Renan Akyavaş: "Gözünün üzerinde kaşı var" yazıldığı için ceza veriliyor
Gazeteciler üzerindeki baskıları ve basının durumunu konuştuğumuz IPI Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş gazetelere ‘Gözünün üzerinde kaşı var’ yazıldığı için ceza verildiğini söyledi.

Fotoğraf: @RAkyavas'ın Twitter hesabından alınmıştır
İLGİLİ HABERLER

EFJ Yöneticisi Mustafa Kuleli: Toplum haber alma hakkını kaybediyor

İstibdat Ahtapotu

CPJ Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret: İktidarın tek sesli Türkiye özlemi var

Basın özgürlüğünde 1 yıl | Forum

"İktidar bir olayın duyulmasını engellemek istiyorsa gazetecileri tutukluyor"

İpek Özbey: Kaybedecekleri şey, gazete tirajından daha fazlasıydı

Erol Önderoğlu: Haberciliğin ve eleştirinin "düşman işi" addedildiği bir süreç…

Banu Tuna: Türkiye’de hiçbir evrensel gazetecilik normu geçerli değil

Berkant Gültekin: Bütün ülkeler aynı anda geriliyordu birinciliği Türkiye’ye verdiler

Berkant Gültekin: Bütün ülkeler aynı anda geriliyordu birinciliği Türkiye’ye verdiler
Gazeteciler ve bağımsız gazeteler üzerindeki baskılar devam ederken, halkın haber alma hakkı da yavaş yavaş yok edilmeye çalışılıyor. Ulusal ve uluslararası basın meslek örgütleri, gazeteciler ve televizyonculara Türkiye’deki basın özgürlüğünün son bir yılda nereden nereye geldiğini sorduk
Bugün Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Türkiye Program Koordinatörü Renan Akyavaş anlattı.
Türkiye basın özgürlüğü ve ahlakı konusunda son bir yılda nereden nereye geldi? Haber alma hakkı neler kaybetti, kaybediyor?
Aslına bakarsan, Türkiye’de gazetecilik yapmanın zorluklarını ve basın özgürlüğünün geldiği noktayı Türkiye’de ısrarla nitelikli ve araştırmacı gazetecilik yapmaya, doğru bilgiyi, farklı ve eşit görüşleri halka sunmaya devam eden gazeteciler çok çok iyi biliyorlar. Biz uluslararası basın özgürlüğü grupları olarak ancak onların bu ısrarı ve çabasına minnet ve desteğimizi sunabiliyoruz.
Türkiye’de basın özgürlüğüne ve gazeteci haklarına karşı uzun süredir devam eden ağır ihlaller, son bir yılda yeni ve bana göre sıklaşan darbelerle yalnızca daha da çok yara aldı. Halkın haber alma hakkı, arkası kesilmeyen haber erişim engelleri, gazeteci davalarıyla her geçen gün biraz daha engelleniyor.
Gazetelere uygulanan cezai yaptırımlar ve ekonomik baskılar ise basın özgürlüğünün içine konduğu demir kafesi giderek daraltıyor. Son bir yılda Türkiye’nin özgür denebilecek basın kuruluşları ne yazık ki, haber yapmaktan çok gazetecilere karşı online ve yargısal tacizlerle vakit harcamak durumunda bırakıldı. Her ne kadar, Türkiye medyası siyasi platformda olduğu gibi kutuplaşmaya itilse de, özgün ve kaliteli gazeteciliğin sürdürülmesi halka doğru haberi ulaştırmaya gönül vermiş azınlıktaki bir grup gazeteci sayesinde sağlanıyor. Türkiye medyası, halka yanlı ve manipülatif içerikten çok kaliteli ve gerçeklere dayalı haberi ulaştırmayı asıl hedef haline getirmelidir.
Demokratik normlar ve evrensel ölçüler bakımından basın özgürlüğü nerede duruyor, Türkiye dünyadaki genel ortalama bakımından nereden nereye geldi?
Türkiye dünya genelinde ne yazık ki basın özgürlüğüne karşı neredeyse tüm ihlallerin başını çekiyor, ancak global ölçüde de basın özgürlüğünde bir gerileme söz konusu. Macaristan, Filipinler gibi ülkeler Türkiye ile beraber çeşitli yasalar ve gazetecilere cezalarla basının eleştiri alanını daraltmaya çalışıyorlar. Türkiye’de ise, en başta medyayı korumak ve sorunsuz çalışmasını düzenlemek için kurulan denetim kurumları, siyasi baskı ve kontrol altında tamamen bir görüşteki medya kuruluşlarının ürettiği her türlü basın etik ve ahlakını ihlal eden içeriğe ve programa göz yumarken, bu görüşün dışında kalan her basın kuruluşuna “Gözünün üzerinde kaşı var” yazıldığı için ceza verir oldu. RTÜK, BİK gibi kurumların şeffaflıkları ve idari yönetimleri ciddi şekilde sorgulanırken, eleştirel yayın yapan kuruluşlara art arda verilen cezalar bağımsız, özerk işleyen kurumlar olduğu argümanını tamamen çürütmüş durumda. (MEDYA SERVİSİ)
Evrensel'i Takip Et