18 Haziran 2020 10:19
/
Güncelleme: 09:53

JES'e direnen köylülere para cezaları gelmeye devam ediyor

Aydın’da JES'e karşı direnen köylülere kesilen para cezaları devam ediyor. Sosyal mesafe cezalarından sonra köylülere "sokağa çıkma yasağını ihlal" ve trafik cezaları da tebliğ edildi.

JES'e direnen köylülere para cezaları gelmeye devam ediyor

Fotoğraf: Özer Akdemir/Evrensel

Özer AKDEMİR
Aydın

Aydın Kuyucular Beyköy arasında yapılmak istenen JES'e karşı direnen köylülere yönelik para cezaları devam ediyor. JES şirketini köylerinin dibindeki tarlalara sokmamak için nöbet tutan köylülere kesilen 3 bin 150'şer liralık "sosyal mesafe ihlali"nin ardından o dönemde yazılan "sokağa çıkma yasağını ihlal" ve trafik cezaları da tebliğ edildi.

Köy yolunda tarlasına giden köylüye traktör üzeride kemer takmama cezası kesilirken, tarlasında ot çevirme işi yapan dokuz köylüye de "sokağa çıkma yasağını ihlal" cezaları kesildi. 11 Nisan tarihli tutanakta jandarma devriyesi sırasında Kuyucular Dereboyu mevkiin de bulunan bir tarlada daha önce biçilen otları kurutmak için çevirdikleri görülen dokuz kişiye sokağa çıkma yasağını ihlal gerekçesi ile tutanak tutulduğu dile getirildi.

"CANINA KASTEDİLEN KÖYLÜNÜN CEBİNE DE EL UZATILIYOR"

AYÇEP Başkanı Mehmet Vergili, yazılan para cezaları ile köylülerin JES'e karşı direnişlerinin cezalandırıldığını belirterek, "Jandarma, köy yolunda tarlasına giden köylüye gösterdiği hassasiyeti sokağa çıkma yasağını, pandemi koşullarını takmadan çalışan JES'çilere neden göstermiyorlar? Bu cezalar zaten kıt kanaat geçinen köylünün iyice belini bükecektir. Yaşamlarını, yaşam haklarını, ekmeklerini koruma derdindeki köylüler kesilen bu cezalar JES işletmelerinin zehirli etkileri nedeniyle canına kastedilen köylünün cebine de el uzatmaktır. Bunu protesto için yarın Aydın kent merkezinde basın açıklaması yapacağız. Aydın'ın köylüleri yalnız değildir. Yaşamlarını korumak onların en meşru hakkıdır" dedi.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et