Koronavirüs küçük esnafı vurdu: Bitmiş durumdayız
Salgın boyunca dükkanları kapalı olan kafe işletmecileri bu süreçte kira ve faturalarını ödemekte zorlandıklarını dile getirdi.
Eylem NAZLIER
İstanbul
Koronavirüs salgınının yayılmasını önlemek amacıyla kapatılan kafe ve restoranlar normalleşme süreciyle birlikte yeniden açıldı. Bu süreçte hükümet tarafından esnafa doğrudan gelir desteği ise sağlanmadı. Peki yaklaşık üç aydır kapalı olan bu küçük işletmeler şimdi ne durumda?
Konuştuğumuz kafe işletmecileri bu süreçte kira ve faturalarını ödemekte zorlandıklarını dile getirerek, “Ne olacağımız belirsiz, böyle giderse çok fazla dayanamayız. Devlet tarafından hiçbir destek almadık. Sadece vergiler üç ay ertelendi. Bu süreçte esnaf kredisi çektik ama bunların da sonuçta bir geri ödemesi olacak. Bütün esnaf borçlandık. Her şey yolunda giderse anca iki yıl kendimizi toparlanmak için uğraşacağız” diyor.
"GELEN MÜŞTERİLERDE KORKU HAVASI MEVCUT"
İstanbul’da normalleşme sürecinin ilk haftasında sokaklarda gözle görülür bir hareketlilik yaşanırken, bu durum restoran, kafeterya gibi işletmelere olumlu yansımamış görünüyor. Salgın öncesinde oturacak yer bulunmayan kafelerde boş masalar dikkatimizi çekiyor.
Avcılar’da bulunan üniversite öğrencilerinin uğrak yeri Kitap Kafe’ye gidiyoruz. Eskiye nazaran kafede çok az sayıda müşteri var. Kafenin girişinde dezenfektan, her masada ise kolonya mevcut. Her müşterinin ardından ise masalar dezenfektan ile temizleniyor. Gelen müşterilerde ise bir tedirginlik var. Kafe işletmecisi Ulaş Kozan, “Kafenin birçok yerine dezenfektan koyduk. Her masada kolonya, tuvaletlerde de aynı şekilde dezenfektan mevcut. Daha dikkatli olmaya çalışıyoruz. Gelen müşterilerde bir korku havası var. Özellikle kapalı içecekler içiyorlar, çay satışlarımız azaldı. Hem müşterilerde tedirginlik hem de bizde bir tedirginlik var. Korkuyoruz ama çalışmazsak aç kalacağız. Ama normalleşme süreci bence biraz daha beklenebilirdi. Biraz erken olduğunu düşünüyoruz. Bir kesim çok rahat davranıyor, bir kesim ise yanından biri geçtiğinde bile tedirgin oluyor. Süreç bizi nereye götürecek bilmiyoruz” dedi.
"BÖYLE GİDERSE ÇOK FAZLA DAYANAMAYIZ"
Eskiye göre satışlarının düşük olduğunu belirten Kozan, “Bekliyoruz bir iki hafta içinde ne olur bilemeyiz. Ama bu hafta açısından işler durgun. Yaklaşık üç ay kapalıydık, kapalı olduğumuz süreçte dükkân kirasını ödeyemedik. Biz de kesin bir şey diyemiyoruz, bu süreç devam ederse bilinmez bir denklem. Ne olacağımız belirsiz. Belki bir ay böyle, belki bir sene böyle devam ederiz. Belki bakarsınız bir hafta sonra kapanmışız. Ne olacağını biz de bilmiyoruz. Böyle giderse biz de çok fazla dayanacağımızı düşünmüyoruz. Bu süreçte devletten de yardım almadık” diye konuştu.
"SATIŞLARIMIZ DÜŞTÜ"
Baykuş Kafe’de de durumlar hemen hemen aynı. Dükkân sahibi kendi önlemlerini almış gözüküyor. Maskesiz müşteri içeri alınmıyor, masalar arasında mesafe ise 1.5 metre… Kafenin sahibi Sadam Ergün, 70-80 gün kapalı kaldıklarını söyleyerek, “Dükkânı açtık ama şimdi de satış yapamıyoruz, satışlarımız düştü. Masa sayılarımız azaldı. Verilen kuralların hepsini uyguluyoruz. Hem dükkân girişinde hem lavabonun giriş çıkışında dezenfektan var. Masaları alkolle temizliyoruz. Dükkânı iki saatte bir alkolle temizliyoruz. Gece kapattığımda da aynı şekilde dezenfektanla temizliyorum. Bunun dışında tek kullanımlık ürünler tercih ediyoruz” dedi.
Salgın öncesi 3 kişi çalıştıklarını dile getiren Ergün, “Şimdi bir tek çalışıyorum. Başka birini çalıştırabilecek güç yok şu an. Ayakta kalmanın yollarını arıyoruz” diyor.
