Baro başkanlarının Ankara’ya “Savunma Yürüyüşü” başladı
Avukatlık yasası ve baroların yapısına yönelik müdahale hazırlığına karşı baro başkanları, bulundukları illerden Ankara'ya doğru "Savunma Yürüyüşü" başlattı.
Fotoğraf: Meltem Akyol/Evrensel
AKP hükümetinin avukatlık yasasına ve baroların yapısına yönelik müdahale hazırlığına karşı, baro başkanları bugün bulundukları illerden Ankara'ya doğru "Savunma Yürüyüşü" başlattı.
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Kartal'daki Anadolu Adliyesi önünde yaptığı basın açıklamasının ardından yürüyüşe başladı. Durakoğlu, İstanbul Tabip Odası ve Veteriner Hekimleri Derneğinin de destek verdiği açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaklaşık bir ay önce avukatlık yasasının bazı hükümlerinin değiştirileceği sinyallerini verdiğini hatırlattı.
Baroların Ankara'ya "Savunma Yürüyüşü" başladı
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) June 19, 2020
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu: Yüreğimizin götürdüğü yere yürüyoruz. Bizim yüreğimizin götürdüğü yer, hukuk devletidir. Hukuk devleti için yürüyoruz, Ankara’ya yürüyoruz!#SavunmaYürüyorhttps://t.co/zdVBEeYGWV pic.twitter.com/rjFtO3NagD
Türkiye’de ilk kez 80 baronun bir araya gelerek bu değişikliklere karşı olduğunu belirten Durakoğlu, "Mesleğimizin çok ciddi ve başka sorunlarının olduğunu, dolayısıyla bu teklifin geri çekilmesi gerektiğini, teklif geri çekildikten sonra müzakere edebileceğimizi, başka konular da olmak üzere hepsini kapsayacak Avukatlık Yasa Tasarısı hazırlanabilirse bu konuya katkı da verebileceğimizi, bunlar yapılmazsa eylemlilik sürecine gireceğimizi ilan etmiştik. Bugün de bu sürecin ilk parçası olan yürüyüşe geçiyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında bugün bu saatte baro başkanları Ankara’ya yürüyor. Bu eylemliliği ilan ettiğimiz çerçeve içerisinde de her gün biraz daha arttırarak devam edeceğiz" dedi.
"İHLALLERE SES ÇIKARMAYACAK BARO ARANIYOR"
Avukatlık yasa tasarısında yapılması düşünülen değişikliğin sadece avukatları ve baroları ilgilendirmediğine dikkat çeken Durakoğlu şunları söyledi: "Birden fazla baronun getirilmesine ilişkin tasarı açık bir biçimde halkın hak arama özgürlüğüne getirilmiş bir sınırlamadır. Özellikle de insan haklarına yönelik olarak baroların yaptığı mücadeleyi geri itmeye dönük bir anlayıştır. Bu yine kadına karşı şiddet ve çocuk istismarları karşısında baroların verdiği mücadelenin etkisizleştirilmesi anlayışıdır. Ve bütün bu anlayışların ortaya çıkarabileceği sonuç netice itibariyle halka tesir eden bir sonuç olacaktır. Biz şimdi mücadelemizi aslında sadece kendimiz için, mesleğimiz için değil, onun ötesinde toplum için, halk için veriyoruz. Yani insan hakları ihlalleri olduğu zaman ona ses çıkarmayan baro aranıyor. Yani kadına karşı şiddet olduğunda onu duymayacak baro aranıyor. Yani çocuk istismar edildiğinde onun yanında durmayı beceremeyen baro aranıyor. Sarı baro aranıyor. Nazım bir dizesinde ‘yolculuk başlamaz yürek çağırmazsa’ diyor ya bu yolculuğumuz aslında basit bir yolculuk değil. Biz yürüyeceğiz belki ama inanıyorum ki bir yol açacağız aslında. Açabildiğimiz yoldan siyasal iktidar da gelebilirse eğer bizim gittiğimiz yer hukuk devletidir, yargı bağımsızlığıdır, savunmanın güvenliğidir, insanca yaşamaktır, onurlu yaşamaktır. İşte bunun için yürüyoruz." (İstanbul/EVRENSEL)
İZMİR BAROSU: MESLEK ÖRGÜTLERİMİZİN ELE GEÇİRİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
İzmir'de Bayraklı Adliyesi C kapısı önünde bir araya gelen avukatlar, “Savunma savunmasız değildir” yazılı pankart açarak yaptıkları basın açıklamasında Ankara yürüyüşüne başladıklarını duyurdu. İzmir Barosunun açıklamasına İzmir Tabip Odası, KESK, İzmir Emek ve Demokrasi Güçlerinin temsilcileri de destek verdi.
Burada konuşan İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel, “Bir ihanet projesiyle, bölme, parçalama, ele geçirme projesiyle karşı karşıyayız” dedi
Baroların Ankara'ya "Savunma Yürüyüşü" başladı
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) June 19, 2020
İzmir Barosu Başkanı Özkan Yücel: Yaptığınız her yanlışı teşhir etmeye, karşı çıkmaya, bununla mücadeleye devam edeceğiz. Eğer buna siyaset diyorsanız, barolar siyaset yapmaya devam edecek!#SavunmaYürüyorhttps://t.co/VCAThByv9Y pic.twitter.com/cEPyUOc5Mk
“MÜCADELE ETMEYE HAZIRIZ”
Yücel, “Suskunluğumuzu sesimiz olmadığı şeklinde algılamayın, söyleyeceklerimiz var, yola çıkmaya, mücadele etmeye hazırız. Bu teslimiyet projesini kabul etmediğimizi, asla kabullenmeyeceğimizi ve meslek örgütlerimizin ele geçirilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha duyurmaya gidiyoruz. Bize ‘Siyaset yapıyorsunuz’ diyorlar, yanılıyorsunuz çünkü biz Kaz Dağları'nı, Salda Gölü'nü, Hasankeyf'i korumak için konuşuyoruz. Buna siyaset diyorsanız siyaset yapmaya devam edeceğiz. Biz istismara uğrayan çocukları korumak için, şiddete uğrayan kadınların yanında yer alıp onlar adına adaleti istemek için, hak ihlallerine karşı bütün yurttaşların yanında olmak için, dün mültecilerin bugün Roman yurttaşlarımızın haklarını koruyabilmek için, bütün yurttaşlarımızın sesi olabilmek için mücadele ediyoruz. Yaptığınız her yanlışı teşhir etmeye, buna karşı çıkmaya, bununla mücadele etmeye devam edeceğiz. Eğer buna siyaset diyorsanız barolar siyaset yapmaya devam edecek.”
Açıklama sonrası adliye önünden Ege Üniversitesi Hastanesi önüne kadar yürüyüş gerçekleştirildi. (İzmir/EVRENSEL)
KOCAELİ BAROSU: YASA DEĞİŞİKLİĞİ ORTADAN KALDIRILSIN
Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, Kocaeli Adliyesi önünde yaptığı açıklama sonrası Savunma Yürüyüşü'ne başladı.
Kocaeli Adliyesi önünde "Savunma yürüyor" sloganının atıldığı açıklamaya TMMOB, CHP ve Emek Partisi de destek verdi. Burada konuşan Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir, "Avukatlık kanununda düzenleme yaparak, illerde çoklu baro, nispi seçim ile baroların mensubiyet sorununun ortadan kaldırılmasına yönelik bir yasa tasarısı çalışması var" dedi.
Baroların Ankara'ya "Savunma Yürüyüşü" başladı
— Evrensel Gazetesi (@evrenselgzt) June 19, 2020
Kocaeli Barosu Başkanı Bahar Gültekin Candemir: Yürüyoruz çünkü toplumsal barış, demokrasi ve insan hakları için mücadele eden, bu mücadeleyi görev ve sorumluluk yüklenmiş kurumlarız#SavunmaYürüyorhttps://t.co/3XwMOjoFhA pic.twitter.com/BLtFxFfDeM
"BARIŞ, DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI İÇİN..."
19 Mayıs ve 1 Haziran tarihinde Türkiye'de bulunan 80 baro ve TBB olarak imzaladıkları bildirgelere atıfta bulunan Candemir, "Bu yasa tasarısısının ivediklikle ortadan kaldırılması ve problemlerimize çözüm bulabilmek adına bunu ancak baroların kendi yasalarını yaparak gerçekleştirebileceğini kamuoyuna açıklamıştık. Adalet Bakanı ile bu süreçte temasta bulunduk, taleplerimizi ifade ettik ama yasa değişikliğine ilişkin çalışmalar hızla devam etti. Bugün, o bildirgelerde saklı tuttuğumuz demokratik hak kullanımı doğrultusunda pek çok ilde bulunan baro başkanları olarak Ankara'ya yürüyoruz. Ümit ediyoruz sesimizi duyarlar. Sadece baroların da değil, kamu kurumu niteliğindeki tüm meslek odaları hakkında bölmek, işlevsizleştirmek, görev alanlarını tamamen daraltmayı öngören yasa değişikliği ortadan kaldırılsın, vazgeçilsin. Çünkü bizler toplumsal barış için, demokrasi ve insan hakları için mücadele eden, yasalarında bu mücadeleyi görev ve sorumluluk yüklenmiş kurumlarız" ifadelerini kullandı.
Açıklamanın ardından Kocaeli Barosu yöneticileri alkışlarla adliyenin önünden uğurlandı. Baro başkanları her gün sembolik 10 kilometre yürüyerek, 21 Haziran Pazar günü Ankara’da olacak. (Kocaeli/EVRENSEL)
ADANA: YARGI BAĞIMSIZLIĞI İÇİN YÜRÜYORUZ
Adana'da sabah saatlerinde Adana Adliyesi Taş Bina önünde bir araya gelen Adana Baro Başkanı Veli Küçük ve Yönetim Kurulu üyeleri, 3 gün boyunca Adana’dan başlayıp Tarsus, Tekir, Pozantı, Çiftehan, Ulukışla, Aksaray ve Koçhisar’ın arından Ankara’da diğer kollarla buluşacak.
“AVUKATLARIN GÖREVİ İNSAN HAKLARI, ÖZGÜRLÜKLER VE HUKUK DEVLETİNİ SAVUNMAKTIR”
Adana’da Adliye önünden başlayıp şehir merkezinde yapılan bir yürüyüşün ardından avukatlar yola çıktı. Çok sayıda avukatın katıldığı yürüyüşe Emek Partisi, CHP, KESK’e bağlı sendikalar DİSK Emekli Sen destek verdi. Yürüyüş öncesi açıklama yapan Adana Baro Başkanı Veli Küçük, Baroların görevinin insan hakları, özgürlükler ve hukuk devleti ile demokrasi kavramlarına işlevsellik kazandırmak olduğunu belirterek yargının kurucu unsurlarından olan Baroların bu yüzden hedefte olduğunu belirterek yasanın geri çekilmesini istedi.
“BU YOLDAN BİZİ HİÇ KİMSE ÇEVİREMEYECEK”
Demokrasinin ve hukuk devleti kavramının ayaklar altına alındığı, muhalif kimliklerin hedef haline getirildiği karanlık bir dönemden geçildiğini ifade eden Küçük, “Bu süreç tek adam rejiminin tüm olumsuzlukları ile birlikte tüm toplumun katmanlarını etkileyecek şekilde devam ediyor. Ülkemizin salgın ile mücadele ettiği bir dönemde halkın önceliği, ekonomik sorunlar, işsizlik, sağlıkta yaşanan sorunlarken baroları, tabip odalarını TMMOB gibi yandaş haline getiremediği meslek odalarını hedef haline getirdi” dedi. Küçük, Toplumsal olaylarda, davalarda ortaya koyduğumuz gibi yine kamu yararı bakış açısı ile mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu yolan bizi hiç kimse vazgeçirtemeyecek. Yıldırmayacak” diye konuştu. (Adana/EVRENSEL)
VAN BAROSU BAŞKANI UÇAR: HAK, HUKUK, ADALET İÇİN YÜRÜYORUZ
Ankara'ya doğru yola çıkan Van Barosu Başkanı Zülküf Uçar, Van Adliyesi önünde açıklama yaptı.
Baroların yürüttüğü hukuk mücadelesinin sindirilmek istendiğini söyleyen Uçar, basın açıklamasında şöyle konuştu:
"Bizlerden meslektaşlarımızın haklarını korumamamızı, tutuklu olan meslektaşlarımızın adil yargılanmalarını istemememizi, kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına karşı durmamamızı, toplumun haklarını korumamamızı, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunmamamızı, yurttaşın seçme ve seçilme hakkını gasbeden kayyum uygulamasına, seçilmiş belediye başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanmasına itiraz etmememizi, çevremizin, doğal güzelliklerimizin ve bize kalan mirasın talan edilmesine karşı mücadele etmememizi istiyorlar. Ölüm orucunda olan meslektaşlarımız Av. Ebru Timtik ve Av. Aytaç Ünsal’ın adil yargılanma taleplerini duymamamızı, halen cezaevlerinde olan meslektaşlarımız Av. Bekir Kaya, Av. Selçuk Kozağaçlı, Av. Sevda Çelik Özbingöl’ün ve daha birçok meslektaşımızın yargılamalarına ilişkin hukuksuzlukları görmezden gelmemizi, Av. Tahir Elçi’nin gerçek katillerinin yargılanmamasını istiyorlar.
Van Barosu olarak hak, hukuk, adalet için yürüyeceğiz, tam bağımsız, güçlü bir yargı için yürüyeceğiz, tarihsel sorumluluğumuz gereği, yargının kurucu unsuru olan avukatlığın, mesleğimizin bağımsızlığı için Ankara’ya doğru adım atacağız.
Van Barosu mücadele etmekten hiçbir zaman vazgeçmedi, yasa tasarısı geri çekilinceye kadar da mücadele etmeye devam edecektir." (Van/EVRENSEL)
BURSA BARO BAŞKANI ALTUN, DAYANIŞMAYLA UĞURLANDI
Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, meslektaşı CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, yönetim kurulu üyeleri ve meslektaşlarınca Bursa Adalet Sarayı önünden Ankara’ya uğurlandı.
Bursa Adalet Sarayı önünde Bursa Barosu pankartı arkasında toplanan avukatlar yürüyüşe geçtiğinde Emniyet Müdürlüğü ekipleri de güvenlik önlemi aldı. Yürüyüş korteji Kıbrıs Şehitleri Caddesi üzerinden İnönü Caddesi’ni geçip Ankara Caddesi’ne çıktı. Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu da Altun’la birlikte yaklaşık bir kilometre yürüdü. Altun bu mesafenin sonunda, uğurlamaya gelen Milletvekili Kayışoğlu ile meslektaşlarına teşekkür etti.
Yürüyüşe cübbelerle başlayan Altun ve beraberindekiler, Duaçınarı Tapu Kadastro Bölge müdürlüğü önünde cübbelerini çıkarıp, spor kıyafetleriyle devam ettiler. (Bursa/EVRENSEL)
DENİZLİ BAROSU: BAROLARI KUTUPLAŞAN MESLEK KURUMLARI HALİNE GETİRMEK İSTİYORLAR
Denizli Barosu, baro binası önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Merkezefendi Belediye Başkanı Şeniz Doğan, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum örgütleri ve baroya bağlı avukatlar destek verdi.
Basın açıklamasında konuşan Denizli Barosu Başkanı Müjdat İlhan, "65 yaş üstü avukatlarımız ofisine gidememenin kaygısını yaşarken baroların yapılarının, seçim sistemlerinin değiştirilmek istendiğini öğrendik. Masumca anlatılıp 'temsilde adaleti sağlayacağız' adı altında baroları kutuplaşan meslek kurumları haline getirmek istiyorlar. Yapısı değişen baroda belli bir sayıya ulaşabilen herkes baro kurabilecek. Peki o baroyu kendi iradesiyle seçen meslektaşları o kalıbın içerisine sokup kategorize etmeyecekler mi?" dedi.
"BAROLARDA NİSPİ TEMSİL OLMAZ"
Barolarda nispi temsil olmayacağının altını çizen İlhan, "İcra heyetlerinde nispi temsil olmaz. Meclislerde nispi temsil olur. Baro meclisi kuracağız deseler onu da konuşuruz ama icra heyetlerinde nispi temsil isteniyor. Dünyanın hiçbir yerinde baroların birden fazla yapıya bölündüğü görülmemiştir" diye konuştu.
Yürüyüşün detaylarını aktaran İlhan öncelikle geçmişte hayatını yitiren meslektaşların mezarlarını ziyaret ederek Pazartesi Ankara'da olacak şekilde bir güzergah izleyeceklerini belirtti. (Denizli/EVRENSEL)
MARDİN BAROSU BAŞKANI ELİK: HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNAN BİRKAÇ KURUMDAN BİRİ BAROLAR
Mardin Barosu, baro binası önünde yapılan açıklamanın ardından yürüyüşe başladı. Açıklamaya çok sayıda avukat katıldı. Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, baroların insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü savunan birkaç kurum arasında kaldığına dikkati çekti. Elik, iktidarın baroları da kendi amaçları doğrultusunda dizayn etmeye kalktığını söyledi. Geçirilmek istenen kanun taslağının muhatabının barolar ve avukatlar olduğunu belirten Elik, ancak bunun dikkate alınmadığını belirtti.
Açıklamanın ardından Elik ve beraberindeki baro yönetimi, yürüyüşe başlamak için baro binasından çıktı. Polisler, "Kentte eylem ve etkinlik yasağı" olduğunu belirterek sadece baro başkanının yürümesine izin olduğunu söyledi. Tartışmanın ardından Baro Başkanı Elik ile birlikte bir grup avukatın yürümesine izin verildi. Heyet, Diyarbakır yolu güzergahından Ankara yürüyüşlerini başlattı. Mardin Devlet Hastanesi kavşağına kadar yapılan sembolik yürüyüşün ardından heyet araçlarla Antep’ten yürüyecek olan heyete katılmak üzere yola çıktı.
Mersin, Hatay ve Antalya baroları da düzenlemeye karşı “savunma yürüyüşü”nü başladı. Barolar, kentlerinde bulunan binaları önünde bir araya gelerek, Ankara'ya doğru yürüyüşe geçti. (MA)
TMMOB'DEN BAROLARIN YÜRÜYÜŞÜNE DESTEK
TMMOB Başkanı Emin Koramaz, baro başkanlarının Ankara’da sona erecek “Savunma Yürüyüşü”ne destek verdi.
Yazılı bir açıklama yapan Koramaz, salgın, işsizlik, hayat pahalılığı, yoksulluk gibi ciddi toplumsal sorunların olduğu bu günlerde halkın acil sorunlarına çözüm üretemeyen iktidarın tüm itirazlara rağmen meslek kuruluşları yasasını gündemde tutmaya devam ettiğini söyledi.
Meslek kuruluşlarının varoluş gerekçeleriyle çelişen, Anayasaya aykırı bu değişiklik girişimlerinin karşısında olduklarını belirten Emin Koramaz, “Birliklerimizin demokratik işleyişinin, kamusal gücünün ve toplumcu duruşunun ortadan kaldırılmasına yönelik her türlü girişime karşı mücadele edeceğimizi bir kez daha yineliyoruz. Bu doğrultuda, ‘illerde birden fazla baro kurulması’, ‘seçim sisteminin değiştirilmesi’, ‘avukatların hak ve yetkilerinin sınırlandırılması’na yönelik yapılmak istenen düzenlemelere karşı baro başkanlarının farklı illerden Ankara’ya doğru başlattıkları ‘Savunma Yürüyor’ eylemlerini destekliyoruz. Meslek kuruluşlarının ve meslek mensuplarının görüş ve önerilerini dikkate almayan, ülke menfaatleri ile uyuşmayan, birliklerimizi iktidar güdümlü yapılara dönüştürmek isteyen anti-demokratik girişimlere derhal son verilmelidir. Ülkemizin, halkımızın, mesleklerimizin ve meslektaşlarımızın çözüm bekleyen sorunları ile yüzleşilerek ortak çözümler geliştirilmelidir” dedi. (Ankara/EVRENSEL)
"İNSAN ONURUNUN GÜVENCESİNİ YIKMAK İSTİYORSUNUZ"
Barolarda seçim sisteminin değişmesine yönelik 80 baronun başlattığı yürüyüş ile ilgili Dersim Barosu Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamayı Dersim Barosu adına Baro Başkanı Kenan Çetin okudu. Bağımsız yargı mücadelelerine devam edeceklerini söyleyen Çetin, "Seçme ve seçilme halkına sahip çıkmamıza, hayvan hakları mücadelemize, toplumcu ve demokratik bakış açımıza, avukatlar için gerçek ve kalıcı çözümler istememize karşı çıkıyorsunuz. Yalnızca baroları değil, çocukları, kadınları, ağaçları, parkları, kentleri adalete erişimde dezavantajlı tüm grupları yani bütün ülkeyi susturmak, hukuk devletinin son kırıntılarını yok etmek ve ülkemizde insan onurunun güvencesini yıkmak istiyorsunuz” dedi.
“HALKA SES OLMAK İÇİN MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Halka ses olmak için mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Çetin, "Hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan umudu savunmaya devam edeceğiz” dedi.
Açıklama sonrasında Dersim Mavi Köprü’ye kadar yürüyüş yapan baro üyeleri Munzur Çayı’na karanfil atarak açıklamalarını sonlandırdı. Ardından Baro Başkanı Avukat Kenan Çetin Ankara'ya yürüyüşe geçti. (Dersim/EVRENSEL)
AKP BAROLARDAN NE İSTİYOR?
AKP, Ankara Barosu'nun Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın eşcinsellikle ilgili sözlerine yönelik açıklaması sonrası meslek örgütlerine yönelik müdahale taslağını raftan indirdi.
AKP'nin barolar ile Türk Tabipleri Birliği'nin de aralarında bulunduğu meslek örgütlerinin seçim sistemini değiştirmesine ilişkin tartışma yeni değil. Barolarla ilgili son tartışma ise 2019 yılı Eylül ayındaki "Adli Yıl" açılışında gündeme gelmişti. Adli Yıl açılış töreninin, Yargıtay yerine Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde yapılmasına karşı çıkan 52 baro başkanı, bu tutumu protesto ederek, açılışa katılmamıştı. Adli Yıl açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, törene katılmayan baroları, "adli yıl açılışını sadece mekanından dolayı provoke etmekle" suçlayarak, "Önümüzdeki dönemde ilk çözmemiz gereken meselelerden birinin, barolar başta olmak üzere tüm meslek teşekküllerinin seçim yöntemlerinin temsili demokrasiye uygun hale getirilmesi olduğuna inanıyorum" demişti.
AKP, baroların yönetimlerini değiştirme sonucu da doğuracak iki ayaklı formül üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda hem baro, hem de Türkiye Barolar Birliği (TBB) seçim sisteminde değişiklik düşünülüyor. Mevcut sistemde, baroların blok liste ile seçime gittiğini, bu durumun temsilde adaletini sağlamadığını savunan AKP, baro seçimlerinde "nispi temsil"e olanak düzenleyecek bir değişiklik yapılması seçeneği üzerinde duruyor. Türkiye Barolar Birliği seçiminde de Ankara, İstanbul gibi en yüksek avukatı bünyesinde bulunduran baroların etkinliğini azaltacak formüller tartışılıyor. Avukatlık Yasası'na göre, TBB Genel Kurulu için her baro ikişer delege belirliyor. Avukat sayısı yüzden fazla olan barolar, yüzden sonraki her 300 üye için ayrıca birer delege seçiyor. Bu durum örneğin 45 bin dolayında üyesi bulunan Ankara Barosu'na, TBB Genel Kurulu'nda yüzde 25'e yakın temsil olanağı sağlıyor. AKP ise üye sayısı az olan baroların göndereceği delege sayısıyla büyük illerin göndereceği delege sayısını birbirine yaklaştırabilmek için her 300 üye için bir delege seçilmesi yerine, bu sayının yükseltilerek örneğin her 1000 üye için bir delege seçilmesi formülü üzerinde duruyor.