18 Haziran 2020 08:32

Çukuralan altın madeni üçüncü kapasite artışı keşfi yapıldı

Çukuralan köyündeki altın madeninin üçüncü kez kapasite artırımına karşı açılan davanın keşfi yapıldı. Keşfe katılmak isteyen yaşam alanı savunucuları pandemi gerekçesi ile alana alınmadı.

Fotoğraf: Dikili Çevre Platformu

Paylaş

İzmir'in Dikili ilçesine bağlı Çukuralan köyü yakınlarındaki altın madeninin üçüncü kez kapasite artırımı ÇED davası keşfi yapıldı. Keşfe katılmak isteyen Dikili ve Bergama'dan yurttaşlar pandemi önlemleri gerekçesi ile alana alınmadı.

Dikili Çevre Platformu (DİKÇEP), Bergama Çevre Platformu ve Burhaniye Çevre Platformundan (BURÇEP) yaşam savunucuları maden alanı önünde yapılan bilirkişi keşfine dair basın açıklamasına yaptılar.

DOĞADAKİ YIKIM KATLANACAK

DİKÇEP sözcüsü Dr. Yasemin Özbek'in okuduğu basın açıklamasında Çukuralan altın madeninden 2009 yılından bu yana, Bergama Ovacık Altın işletmesine ayrıştırılmak üzere altın madeni cevheri çıkarıldığı dile getirildi. İlk projenin izinlerinin hemen ardından kapasite artırımına gidildiğini aktaran Özbek, ikinci kapasite artışının ardından madenin üçüncü kez kapasite artışına gittiğini belirtti. Özbek, "Her kapasite artışıyla binlerce ağaç kesiliyor, gözümüzün önünde doğa katlediliyor. Açtığımız davaları defalarca kazandığımız halde AKP iktidarı marifetiyle çıkarılan 2009/7 sayılı genelge ile yargı ve bilim insanlarının kararları boşa çıkarılıyor. Üçüncü kez kapasite artımı ile yapılacak isletme sonunda doğadaki yıkımın katlanarak devam edeceği her halinden belli" dedi.

GÖRMEZDEN GELİNEN GERÇEKLER

Çukuralan'da altın maden sahasının 'Madra Barajının göl alanında olduğunun altını çizen Özbek, daha önceki kapasite artışları ile ilgili açılan davalarda mahkeme kararında bu duruma dikkat çekildiğini söyledi. Maden atık sularının deşarj edildiği Çökek Deresinin doğal sit ve mesire yeri olan yaklaşık 5 km güneyindeki Kültür ve Tabiat Varlığı olan Nebiler şelalesine drene olduğunu aktaran Özbek, bütün bunların görmezden gelinerek madene 3. kez kapasite artışı izni verildiğini söyledi. Özbek, "Buradan Ovacık'a taşınan cevherle yöre köylülerinin sağlığını da tehdit eden bu faaliyet artık durdurulmalıdır” diye konuştu. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Almanya’dan Türkiye’de baskı altındaki siyasetçilerle dayanışma çağrısı

SONRAKİ HABER

Belediye işçileri: Kıdem tazminatının 75 yaşında ödenmesi, aslında ödenmemesi demek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa