19 Haziran 2020 00:41

Turizm işçisine otelden ‘öneri’: Haluk Levent’in yardım sağladığı derneklere başvurun

Turizm işçileri sezonluk çalışma nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlanamadı. Salgın dönemi boyunca sosyal haklardan mahrum bırakılan turizm işçilerine "Haluk Levent" adres gösterildi.

Fotoğraflar: Freepik&Pixabay Kolaj: Evrensel

Paylaş

Yalçın SALMAN
Antalya

Koronavirüs salgınının turizm işçilerinde yarattığı ekonomik tahribat artarak sürüyor. Sezonluk çalışma nedeniyle işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçiler için normalleşme adımları da çözüm getirmedi. İŞKUR’un “İşbaşı Eğitim Programı” ile işe başlayan binlerce işçi ise bu süreçte tamamen yok sayıldı. Hiç destek göremeyen işçilerin yardım çağrısına CİMER’den “Hakkınız yok”, otellerden ise “Haluk Levent’in yardım sağladığı derneklere başvurun” yanıtı geldi.

İlk olarak 9 yıldır turizm sektöründe çalışan Erçin Özdemir’le konuşuyoruz. Erçin, son işyerine İŞKUR programıyla girdiğini ama pişman olduğunu belirterek “Zaten farklı bir alternatifimiz yoktu. İş başvurusu yaptığımızda sadece İŞKUR’dan çalışan alıyoruz diyorlar. İlk başladığımız süreçte sıkıntı yoktu fakat sonradan birçok sorun ile karşı karşıya kaldık. 3 aylık eğitim sürecimiz vardı. Bunun 2 buçuk ayını bitirdik geriye 15 günümüz kalmıştı. Kalan 15 günde pandemiden dolayı otel kapandı. 30 Nisan’da otelde son iş günümüzü tamamladık sonrasında seferler durduruldu ve eve gidemedik. Sağ olsunlar lojmanı ve yemekhaneyi açtılar oraları kullandık. Otelin şartları sağlayan, kadrolu personeli destekten yararlanabildi ama biz İŞKUR personeli ortada kaldık” dedi.

"BU AY SON KOZLARIMI OYNADIM"

Hiçbir destekten yararlanamadığını vurgulayan Erçin şunları söyledi: “Her ay yatırmam gereken kredi borcum var. Sürekli kredi kartı kullandım. Bu ay son kozlarımı oynadım. Bankalar bir borç ertelemesi yapmadı. Normalleşme adımları atıldı ama turizmde normalleşen bir şey yok, bizim sorunlarımız hâlâ devam ediyor. Otel 1 Haziran’da açılacak dediler, sonra 15 Haziran’a uzadı şimdi 22 Haziran diyorlar. Sürekli bir oyalama var. Ben burada sadece oteli suçlamıyorum ama ortada bir mağduriyet var. Bana ne devlet sahip çıkıyor ne otel. İŞKUR’u arıyoruz işletmenin başvurması gerekiyor diyor, otel ile konuşuyoruz biz başvuru yapamıyoruz diyor. Herkes topu birbirine atıyor. Arada biz ezildik kaldık. İŞKUR’a gittim, muhatap bulamadım. Bunu sadece bizim otel veya turizm sektörü olarak düşünmeyin. İŞKUR’un ‘İşbaşı Eğitim Programı’ kapsamında çalışan çoğu insan benzer sorunları yaşıyor fakat bunu dile getiren bir tane yetkili yok.”

"EVE GİDECEK YOL PARAM YOK"

Pandemiden dolayı programa ara verilmesine tepki gösteren Erçin “İŞKUR, işletmeye pandemiden dolayı çalışanları çıkartamazsınız sadece programa ara verirsiniz demiş. Programa ara verilmesi demek benim ücretsiz izne çıkmam demek. 2 aydır ücretsiz izinde gibiyim. İhtiyaçlarımı kredi kartından alıyorum, borçlarımı ödeyemiyorum. Ailem hastalansa eve gidecek yol param yok” diye konuştu.

İşletmelerin, İŞKUR’un çalışmalarını suistimal ettiğini dile getiren Erçin “Ben 9 yıldır bu sektördeyim, iki yabancı dil biliyorum, tüm bilgilere vakıfım ama kağıt üzerinde vasıfsız çalışanım. Benim gözümde İŞKUR işlevini yitirmiş bir kurum. İŞKUR böyle bir faaliyete girişiyorsa bunların denetimini sıklaştırması lazım. Bu programın amacı vasıfsız personeli sektöre kazandırmak. Personel listesinde şefinden barmenine herkes komi olarak görünüyor. İşbaşı eğitim programı ile çalışıyorum, devlet kasasından boşuna para harcıyor, ben eziliyorum, patron daha da zengin oluyor. Devlet kaybetti, personel kaybetti, işletme kazandı. Devletin sadece turizm emekçilerinin sorunlarını araştırıp, çözümler üreten bir birim kurması gerekiyor” dedi.

İşe başlarken sayfalarca belgenin altına imza attıklarını hatırlatan Erçin “İşçilerin yararına olmayan maddeleri görüp imzalamak istemediğimizde işsizlik çok olduğu için ‘Biz imzalayacak birini buluruz’ tepkisi ile karşılaşıyoruz. Sözleşmeyi imzaladıktan sonra, maddelerden dolayı çalışırken sorunlar yaşıyoruz, şikayet etsem bile kimse beni haklı bulmaz. Bu durum devletin denetimsizliğinden dolayı oluyor. işe girerken imzaladığımız belgelerle ayağımıza pranga, boynumuza tasma takıyorlar” diye konuştu.

CİMER’DEN "HAKKINIZ YOK" YANITI VERİLDİ

Gazetecilik bölümü mezunu olmasına rağmen iş bulamadığı için turizm sektöründe çalışan Ali Keskin ile konuşuyoruz. Pandemi sürecinde mağdur olduklarını dile getiren Keskin, “Askere gitmeden önce restoranda günde 12 saat çalışıyordum. Askerden döndükten sonra çalışma şartlarının zorluğundan dolayı orada çalışmak istemedim. İŞKUR’un ‘İşbaşı Eğitim Programı’ ile ocak 2020’de otelde çalışmaya başladım. Haftada 6 gün çalışıp bir gün ücretsiz izinle, emeklilik primi olmadan, sadece genel sağlık sigortası ile çalışıyoruz. Diğer işçiler ile şartlarımız aynıydı sadece biraz ücret farkı vardı. Her hafta İŞKUR’dan bir sorumlu otele gelerek bizlerden imza alıyor. Paramızı böylece alabiliyoruz” dedi.

ÖDEME VE YARDIM ALAMADIK

Hiçbir ödeme ve yardım alamadıklarını söyleyen Ali şöyle devam etti: “Şartlardan dolayı ödeneklerden faydalanamadık. İŞKUR’da bulunan danışmanıma mail attığımda hiçbir ödeme alamayacağımı söyledi. Bizi kendi halimize bıraktılar. Otel yönetimi ellerinden gelen hiçbir şey olmadığını söyleyerek, pandemi sosyal yardımına veya Haluk Levent’in yardım sağladığı derneklere başvurun yanıtını aldık. Bizi otel çalışanı olarak değil İŞKUR kursiyeri olarak gördükleri için hiçbir hakkımız yoktu.”

Ailesi ile yaşayarak süreci atlatmaya çalıştığını belirten Ali Keskin, “Ailem ile 5 kişi aynı evin içinde yaşıyoruz. Bu süreçte sağlık personeli olduğu için sadece abim çalıştı. Onun desteği ve babamın emekli olmasından dolayı aldığı kıdem tazminatı ile geçinmeye çalışıyoruz. Evimiz kira ve gıda kolisi dışında belediyeden yardım alamadık. Pandemi sosyal yardımına başvurduk ama bize çıkmadı. Çevremdeki arkadaşlarımdan duyduklarıma göre evi, arabası olan insanlara bu yardım çıkmış. Bize neden çıkmadı bilmiyorum” diye konuştu.

"BELİRSİZLİK KÖTÜ HALE GETİRİYOR"

Eğitim programının yarı kalmasının mağduriyeti arttırdığını ve çalışanları belirsizlik içerinde bıraktığını vurgulayan Keskin, şunları ifade etti: “Kursiyer arkadaşlarımla konuştuğumda birçoğunun CİMER’e başvurduklarında hiçbir haklarının olmadığı yanıtını aldıklarını duydum. Otelin açılış tarihi sürekli ileri bir tarihe erteleniyor. İşbaşı eğitim programının bitmesine 15 gün kaldı, bunu tamamlayıp önümüze bakmak istiyoruz.” Turizm Bakanının “Bu yıl hedef kâr değil çarklar dönsün” açıklamasını hatırlattığımız Keskin, şu değerlendirmede bulundu: “Her yıl oteller büyük kârlar elde ediyorlar, bence çarklar turizm işçileri için dönmeyecek. Bu sezon birçok işçi işsiz kalacak, oteller açıldığında insanlar 4-5 ay çalışabilecekler. 4-5 ay çalışmak insanlara yarar sağlamayacak işçilerin aldığı ücret belli.”

"HERKES KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİNDEN YARARLANMALI"

Salgın sürecinde işsiz kalan turizm işçilerinden Erdoğan, otelin kapanmasıyla 2 aydır evde olduğunu belirterek “Kadrolu personel olduğum için kısa çalışma ödeneğinden faydalanabildim. Aldığım ödenek maaşıma yakın olduğu ve bekar evinde yaşadığım için ekonomik anlamda kötü etkilenmedim. Otelde çoğu kişi kısa çalışma ödeneğinden faydalandı. Çevremde maddi durumu kötü olmasına rağmen, koşulları yerine getiremediği için ödenek alamayan birçok insan var. Zaten ücretsiz izin ödeneğinden alıyorlarsa 1170 TL düşük bir destek. Evi kira olan, çocukları olan insanlar 1170 TL ile geçinemezler. Bu yüzden sezonluk turizm emekçileri dahil herkesin kısa çalışma ödeneğinden yararlanması için maddeler değiştirilmeli” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Hangi medya patronu, hangi ihaleleri aldı?

SONRAKİ HABER

CHP'li Sera Kadıgil: LGBTİ+'lara saldırılar yüzde 110 arttı, önleyecek misiniz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa