17 Haziran 2020 10:12

Eren Keskin'in evine kimliği belirsiz kişilerce girilmesine dair İHD açıklama yaptı

İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin'in evine kimliği belirsiz kişilerce girilerek eşyalarının dağıtılmasına dair İHD açıklama yaptı. Açıklamada bunun bir tehdit olduğu belirtildi.

Fotoğraf: Cansu Pişkin/EVRENSEL

Paylaş

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin'in evine kimliği belirsiz kişilerce girilerek eşyalarının dağıtılmasına dair İHD açıklama yaptı. Açıklamada Eren Keskin’in evin dağıtılması ve hiçbir şey alınmadan çıkılmasının Keskin’e yönelik bir tehdit olduğu belirtildi ve duyarlılık çağrısı yapıldı.

İHD Genel Merkezi tarafından yapılan açıklamada İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in İstanbul Maltepe’deki ikametgâhına 16 Haziran 2020 günü hırsızlık süsü verilerek girildiği, evdeki eşyaların dağıtıldığı ve hiçbir şey alınmadan evden çıkıldığı belirtilerek “Olay, mahalle polis karakoluna intikal ettirilmiş, karakoldan ekipler gelerek olay yeri incelemesi yapmış ve hâlen olayla ilgili kamera kayıtlarının incelenmesi devam etmektedir. Eren Keskin’in annesi ile birlikte (annesi vefat ettiğinden bir süredir evde kalmıyordu) ikamet yeri olan evde yapılan ilk incelemede eve giren kişi veya kişilerin evdeki değerli eşyadan bir yüzüğü yerinden alıp salondaki masanın üzerine bırakarak mesaj vermeye çalıştıkları anlaşılmaktadır” denildi.

“İŞİ FİZİKİ TEHDİT BOYUTUNA ULAŞTIRMIŞ DURUMDADIRLAR”

Açıklamada olayın basit bir hırsızlık olayı olmadığı, olay yerindeki ilk incelemelerden doğrudan doğruya Eren Keskin’e yönelik korkutma ve tehdit amaçlı olduğunun anlaşıldığı vurgulanarak şöyle denildi: “Eren Keskin Türkiye ve dünyada tanınan saygın bir insan hakları savunucusudur, derneğimizin eş genel başkanıdır. Düşüncelerini açık ve korkusuzca ifade etmesiyle bilinmektedir. Bu nedenle de sık sık “yargı tacizi” olarak nitelendirebileceğimiz soruşturma ve davalara muhataptır. Anlaşılan yargı tacizinin yetmediğini düşünen kimi karanlık çevreler, işi fiziki tehdit boyutuna ulaştırmış durumdadırlar.”

Açıklamada Eren Keskin’in evine girilmesi olayıyla ilgili gerekli araştırma ve soruşturmanın yapılarak fail veya faillerin bir an önce bulunması, olayın basit bir asayiş olayı olarak ele alınmaması, İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Emniyetinin bu olayı çok yönlü soruşturması, etkili ve hızlı bir biçimde açığa çıkartması istendiği belirtildi: “Olayı açıklığa kavuşturma Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan asli ödevidir. Türkiye’nin de üyesi bulunduğu Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın yayınladığı İnsan Hakları Savunucularının Korunmasına İlişkin Kılavuz İlkelere göre 'Devlet kurumları ve görevlileri, insan hakları savunucularını ve ailelerini hedef alan tehdit yoluyla gözdağı verme veya misillemede bulunma, mala zarar verme veya imha etme, fiziksel saldırılar, işkence ve diğer kötü muameleler, öldürme, zorla kaybetme veya diğer fiziksel veya psikolojik zarar verme gibi her türlü eylemden kaçınmalıdır'. Aynı Rehberin cezasızlıkla ilgili kuralına göre de “Bu türden eylemlerin meydana geldiğine ilişkin her türlü iddia, ivedilikle, kapsamlı ve bağımsız bir biçimde ve şeffaf bir şekilde soruşturulmalıdır. Polis ve diğer devlet görevlilerinin ihlallerine ilişkin şikâyetlerin soruşturulması için bağımsız ve etkili denetim mekanizmalarının varlığı ve bu mekanizmaların insan hakları savunucuları için erişilebilir olması bu anlamda elzemdir" denildi.

“OLAYIN ÇOK YAKINDAN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ”

İHD’nin bu olayla ilgili ulusal ve uluslararası alanda gerekli başvuruları yapacağı, olayın çok yakından takipçisi olacağınını altı çizilen açıklamada şöyle denildi: “Siyasi iktidarın Türkiye’deki insan hakları savunucularının korunması konusundaki sorumluluklarını hatırlatıyor, gelişebilecek olumsuzluklardan doğrudan doğruya hükümetin sorumlu olacağını ifade etmek istiyoruz. Demokratik kamuoyuna da sesleniyoruz: Eren Keskin hepimizin vicdanıdır. Dolayısıyla ona yönelik bu tehdidin Türkiye’de demokrasi ve insan haklarından yana olan herkese yönelik olduğunu kabul etmek gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle de demokratik kamuoyunu duyarlılığa davet ediyoruz. Türkiye’nin giderek otoriterleştiği bu zor zamanlarda insan hakları savunucuları savundukları ilkelerden taviz vermeden insan hakları ve demokrasi mücadelesini sürdürmeye devam edecektir.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Gazeteci Beritan Canözer'e hapis cezası

SONRAKİ HABER

Demokrasi Yürüyüşü için Dersim ve Şırnak’tan yola çıkanlara polis engeli

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa