Barolardan hükümet ve Metin Feyzioğlu’na yanıt: Bağımsız barolar için yürüyoruz
Avukatlık Yasası’nın değiştirilmek istenmesine karşı Savunma Yürüyüşü başlatan baro başkanları, kendilerini hedef alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’na yanıt verdi.
Fotoğraf: Evrensel (Arşiv)
İktidarın Avukatlık Yasası’nı değiştirerek bir kentte birden fazla baro kurmayı mümkün hale getirecek taslağına karşı Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya yürüyen baro başkanları Evrensel’e konuştu. Bir televizyon programında konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun “Bu yürüyüş avukatların, yargının sorunlarını çözmek için midir? Yoksa başka bir şey için midir?” sözlerine de yanıt veren baro başkanları, “Güçlü ve bağımsız barolar için yürüyoruz. Demokrasi, hukuk devleti ve insan hakları için yürüyoruz. Güçsüz bir savunma olursa kim savunacak vatandaşların hakkını” diye sordu.
FEYZİOĞLU’NUN HEDEFİ DÜZENLEME DEĞİL BAROLAR
AKP iktidarının baroların seçim sistemini değiştirerek işlevsizleştirme planına karşı 50’den fazla baro Ankara’ya yürüyor, üstelik sayı sürekli artıyor. ‘Savunmayı savunuyoruz’ diyen baro başkanları pazar günü Ankara’da olacak.
Evrensel’e konuşan baro başkanları Feyzioğlu’nun sözlerine tepki gösterdi, neden yürüdüklerini de bir kez daha anlattı.
OTORİTERLEŞEN YAPININ BAROYA DÜŞEN PAYI DA BU YASA
Yürüyüşün ilk gününe eşlik ettiğimiz dünyanın en büyük barosu unvanına sahip İstanbul Barosunun Başkanı Mehmet Durakoğlu bu konudaki hazırlığın 2009 yılında Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı olduğu dönemde devlet denetleme raporlarına girdiğini hatırlattı. Durakoğlu, “O raporu yazanların bir kısmı şimdi içeride, bir kısmı yurt dışına kaçtı. Yani bunun bir ‘FETÖ’ projesi olduğunu biliyoruz ve şimdi yeniden raftan indi” dedi.
Avukatlık Yasası’nı değiştirerek bir kentte birden fazla baro kurmayı mümkün hale getirilmek istendiğini söyleyen Durakoğlu, “Mevcut baroları yönetilemez hale getirebilmek için de nispi temsil sistemi öngörüyorlar. Diyorlar ki ‘İşte seçimler yapılıyor, hep de siz kazanıyorsunuz. Siz kazandığınız için biz kendimizi temsil edemiyoruz. Biz kendimizi de temsil edebilmeliyiz’. Biz de diyoruz ki, o zaman aynısını siz de yapın. Siz de uzun zamandır seçimleri kazanıyorsunuz, mesela muhalefete bir miktar bakan verin. Yani ortaklaştırın, madem böyle bir anlayış var” ifadelerini kullandı.
Avukatlık Yasası’nda yapılması düşünülen değişiklikler sadece baroları ilgilendiriyormuş gibi görünse de aslında bütün vatandaşları ilgilendirdiğini söyleyen Durakoğlu, bu yasa hazırlığını “Giderek otoriterleşmeye doğru yönelen Türkiye’de baroya düşen pay” olarak tanımladı Durakoğlu, “Bu düzenleme ile düşün ki yargılama sırasında bile, avukatın hangi baroya ait olduğunun belli olması nedeniyle, belki biz belli bir süre sonra yargıç avukat ilişkisinin ortaya çıkardığı durumlardan bahseder hale geleceğiz. Bazı şeyler en güçlü olduğunuz dönemlerde yapılabilir. Darbeciler çok güçlüydü, yaptılar. Şimdi de siyasal iktidarın parmağı çok fazla. Evet yasayı çıkarabilirler ama tıpkı darbecilerin yaptığı gibi geleceğe taşıyamaz” diye konuştu.
‘GÜÇLÜ VE BAĞIMSIZ BAROLAR OLMAK İÇİN YÜRÜYORUZ’
İzmir Barosu Başkanı Avukat Özkan Yücel hem yürüyüşlerine ilişkin son bilgileri aktardı, hem de TBB Başkanı Metin Feyzioğlu’nun sözlerine yanıt verdi. Şu ana kadar yürüyüşe katılan baro sayısını 50’yi geçtiğini belirten Yücel, “Katılamayan meslektaşlarımız da yapılanları onaylamadıkları için katılmıyor değiller, programlarına uyduramadıkları için katılamıyorlar. 80 baromuzun çoklu baro sistemine, baroların bağımsızlığının ortadan kaldırılmasına karşı olduğunu zaten 1 Haziran açıklamalarımızla teyit etmiştik. 30 baro yürüyor diyen Feyzioğlu ya saymayı bilmiyor ya da doğruları söylemiyor” dedi.
Feyzioğlu’nun parti temsilcilerinin yaptığı açıklamalarla neredeyse aynı şeyleri söylediğini belirten Yücel şunları söyledi: “Biz defalarca toplantı yaptık ve taslağa ilişkin eleştirilerimizi 80 baro olarak anlattık. Üstelik Metin Feyzioğlu bunların hepsinde vardı. Biz hâlâ aynı yerdeyiz ama o şimdi baro başkanlarını ayrıştırmaya, terörize etmeye yönelik açıklamalar yapıyor. Bunun anlaşılır ve kabul edilir bir tarafı yok. Ne için yürüdüğümüz daha önce Sayın Feyzioğlu’nun bulunduğu ortamlarda da defalarca söylendi, bir kez daha buradan söyleyelim: Biz avukatlarımızın haklarını korumak güçlü ve bağımsız barolar olmak için yürüyoruz. Biz çocuk istismarı ortadan kalksın, istismar failleri cezalarının bulsun diye yürüyoruz. Biz kadına yönelik şiddet ortadan kalksın, İstanbul Sözleşmesi tüm hükümleri ile tam olarak uygulansın diye yürüyoruz. Biz işkence ve kötü muamele vakalarında cezasızlık kültürüne son verilsin diye yürüyoruz. Biz hukuk devleti ve demokrasiyi korumak için yürüyoruz. Aklınıza gelebilecek bütün dezavantajlı grupların haklarını korumak için yürüyoruz. Biz tarihi olan bir mesleği ifade ediyoruz ve bu tarih avukatlar olmasa ne güzel yönetirdim bu ülkeyi diyen baskıcı yönetimlerle doludur. Ama onu diyenlerin çoğu gitmiştir avukatlık mesleği ise hâlâ varlığını sürdürmektedir.”
ADALET TEMİZ SU GİBİDİR, KİRLETİRSENİZ SİZ DE SUSUZ KALIRSINIZ
Bursa Barosu Başkanı Avukat Gürkan Altun ise düzenlemenin pandemi koşullarında bir kez daha gündeme getirildiğini hatırlattı. “Pandemi var ve bizim yürüdüğümüz bugün sokağa çıkma yasağı var, ama bütün itirazlara rağmen sınav da yapılıyor” diyen Altun, “Pandemi koşullarında yapılmasaydı tepkiler daha sert olurdu, daha büyük kalabalık karşı çıkardı, bu biliniyor. Tabiri caizse yangından mal kaçırıyorlar” ifadelerini kullandı.
Suç işleyen kim olursa olsun herkesin adil yargılanmaya hakkı olduğunu belirten Altun, mağdurun hakkının da suç işleyenin adil yargılanması ile korunacağının altını çizdi: “Siz adil yargılamayı tesis edemezseniz, asıl faili yargılayamazsınız mağdurun haklarına da halel getirirsiniz. İşte arada çıkardığınız aflarla da dengeyi sağlayacağım derken mağdurları daha fazla mağdur edersiniz.”
Şu anda Türkiye’de mağdurun da sanığın da yargı mensubunun da şikayetçi olduğunu söyleyen Altun, “Gözle görülür bir sorun var evet, ama böyle mi olur yani? Bu düzenleme zaten kendisini iktidarın iki dudağının arasında hisseden yargı mensuplarını biraz daha sıkıştıracak. Ve vatandaşlar mağdur olacak. Şimdiki yargılama pratiklerine bakın, buna bir de avukatları, baroları ekleyin. Siz böyle yaparsanız suyu kirletirsiniz ve o suyu siz de içiyorsunuz. Yani kendinize de içecek su bırakmamış olursunuz. Biz bunu 2010’dan sonra gördük, o zaman adil yargılamayı kenara atıp gece yarısını insanların evlerini basanlar, hiçbir kurala riayet etmeyenler aynı şeyleri yaşadılar. Şimdi 2010’da yapılan hatanın tekrarı yapılıyor. Ve biz yine durduğumuz yerdeyiz, adil yargılanma hakkı için ve mesleğimize sahip çıkmak için itiraz ediyoruz Yürüyüşümüz kirlenmesin diyedir” diyor.
SAVUNMA GÜÇSÜZ OLURSA, VATANDAŞIN HAKKINI KİM SAVUNACAK?
Türkiye’de yalnızca 6 kadın baro başkanı var bunlardan 4’ü Ankara’ya doğru yürüyor. Düzce Barosu Başkanı Avukat Azade Ay bu kadın başkanlardan biri.
Sokağa çıkma kısıtlaması devam ederken ulaştığımız Azade Ay, demokratik haklarını ve mesleklerini korumak için yürüdüklerini söyledi. Yürüyüşlerinin aynı zamanda yurttaşların da hak ve hukukunu korumaya yönelik olduğunun altını çizen Ay, “Nispi temsil sistemi dedikleri şey savunmanın gücünü kaybetmesi demek. Biz yargılamanın önemli bir ayağıyız. Yargılamada savunmayı çıkarırsanız, o yargılama adil olmanın çok ötesine gider. Yargılamada savunma ne kadar güçlüyse yargı o kadar güçlü demektir. Güçlü yargı da güçlü bir hukuk devletinin temel ilkesidir. Bir de bu yalnızca hukuk insanlarının meselesi değil, adil yargılanma esas olarak vatandaşların da meselesi. Güçsüz bir savunma olursa kim savunacak vatandaşların hakkını, savunmayı çıkarın aradan vatandaşa ne kaldı, vatandaş kime müracaat edecek derdini anlatmak için. İşte biz bunun için yürüyoruz” diye konuştu
‘BAŞIMIZA BİR ŞEY GELİRSE SORUMLUSU FEYZİOĞLU
Feyzioğlu’nun sözlerine sosyal medya hesabından yanıt veren Antalya Barosu Başkanı Polat Balkan, “TBB başkanlık makamını işgal eden Metin Feyzioğlu, 1 Haziran’da yapılan baro başkanları toplantısında konuşmamı dinlemeye bile cesaret edememişti. Buradan sesleniyorum: Az önce beni ve bazı baro başkanlarımızı yine hedef gösterdi. Başımıza bir şey gelirse sorumlusu o’dur!” diye yazdı.
June 20, 2020
DEMOKRASİ VE SAVUNMANIN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN…
Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük de sosyal medya hesabından “TBB Başkanı Sayın Feyzioğlu’nun bugün CNN Türk’te yürüyüşe katılan barolar ve başkanları için söylediği gerçek dışı, ayrıştırıcı ve hedef gösteren sözlere verilecek çok cevabımız vardır. Ancak gün dayanışma günüdür, mücadeleyi çoğaltarak Ankara’ya yürümeye devam ediyoruz. Hukuk devleti, demokrasi ve savunmanın özgürlüğü için yollardayız, yürüyoruz, istikamet Ankara...” ifadelerini kullandı.
June 20, 2020
BARO BAŞKANLARINI HEDEF GÖSTEREN TBB BAŞKANI
Feyzioğlu’nun sözlerine yanıt veren Aydın Barosu Başkanı Gökhan Bozkurt ise “Altına imza attığınız, bizzat okuduğunuz 1 Haziran bildirisinde yazıyor ne için yürüdüğümüz. Baro başkanlarını hedef gösteren TBB başkanı olarak geçeceksiniz tarihe. Ekranda masal anlatmak değildir başkanlık. Cübbesini teriyle sırılsıklam eden, onu namus bilen başkanlara selam olsun” dedi.
June 20, 2020
(İstanbul/EVRENSEL)