19 Haziran 2020 00:49

Eğitim Sen uyardı: LGS’de tehlike büyük

Covid-19 vaka sayılarının arttığı bu günlerde, bütün itirazlara rağmen Liselere Geçiş Sınavı yarın yapılacak. Sınava girecek öğrencilerin sınav kaygısına hastalık kapma riski de eklendi.

Fotoğraf: AA

Paylaş

Görkem KINACI
İstanbul

Yarın gerçekleştirilecek Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılacak merkezi sınava yaklaşık 1 milyon 700 bin öğrenci girecek. Kovid-19 vaka sayılarının arttığı bu günlerde, bütün itirazlara rağmen Liselere Geçiş Sınavı yarın yapılacak. Sınava girecek öğrencilerin sınav kaygısına hastalık kapma riski de eklendi. Eğitim sendikaları, dernekler, veliler ve öğrenciler ise duruma tepkili. 

"BİLİMSEL GEREKÇELERLE AÇIKLAYIN"

Vakaların tekrar artış göstermesinin hem öğrencilerin hem velilerin hem de sınav görevlilerinin kaygısını arttırdığını belirten Eğitim Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, “Salgın yayılımı artıyor, vaka sayıları artıyor. LGS normal şartlar altında 7 Haziran’da gerçekleşecekti. Salgın yayılım hızı nedeniyle 20 Haziran’a ertelendi. 7 Haziran’da vaka sayısı 914, 16 Haziran itibariyle vaka sayı 1461’di. Eğitim alanında alınan bu kararların öğrencilerden eğitimden yana değil, sermaye gruplarından, özel okul sahiplerinden, turizm şirketlerinden yana olduğunu bir kez daha gördük. Biz günlerdir sınavların Haziran’da yapılmasının gerekçelerinin açıklanmasını, kaygıları giderecek bir şekilde, bilimi esas alan açıklamalar yapılması gerektiğini ifade ettik” diye konuştu.

"BİR SINIFTA KAÇ ÖĞRENCİ OLACAK?"

Aydoğan, sınavlara dair yetkililerin cevaplaması gereken sorular olduğunu dile getirdi.  En temel sorunun, “Bir sınıfta kaç öğrenci olacak” sorusu olduğunu belirten Aydoğan, “Oturum alanlarında, ortak kullanım alanlarında fiziksel mesafenin korunmasına ilişkin hangi önlemlerin alındığına dair de açıklama yok. Sağlık önlemleri noktasında ayrıntılı açıklama yok. Bize illerden, şubelerden gelen bilgiler doğrultusunda sınıf mevcutlarının 18 ile 20 arası olduğunu biliyoruz. Sınıf mevcutlarının yüksek olması, sınıfta fiziksel mesafenin korunma olasılığı çok çok düşük. Milli Eğitim Bakanı, salon, bina artışı üzerinden açıklamalar yaptı ancak bu sene 4+4+4 olduğu için sınavlara girecek öğrencilerde yüzde 50 artış söz konusu. Matematiksel oran üzerinden bile hesapladığımızda öğrenci sayısının, salon sayısına bölsek yine en az 14-15 kişilik sınıflar söz konusu ve bu da yine fiziksel mesafenin korunması için yeterli değil” ifadelerini kullandı.

Bütün okulların internet sitelerinden her sınıfta kaç öğrenci olacağına dair bilgi paylaşımı yapılması gerektiğini söyleyen Aydoğan, “Yine temel sorulardan biri ortak kullanım alanlarında, bahçe, lavabo, oturum aralarında fiziksel mesafenin korunacağına ilişkin ne gibi önlemlerin alındığının açıklanması gerekiyor” dedi.

"SINAVSIZ BİR EĞİTİM SİSTEMİ MÜMKÜN"

“Eğitim Sen olarak yıllardır bu merkezi, standartlaştırılmış seçme ve elemeye dayalı sınavlara olan itirazımızın haklılığını bir kez daha gördük” diyen Aydoğan, “Biz yıllardır her çocuğun istediği okulda eğitim görme hakkının olduğu, bir eğitim sisteminin mümkün olduğunu söylüyoruz.  Sınavsız bir eğitim sisteminin mümkün olduğunu söylüyoruz. MEB’in yapması gereken her çocuğun istediği okulda eğitim görmesini sağlayacak sınavsız bir eğitim sisteminin hayata geçirilmesi. MEB şu anda bütün öğrencilerimizin ve eğitim emekçilerinizin sağlık hakkı, bütün toplumun yaşam hakkı için gerekli açıklamaları yapmak zorundadır. Sadece bir gün kaldı. Normal koşullarda olması gereken karar alıcıların her yeni durumda, her somut koşulu tekrar değerlendirerek bir adım atması gerekir. Ama bu ısrarın ve sorulara yanıtlar verilmemesinin hiçbir açıklaması olamaz” diye konuştu.

"ÖĞRENCİLERİMİZ RAKAM DEĞİL KOCAMAN BİR YAŞAM"

Bu sene liseye başlayacak öğrenci sayısının geçen seneye göre arttığına dikkat çeken Aydoğan, “Her çocuğun istediği okulda eğitim görme hakkı olduğunu ve bütün 8. sınıf öğrencilerinden çok hızlı bir şekilde istedikleri okul türü noktasında bir saha çalışması yapılması gerektiğini söylüyoruz. Geçmiş süreçlerde öğrenci sayısının bu noktada olmadığı, süreçte bile istediği okulda eğitim görme hakkı olmayan öğrenciler, örgün eğitim dışına çıktı. Öğrencilerimiz ya özel okullara mecbur bırakıldı ya da istemediği okul türünde okumak zorunda bırakıldı Sınavsız bir şekilde her çocuğun eğitim hakkını esas alan bir planlama hayata geçirilmek zorunda. Eğer geçirilmez ise 1 milyon 700 bin öğrenciden bahsediyoruz, 1 milyon 700 bin yaşamdan bahsediyoruz. Öğrencilerimiz rakam değil hepsi kocaman bir hayat. MEB ve karar alıcıların temel sorumluluğu, sosyal devletin temel ilkesi tek bir kişinin dahil, tek bir çocuğun dahi mağdur edilmemesi gerekir. Çözüm sınavsız her öğrencinin istediği okulda eğitim görme hakkını esas alan bir eğitim” dedi. 

VELİ-DER: ÖNLEMLERİN HER OKULDA EKSİKSİZ UYGULANMASI ÇOK ÖNEMLİ

 “Çocuklarımızın sağlığı ve hayatı tartışmasız her şeyin üstünde” diyerek söze başlayan Veli Derneği (Veli-Der) Başkanı İlknur Kaya Bahadır, “Bu sebeple sınavların salgının kontrol altına alındığı, riskin minimize edildiği bir tarihe ertelenmesi temel talebimizdi. Ancak gelinen aşamada bu erteleme mümkün olmadı. Kovid-19 vakalarının artış göstermesi kaygılarımızın daha da artmasına neden oldu” dedi. Sınav gününe dair önerilerini ise Bahadır şöyle sıraladı: “Sınav günü için çocukların evden çıkıp, sınava girip, tekrar evlerine ulaşıncaya kadar geçen tüm süreci kapsayacak bir güvenlik planlaması yapılmalı. Bildiğiniz gibi çocuklar sınava kendi okullarında girecek. Ancak her çocuk kendi mahallesindeki okula gitmiyor. Bu yüzden taşımalı sistemle eğitim gören kırsal bölgedeki çocukların ve büyük şehirlerde evlerinden uzakta servisle okuluna ulaşan çocukların da ulaşım güvenliğinin sağlanması gerekiyor. Sınavda çocuklarının yanında olmak isteyen aileler gözetilerek, özellikle kırsal kesim için sosyal mesafeli servisler sağlanmalı. Büyük şehirlerde de o gün için toplu ulaşım daha sık olmalı.  Ve araçların her türlü temizlik ve dezenfeksiyonu sağlanmalı. Bu yıl yaklaşık 1 milyon 800 bin çocuk LGS’ye girecek ve aileleri ile birlikte yaklaşık 7-8 milyonluk bir insan hareketi olacak. Sınav günü sadece sınav giriş belgesi ile çocuklar ve aileleri ve sınav görevlileri için izin verilen, çocukların evden çıkıp eve dönüş süreleri gözetilecek şekilde bir genel sokağa çıkış kısıtlaması iyi bir karar. Sınav sırasında alınacak önlemler için bakanlık açıklama yaptı. Bu açıklanan önlemlerin her okulda eksiksiz uygulanması çok önemli. Okul içi sağlık güvenliği için okul idarecileri, öğretmen temsilcileri, rehber öğretmen, varsa okul sağlığı hekim/hemşiresi ve okul aile birliği temsilcilerinden oluşan bir komitenin kurularak her okul için sınav öncesi ve sınav esnasında alınması gereken önlemlerin hayata geçirilmesi ve denetlenmesi sağlanmalıdır. Bu yapılanlar sınav öncesi kamuoyu ile bakanlık yetkilileri tarafından ayrıntılı olarak paylaşılmalı, çocukların ve velilerin kaygıları en aza indirilmelidir.” Bu yıl LGS sonrası için de ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeken Bahadır, “4+4+4 uygulaması ile 59-72 ay aralığında aynı yıl okula başlayan çocuk sayısı dolayısıyla liseye başlayacak öğrenci sayısı geçen yıllara göre altı yüz binden fazla. Bu da açıklanan sınavla öğrenci alan okul kontenjanlarının yetersizliğini gözler önüne seriyor. Yetkililerden talebimiz öğrenci velilerin görüşleri alınarak özellikle akademik lise kontenjanlarının arttırılmasıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Maskeyle sınava girmiş öğrenciler

ÖVDER: ÇOCUKLARIN SAĞLIĞINDAN DAHA MI ÖNEMLİ BU SINAV?

Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği (ÖVDER) İzmir Şube Başkanı Behram Kaya, son gün bile olsa alınan bu yanlış karardan dönülmesi gerektiğini söyleyerek, “Bu sınavlar tabii ki yapılmamalı. 15-20 öğrencinin bir salonda bulunması doğru değil. Bunu biz değil bilim insanları söylüyor. Pandeminin henüz geçmediğini, salgının artarak devam ettiğini görüyoruz. Akla ve bilime uygun bir karar değil. Başka bir zamana ertelenmeli. Bilim insanlarından görüş alınarak 3-5 ay sonraya ertelenebilir. Ne olur yani yer yerinden oynanmaz. Çocukların sağlığından daha mı önemli bu sınav? Ertelenmeli, çocukların bütün hakları da korunmalıdır. Çocukların sağlığı düşünülmeliydi, bu karar sağlıklı değil. Son güne kadar bile olsa biz bu sınavların ertelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sınava çocuklar girmemeli” dedi.

ÖNCEKİ HABER

Adana'da demokrasi güçleri HDP Adana İl Örgütünü ziyaret etti

SONRAKİ HABER

AKP'li Binali Yıldırım, TBMM Başkanlığı için aday olmayacağını açıkladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa