14 Haziran 2020 06:32

Koronavirüsten ölen deri işçisinin eşi: Madem çok hastaydı neden taburcu ettiler?

Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden Deri işçisi Adil Duman’ın eşi Harbinaz Duman, tedavi sürecini ve yaşadıklarını anlattı.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Deri işçisi Adil Duman, Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının görülmesinden beş gün sonra bir düğüne gitti. O düğünden bir hafta sonra belirtiler başladı. Sürekli dinlenmek istiyor, çalıştığı deri fabrikasından eve döner dönmez yatağına koşuyordu. Hastaneye kaldırıldı, birkaç ilaç verip eve yolladılar.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; Harbinaz Duman eşinin 16 Mart’ta bir köylüsünün düğününe gittiğini ve 1 hafta sonra belirtiler çıkmaya başladığını söyledi. Bir gece yüksek ateş nedeniyle hastaneye gittiklerini anlatan Harbinaz Duman, “Korona bölümüne gittik, kızı dışarı çıkardılar. ‘Testini uzmana götüreceğiz’ diyerek Adil’i içeri aldılar. Sonra telefonla Adil’in birkaç gün daha yatacağını söyleyerek bizi eve gönderdiler. Sonra üç ilaç vermişler. Hâlâ o gün hastaneden nasıl bıraktılar, bir türlü anlamıyorum. ‘Bir hafta evde tedavi göreceksin’ diye açıklama yapmışlar. Bir haftada üç defa hastaneye götürdük. Üçüncüde yatışını yaptılar. Madem ki çok hastaydı, neden hastanede yatırmadınız da eve gönderdiniz, soruyorum, niye?​” diye tepki gösterdi.

“Ben de test yaptırmak istedim, üç saat süründüm. Sonuçta ben de pozitif çıktım” diyen Harbinaz kendi hastalığı sırasında eşinin kendilerinden habersiz başka hastaneye sevk edildiğini ve çocuklarına hastaneden “Babanız iyiye gidiyor, kahvaltı ettiriyoruz, oturtuyoruz” denildiğini söyledi.

Sonrasında kendi tedavisinin olumlu sonuçlandığını ancak bir gün hastaneden kendilerine telefon geldiğini söyleyen Harbinaz, “Telefona çocuklar baktı, sonra anne hastaneye gidiyoruz, gelmek ister misin, diye sordular. İstemem mi! Ama bir yandan da içimde bir huzursuzluk, sanki içimde fırtınalar kopuyor. Yoğun bakımın kapısında doktor beni bekliyor, abla gelin konuşalım, diyor. Hayır, diyorum, ‘Hayır konuşmak istemiyorum’. Anlıyorum, kara haber verecek. Kızımı çağırıyor, ‘Sen sağlıkçısın, biz aynı dili konuşuyoruz’ diyor, engel olmaya çalışıyorum, Rabia gitme diyorum. Ne fayda. Beş dakika önce Adilimi morga götürmüşler. Gitti işte, ne diyeyim ki ben şimdi size. Adil gitti” dedi. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Irak'ta ABD'nin Taci Askeri Üssü’ne füze saldırısı düzenlendi

SONRAKİ HABER

Lübnan'da ekonomik kriz protestolarına saldırı: 16’sı asker 72 kişi yaralandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa