16 Haziran 2020 10:00

DİSK Ege Bölge Temsilciliği: Genel grev genel direniş deme zamanı

DİSK Ege Bölge Temsilciliği 15-16 Haziran direnişi dolayısıyla kitlesel basın açıklaması düzenledi. Açıklamada kıdem tazminatının fona devrine karşı mücadele vurgusu yapıldı.

Fotoğraf: Evrensel

Reklam

DİSK Ege Bölge Temsilciliği 15-16 Haziran direnişi dolayısıyla kitlesel basın açıklaması yaptı. Kıdem tazminatının fona devrine karşı mücadele vurgusu yapılan açıklamada, “Şimdi değilse ne zaman? Haydi o zaman 'Genel grev, genel direniş' deme zamanıdır. 100 yıllık mücadelemiz olan kıdem tazminatını kaldırmaya AKP’nin kıdemi yetmez” denildi.

Konak Eski Sümerbank önünde bir araya gelen kitle, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Kıdeme uzanan eller kırılsın”, “Yasa sarayın sokak bizimdir” sloganları attı. Açıklamada, ana pankart olarak “15-16 Haziranın 50. Yılında yeni bir toplumsal düzen için sendikalı ol, DİSK’li ol” açılırken, Genel İş Şubeleri de kıdem tazminatının fona devredilmesine karşı mücadelenin öne çıktığı pankartlar açtı. Açıklamaya DİSK’e bağlı sendikaların şubeleri, KESK İzmir Şubeler Platformu ile siyasi partiler katıldı.

Açıklamayı DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu. 15- 16 Haziran direnişinin örgütlü-örgütsüz işçi sınıfının ayağa kalkıp ‘Artık yeter!’ dediği bir direniş günü olduğunu söyleyen Sarı, “Burjuvaziye, tüm sömürüye nasırlı ellerin yumruğunu vurduğu gündür 15-16 Haziran. İşçilerin DİSK’e güvendiği ve sahip çıktığı gündür. Sarı ve güdümlü sendikalara karşı DİSK’i seçtiği ve onu bağrına bastığı gündür. Uğursuz kehanetler tutmadı, engeller işe yaramadı. İşverenler DİSK’e engel çıkarınca işçiler fabrikalarda direnerek DİSK’e sahip çıktılar. Tüm baskılara rağmen DİSK yoluna devam ediyor” dedi.

“GREVSE GREV DİRENİŞSE DİRENİŞ”

DİSK olarak kıdem tazminatı konusunda bir müzakere sürecinin parçası olmadıkları ve bunun son derece hukuksuz ve eşitsiz bir süreç olduğunu dile getiren Sarı, “DİSK her zaman her yerde sözünü söyler ve DİSK’in sözü kapalı kapılar ardında, masa başında söylenen sözler değildir. Kıdem tazminatı üreten, üretmeyen, iş arayan hatta iş aramaktan umudunu kesmiş ve yeni doğan çocuklarımızın geleceğidir. Geleceğimizi kimsenin çalmasına izin vermeyeceğiz. Grevse grev, direnişse direniş. Bu yanlıştan dönülmezse sokaklar işçilerin olacaktır” diye konuştu.

Sarı, kıdem tazminatının sadece dünün, bugünün değil geleceğin kazanımı olduğunu ifade ederek, “Kıdem tazminatını işveren yükümlülüğü olmaktan çıkaracak, son ücret ile bağını koparacak, iş güvencesi dayanağı olmaktan çıkaracak her türlü dayatma, bir müzakerenin değil ancak mücadelenin konusu olabilir. Buradaki asıl amaç kamusal emeklilik sistemini (KES) kaldırmak, ne olduğu belli olmayan TES ve BES’i bize dayatmaktadırlar” dedi. Sarı son olarak, “Şimdi değilse ne zaman? Haydi o zaman genel grev, genel direniş, deme zamanıdır. 100 yıllık mücadelemiz olan kıdem tazminatını kaldırmaya AKP’nin kıdemi yetmez. Hala görüyoruz ki, üretici güçlerin direnişi 15-16 Haziran, bugün de yolumuza ışık tutuyor” diyerek mücadele vurgusu yaptı. 

İZSU İŞYERLERİNDE 15-16 HAZİRAN DİRENİŞİNİN YILDÖNÜMÜNDE AÇIKLAMA

Öte yandan İzmir’de 15-16 Haziran direnişinin 50. yıl dönümünde iş yerlerinde de açıklamalar yapıldı. DİSK’e bağlı Genel İş 2 No’lu Şubede örgütlü İZSU’nun Menemen ve Karşıyaka birimlerinde işçiler de açıklamalarında mücadele vurgusu yaptı.

Kıdem tazminatının fona devredilmek istenmesine dikkat çeken işçiler açıklamalarda, “İş güvencemiz geleceğimizin tek birikimi kıdem tazminatımızı gasp ettirmeyeceğiz” , “Salgın fırsatçılığı ile kıdem tazminatının gaspına hayır” pankartları açtı.

“İZSU Menemen ve Karşıyaka’da Genel İş 2 No’lu şube ile yapılan açıklamada işçiler, “15-16 Haziran Türkiye işçi sınıfının sendikalaşma hakkını korumak için harekete geçtiği gündür. 15-16 Haziran’da işçiler pek çok yerde şalterleri indirerek iş yerlerini, fabrikaları boşaltarak gün boyunca sokaklarda hükümeti protesto ederek DİSK’i boğdurmayacaklarını ilan etmişlerdir. Çıkarılmak istemem antidemokratik yasaya karşı işçiler anayasa çiğnenemez DİSK kapatılamaz sloganı ile yürümüşlerdir” dedi.

“DAHA DA GÜÇLENEREK MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Bugün de iktidar ve sermayenin, toplumun yaratmış olduğu zenginliği toplumsal ihtiyaçlara değil sermayeye ayırmaya devam ettiğini söyleyen işçiler, “Sendikal hak ve özgürlüklerimize karşı yapılacak her saldırı karşısında örgütlü gücümüzle daha da güçlenerek mücadele etmeye devam edeceğiz. Demokratik haklara dönük ağır baskı ve saldırı, hukuksuzlukların son bulması için mücadele etmenin işçi sınıfının kaçınılmaz görevi olduğu bilinciyle eşitlik ve demokrasi için sömürüsüz bir yaşam için emeğin Türkiye’sini kurmak için mücadele edeceğiz” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)

Reklam