Salgın tablosu: İşsizlik, borçlar ve açılamayan dükkanlar

Akkapı halkının gündeminde her geçen gün artan genç işsizlik, düşük ücretler, borç  altındaki dükkanlar bulunuyor.

15 Haziran 2020 00:41
Son Güncellenme Tarihi: 16 Haziran 2020 13:56
Paylaş

Volkan PEKAL
Seren ELATAŞ
Adana

Adana’nın Seyhan ilçesine bağlı Akkapı Mahallesi’nde mahalle esnafı ve emekçilerle koronavirüsten nasıl etkilendiklerini konuştuk. Akkapı halkının gündeminde her geçen gün artan genç işsizlik, düşük ücretler, borç  altındaki dükkanlar bulunuyor.

Çağdaş Bacaksız, bu süreçte evde kalamayanlardan.  Gıda sektöründe çalışan Bacaksız, evde kalamadığı gibi gelen zamlar ve zamansız sokağa çıkma yasaklarının yarattığı kaygı nedeniyle harcamalarının da arttığını anlattı. 2 ayda yaptığı harcamayı 20 günde yaptığını dile getiren Bacaksız, “Burada girdiğimiz eksiyi çıkarmak benim gibi asgari ücretle çalışan bir insan için bir yılı bulur. Asgari ücret bu ülkede kimseye yetmiyor. Bu yüzden için devletin 6 ay ertelemeli kredisine başvurdum. 2 aydır bir cevap alamadık. Sosyal yardım paketlerinden de bir sonuç alamadık. Devlet bir tuşla kimin ne durumda olduğunu görebilir. Bizim başvurmamıza gerek kalmadan kendisi belirlemeliydi. Mahallede kime sorsam ‘Biz almadık’ diyor. O zaman kime verdi? Yine yakınlarına verdi, iş adamlarına verdi” dedi.

"ASGARİ ÜCRET EN AZ 4.5-5 BİN OLMALI"

“Bir ay içerisinde insan ailesi ile bir restorana gidip yemek yiyemez mi?” diye soran Bacaksız,  “Aslında koronavirüsten önce de böyleydi. Bizim asgari ücret 2 bin 320 lira. Sen bize ancak karnımızı doyuracak kadar para veriyorsun. Giyinmeyeceğiz, evden çıkmayacağız, gezmeyeceğiz, tozmayacağız. 3 kişilik ailenin geçinebilmesi için 4.5-5 bin lira olması lazımdı. Şimdi zamlar geldi. Bu rakam arttı” dedi. 

"GÜNÜ BİRLİK İŞLERİ DE BULAMAZ OLDUM"

Sosyolog Selçuk İdiğ, ülkenin genç işsizlerinden. Uzun süredir umudunu yitirip iş aramayı bıraktığı için işsizlik rakamlarında da kendisine yer bulamayan İdiğ, arıcılık yaparak ve günü birlik işlerle geçimini sağlamaya çalışıyor. Korona sürecinde günü birlik işleri de bulamaz olduğunu anlatan İdiğ, “Herhangi bir sosyal güvencem dahi yok. sosyal yardım için yaptığım başvurulara ‘süreç devam etmekte’ diye cevap geliyor. Bu süreç neye göre devam ediyor orası da muamma. Arabası evi olup alanı da duydum benim gibi işsiz olup alamayanı da” dedi.

"DAHA DA FAKİRLEŞTİREN BİR SİSTEM VAR"

Ege Üniversitesi Sosyoloji Bölümü mezunu olan İdiğ, 79 KPSS puanı ile yaptığı başvuru  67 puan il ile kapatırken kendisi alınmayınca mülakatlarda uygulanan torpiller nedeniyle bir daha KPSS’ye de girmemiş.  Mezun olurken beklentilerinin çok fazla olduğunu ifade eden İdiğ, “Ama yapılan adaletsizlikler yüzünden tüm ümidimi yitirdim. Toplum bu kadar sorun içerisindeyken bizim gibi toplum bilimcilerin ihtiyaç duyulması gereken dönemde işsiz kalması söylenecek söz bırakmıyor zaten” dedi. Mevcut hükümetle gelecek konusunda bir ümidi olmadığını anlatan İdiğ, krizin derinleşeceğini belirterek “Bu süreç insanları daha aciz hale getirecek. İnsanlarda geçim sıkıntısından başka bir şey üretmiyorlar. Zengini zenginleştiren, fakiri daha da fakirleştiren bir sistem var” dedi.

"ERTELEDİĞİM BORÇLARI İÇİN TELEFON ÇALMAYA BAŞLADI"

Normalleşme adımları kapsamında 1 Haziran’dan itibaren kafeler, restoranlar, kahvehaneler, berberler açıldı. Ancak esnafın sorunları açılmayla bitmedi. Berberlik yapan Volkan Beyaztaş, kapalıyken ertelediği borçları için telefonunun çalmaya başladığını ancak eskisi kadar iş olmadığını anlattı. 2 aylık süreci çalışamadan, eşten, dosttan borç alarak geçirdiğini dile getiren Beyaztaş, “2 ay kapalıydım ev kira, 2 tane çocuğum var. Onların masrafı var.  2 ay boyunca eşten dosttan borç alarak geçindim. 20 bin lira artıda olmam gerekirken 10 bin eksiye düştüm. 10 bin lira borcum oldu. Kredi ile  borçlarımı ödeyecektim. Geriden gelen kiralarım var. Ev, işyeri, kira aylık ödüyorum.  Elektrik, su faturası birikti. Başta esnafı düşüneceksin. Esnaf kalkınırsa millet iş yapar. Benim gibi olan arkadaşlar bir kuruş yardım almadık” dedi.

"BİZİM İSTEMEMİZ GEREKİRKEN BİZE İBAN ATIYORLAR"

Yeni normalleşmenin esnafın zararına olduğunu ifade eden Beyaztaş, “Şu an ben ustura ile tıraş yapamıyorum. Benim çok kaybım var. Ağda kullanamıyorum. Tek kullanımlık eşyalar kullanıyoruz. Masraflarım çoğaldı ama işim azaldı. Kapalı kalsaydık daha iyiydi. Bir yasak yapıyorsan ya tam yapacaksın. Herkes evinde kalacak. Kredi istediğimizde sicile bakmadan kredi vereceksin. Bizim istememiz gerekirken kendileri bize iban veriyor” dedi.

"AÇIN DEDİLER AMA İŞ YOK"

Sevim Uluçay, 2 erkek kardeşi ile birlikte yaşıyor. Erkek kardeşleri kahvehane işletirken salgın nedeniyle kapatmak zorunda kalınca salgın sürecini kendisinin aldığı yetim aylığı ile geçirmişler. Bu süreçte birçok vatandaş gibi çok sözü edilen krediyi alamamışlar. “Ama borç ama harç kendi yağımızla kavrulduk” diyen Uluçay, 1 Haziran’da kısıtlama kalkmasına rağmen kahvehaneyi açamadıklarını anlattı: “Kısmetimiz açıldı dedik ama iskambil, okey yok. 65 yaştan yukarı yok. Bu millet ne için kahveye gelecek? 15 bin lira kira da geldi. İş sahiplerine 10 bin dediler ama başvurduk bize gelmedi. Hala da işsiz evde oturuyoruz. Ne zamana kadar? Bu hayat ne zamana kadar sürecek?” diye tepki gösterdi.

"GELİR DÜŞTÜ, EVDE İŞLER İKİYE KATLANDI"

Bu süreçte çok yıprandığını anlatan Uluçay, “Bin lira verdiler. Aynı gün bitti. Çünkü hep borç yiyoruz. Evde hem anne, hem baba oldum. İşler ikiye katlandı. Kardeşlerim bütün gün evin içindeler. Yemek, çamaşır. Psikolojik olarak etkilendim. Hem fakirlik, hem korku, hem stres. Hepsi üzerime geldi. Şimdi de dükkanın kirası geldi ama iş yok” dedi. 

"MÜŞTERİNİN YÜZDE 45’İ KREDİ KARTI KULLANDI"

Gıda tüketimi salgın sürecinde artış gösterdi. Kasap ve şarküteri ürünleri satan Emre Pirinçoğlu da ete, tavuğa, peynir çeşitlerine, içeceklere gelen zamlara rağmen satışların arttığını anlattı. ancak yapılan satışların yüzde 40-45’inde kredi kullanıldığını ifade eden Pirinçoğlu, “İnsanların durumunun kötüye gittiğini söyleyebilirim. Çalışmadılar. Herkes stok yaptı. Kimisi kredi kartı, kimisi nakit ama ağırlık olarak kredi kartlarından çektiler. Bu şekilde insanlar zor bir sürçe geçirdi. Birçok insanın da bütçesi bu alışverişlere yetmedi. Virüs sonrası toparlanma süreci kolay ilerlemeyecek. Ekonomi olumsuz etkilenecek. Kimse tatile gitmeyecek, harcamalardan kısacaklar. Her şeyin eskiye dönmesi 1,5 yılı bulacağını bekliyorum” dedi.

Yeni yılda Evrensel aboneliği hediye edin
ÖNCEKİ HABER

Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: Koronavirüs tedbirleri birden değil kademeli olarak kalkmalı

SONRAKİ HABER

Bingöl'de 5.7'lik depremin ardından 5.6 büyüklüğünde artçı deprem meydana geldi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa