17 Haziran 2020 13:01

Af Örgütü: Türkiye’de pandemi, ifade özgürlüğünü sınırlandırmanın bahanesi oldu

Uluslararası Af Örgütü, koronavirüs salgını sürecince Türkiye’de pandeminin ifade özgürlüğünü daha da sınırlandırmak için bahane olarak kullanıldığını bildirdi.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Uluslararası Af Örgütü, Kovid-19 pandemisi döneminde Türkiye’de ifade özgürlüğüne dönük baskılar hakkında bir brifing yayımladı. Brifingde, salgın sürecince Türkiye’de pandeminin ifade özgürlüğünü daha da sınırlandırmak için bahane olarak kullanıldığı belirtildi. Bu süreçte açılan davalar, soruşturma örneklerine yer verilen çalışmada “Yetkililer, muhalifleri susturma çabalarının bir parçası olarak, sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler, doktorlar ve diğer kişilerin peşine düşerek, muhalefeti suç haline getiren yasal düzenlemelere başvuruyor” denildi.

SOSYAL MEDYA VE SİVİL TOPLUMDA ORTAYA ÇIKAN TABLO

İlk koronavirüs vakasının açıklandığı 11 Mart ile 21 Mayıs arasında, İçişleri Bakanlığı Siber Suçlarla Mücadele Birimi, bin 105 sosyal medya kullanıcısının "koronavirüsle ilgili provokatif paylaşımlarda bulunduğunu" açıkladı. Bu kişiler arasından 510 kişinin ifadesi alınmak üzere gözaltına alındığı bildirildi.

Yalnızca mart ayının son üç haftasında, en az 12 gazeteci pandemiyle ilgili haberleri nedeniyle gözaltına alındı.

Pandeminin başlangıcından bu yana yetkililer, bireysel olarak doktorları ve TTB’yi, hükümetin sağlık politikalarına karşı çıktıkları ve bu politikaları eleştirdikleri için hedef alıyor.

BAŞKA TÜRLÜ BİR TUTUM MÜMKÜN VE GEREKLİ

Af Örgütü brifinginde detaylandırılana bu örneklerin ardından şu açıklamaya yer verildi:

“Ölümcül bir virüs olan koronavirüsün Türkiye’de hızla yayılması, kamusal yararı yakından ilgilendirmektedir ve bu durum, insanların cezalandırılma endişesi taşımaksızın bilgi alış-verişinde bulunmasını ve muhalif görüşlerini ifade etmesini çok önemli hale getirmektedir. Hükümet ise ifade özgürlüğü hakkına saygı göstermek yerine, her türlü eleştiriyi bastırmakta ve kendi mesajı dışında hiçbir mesajın insanlara iletilmesine izin vermemektedir. Pandeminin Türkiye’yi etkisine almaya başladığı ilk günlerde yapılan toplu gözaltılar, topluma çok güçlü bir mesaj iletti: ‘Devlet, pandemiyle mücadele stratejisinin sorgulanmasına ve açıkça tartışılmasına izin vermeyecek’ Bu durum, ilerleyen dönemde korkuya ve oto-sansüre yol açtı. Ancak muhalif görüşlerini ifade eden sosyal medya kullanıcıları, gazeteciler, doktorlar ve diğer kişiler, virüsle mücadeleye zarar vermemekte; tam tersine, bu mücadeleyi güçlendirmektedir. Nitekim, virüsle mücadele etmenin ve hayat kurtarmanın en iyi yöntemi bilgi paylaşımı, kamu yararını ilgilendiren kararların incelenmesi ve kamusal tartışmaların yürütülmesidir.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul Tabip Odası: Hastanelerde pandemi öncesine dönülemez

SONRAKİ HABER

Senegal'de ırkçılık karşıtlığı duvarlara grafiti olarak yansıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa