteahhide temelin çok derin kazılmadığını ve sağlam olmayacağını anlattım. Kendim anlattım, kendim dinledim. Beni dinlemediler. Yıkılmadığına şükür ediyorum. Çatısı bile yoktu. Komşular yardım etti ve evime çatı yaptılar. Şimdi de kendi imkanlarımla evi onarmaya çalışıyorum.”
"KARDEŞİM BİLE SORMUYOR"
Metin Toraman bir sitede bulunarak şu ifadeleri kullanıyor: “Paran olursa tanırlar. Elinde yoksa kimse tanımaz. Kardeşim bile sormuyor yakın köyde. Paran olursa dünyada tanımadığın adam sorar bizim gibileri, zenginler siler. Yine de kendi halimize şükrediyoruz. Tanımasınlar.”
"EV KALINACAK GİBİ DEĞİL"
Metin Toraman’ın eşi Sakine Toraman da kalınabilecek bir ev talebinde bulunarak, “On çocuğum vardı altısını kaybettik. Şimdi iki kızım iki oğlum var. Onlar da kıt kanaat geçiniyor zaten. Bir ikimiz de 65 yaş maaşı alıyoruz. Yetmiyor ama yettiriyoruz. Başkan sağ olsun (Şevket Toraman) yardım kolisi getiriyor. Çay şeker geliyor işte. İdare ediyoruz. Ama bu ev kalınacak gibi değil. Ne yapalım? Her şey mecburiyet.” diye vurguluyor. “Bir misafirimiz gelse utanıyorum ki ‘Bir çay iç’ diyeyim. Ev oturulacak gibi değil ki!” diyerek yaşadığı sıkıntıları anlatmaya çalışan Sakine Toraman yetkililere seslenerek, “Başımızı sokacak bir ev yapsınlar bize” ifadelerini kullanıyor.
"DEPREM SONRASI GELEN EKİBİN EKSİKLİĞİ"
Köyde tesadüfen karşılaştığımız Elazığ Şoförler ve Otomobilciler Oda Başkanı Şevket Toraman ise; “Sırtımda gezdiririm yine mağdur etmem. Elimizden gelen imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Deprem sonrasında gelen ekibin eksik bilgi vermesinden kaynaklı yaşandı bu sorunlar. Ben yine de kendi imkanlarımla Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden arkadaşları getirdim incelemelerde bulunduk. Ne gerekiyorsa yapacağız” açıklamasını yapıyor.