Temizlik ürünleri için ekstra masraf çıktığı aktaran Ergün, “Bunun için de devletin bir desteği yok. Temizlik ürünleri fahiş fiyatlarla satılıyor. Eskiden 10-15 kuruşa maskeler satılırken şu an 1 liraya satılıyor. Dezenfektanın litresi 8-9 lirayken şu an litresine 50 lira istiyorlar. Her şey çok pahalandı. Dezenfektan, maske, eldiven gibi ürünlerden ekstra masraf biniyor. Haftada 500-700 lirayı buluyor” dedi.
"HER ŞEY YOLUNDA GİDERSE ANCA İKİ YILDA KENDİMİZİ TOPARLARIZ"
Çok zor bir süreç yaşadıklarını söyleyen Ergün, “Faturalar geldi, kiralarımızı geldi, ödeyemedik. Devlet tarafından hiçbir destek almadık. Sadece vergiler üç ay ertelendi. Küçük esnafa hiçbir ödeme olmadı. Bu süreçte esnaf kredisi, ihtiyaç kredisi çektik ama bunların da sonuçta bir geri ödemesi olacak. Sonra tekrar ödemeye başlayacağız. Bütün esnaf borçlandık. Biz CİMER’e, Maliye Bakanlığına başvurduk, bize döndüler. Bir buçuk ay sonra 300 TL gibi komik bir rakamla destek verdiler. Kepenk kaldırmayalım yine de her ay 5 bin gibi bir ödememiz var ve devletin de verdiği 300 TL. Her şey yolunda giderse anca iki yıl toparlanmak için uğraşacağız. Gece gündüz çalışarak anca bunu kapatabiliriz. Şimdi kredileri nasıl ödeyeceğimizi düşünüyoruz. 6 ay sonra yani ekim gibi ödemesi başlayacak. Ekime kadar düzelecek mi ne olacak onu da bilmiyoruz. Süreçte belirsiz. Nasıl olacak bilmiyoruz” diye konuştu.
"ESNAFIN BİR AY BİLE DAYANMA GÜCÜ YOKTU"
“İnsanlar ön yargılı geliyor” diyen Ergün, “Şu an için insanlar açık alanları tercih ediyor. Kapalı mekanlar tercih edilmiyor. Biz de de korku ve tedirginlik var. Bana göre çok normalleştik. Ekonomik olarak ülkenin durumu ortada, esnafa hiçbir destek yok. Esnafın bir ay bile dayanma gücü yoktu” dedi.
Ergün, “Kiraları vermeye, faturaları ödemeye devam ediyoruz. Dolaplarda ürünlerimiz vardı. O ürünlerin tarihi geçti. Çöpe attık. Bunlar hepsi zarar. Açık olmayan dükkânın vergisini ödeyeceğiz. 6 ay sonra kredileri ödeyeceğiz. 36 ay elimiz mahkûm çalışacağız. O da işler yolunda giderse. Şu dönem çok zor ayakta duruyoruz. Birçok arkadaşım şu an batmanın eşiğinde. İnsanların durumu çok kötü. Üç dört ay içinde birçok esnaf batacak. Çektiğimiz kredileri ödeyemeyeceğiz, bir destek olmazsa. 300 liralık bir destek sunuldu o da su paramız bile değil. Birde talep eden esnafa verildi, bütün esnafa da verilmedi. Parayı çekmeye PTT gittiğimde, heyecanla bekliyorum. Kira desteği gelecek diye. Bir gittim üç yüz liralık komik bir rakam. Hatta orada vezneci arkadaşa dedim ‘bir daha bakın iki sıfır belki eksiktir’ diye. Bir kereye mahsus” diye konuştu.
Kadıköy’de bulunan Antika Kafe’nin işletmecisi Semra Arslan ise şunları söyledi: “Çok ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyoruz. Bitmiş durumdayız. Açık olmadığımız halde kira ve fatura ödeme, ertelenen vergi borçları ile karşı karşıyayız. Bir de esnafa ödül diye verilen bizi borçlandıran bir kredi var. Hepimiz çektik, çekmek zorunda kaldık. Hepimiz kiralarımızı ödeyebilmek adına çekmek zorunda kaldık. Bir borç yükünün altına girdik. Yeni süreçten kaygılıyız. Çünkü tehlike geçmiş değil. İşlerin nasıl gideceğini bilmiyoruz. Önümüzün yaz olması ayrı bir dezavantaj. Sıkıntılı bir süreç bizi bekliyor. Belirtilen kuralları bizde uyguladık, masalar arası bir buçuk metre. Kapasitemizin yüzde 50’sini azaltmış durumdayız. Zaten butik bir kafeyiz. İnsanlar ise yeme noktasında biraz tedirgin gibiler.”