21 Haziran 2020 11:52
/
Güncelleme: 22 Haziran 2020 07:13

Jandarma, Ankara'ya yürüyen Bursa Barosu Başkanı'nı Kirazlıyayla'da engellemek istedi

Baroların Ankara'ya doğru başlattığı "Savunma Yürüyüşü" kapsamında Bursa'dan Ankara'ya yürüyen Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Kirazlıyayla'da jandarma tarafından engellenmek istendi.

Özer AKDEMİR

Baroların yapısı ile ilgili yapılmak istenen değişikliklere karşı Ankara'ya yürüyen Bursa Barosu Başkanı ve üyelerinin madene karşı direnen Kirazlıyayla köylülerini ziyareti, jandarma tarafından engellenmek istendi. Jandarmanın engelleme çabalarına karşın baro üyeleri Kirazlıyayla köylüleri ile buluştu.

JANDARMADAN KÖYLÜLERE "SOKAĞA ÇIKMAYIN" ANONSU

AKP iktidarının baroların yapısı ve seçim sistemi ile ilgili yapmak istediği değişikliklere karşı ülkenin birçok ilindeki baro başkan ve yöneticilerinin Ankara'ya doğru başlattığı "Savunma Yürüyüşü" devam ediyor. Bursa Barosu Başkanı Av. Gürkan Altun, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Av. Asude Şenol ve baro üyesi hukukçuların yürüyüşün ikinci gününde kurşun-çinko madenine karşı aylardır direnen Yenişehir Kirazlıyayla köyüne ziyaretleri, jandarma tarafından engellenmek istendi.

 

Ankara'ya yürüyen Bursa Barosu Başkanı ve üyelerinin madene karşı direnen Kirazlıyayla köylülerini ziyareti, jandarma tarafından engellenmek istendi.

Fotoğraf: Bursa Barosu

Baro Başkanı ve üyelerinin köye ziyareti öncesi jandarma, köylülerin evlerinden dışarı çıkmamaları, aksi taktirde para cezası kesileceği yönünde anons yaptı. LGS sebebiyle tüm ülkede geçerli olan sokağa çıkma yasağının saat 15.00'te sona erecek olmasına rağmen jandarmanın İl Hıfzıssıhha Kurulunun kararlarını bahane ederek sokağa çıkmama anonsu yapması tepkiyle karşılandı.

CEZA TEHDİDİNE RAĞMEN KADINLAR BARO HEYETİNİ KARŞILADI

Bursa Baro Başkanı ve üyeleri köye, sokağa çıkma kısıtlamasından iki saat sonra, saat 17.00'de girmek istedi. Jandarmanın anonsuna rağmen köyün girişinde Bursa Barosu heyetini karşılayan köylüler, heyetle birlikte köy meydanına yürüdü. Yürüyüş sırasında köylülerin "Kirazlıyayla bizimdir bizim kalacak", “Ölmek var dönmek yok” sloganları atması üzerine jandarma yürüyüşün önünü kesti. Jandarma komutanının İl Hıfzıssıha Kurulunun kararını okuyarak toplantı yapılamayacağı uyarısı üzerine baro heyeti, toplantı yapmaya gelmediklerini, Ankara yürüyüşü sırasında köylülerin direnişine destek vermek amacıyla uğrayıp merhaba diyerek yollarına devam edeceklerini söyledi. Baro Başkanı Gürkan Altun, “Köylülerin direnişine destek vermek için uğradık. Yapmaya çalışılan yasal düzenlemeyle baroların çevre mücadelelerine müdahil olmamaları için uğraşıyorlar. Biz buna da itiraz için yürüyoruz. Nerede toplumsal bir sorun varsa onların sesi olmaya çalışıyoruz” dedi.

Ankara'ya yürüyen Bursa Barosu Başkanı ve üyelerinin madene karşı direnen Kirazlıyayla köylülerini ziyareti, jandarma tarafından engellenmek istendi.

Fotoğraf: Bursa Barosu

"KİRAZLIYAYLA'YA ÖZEL YASAK UYGULANIYOR"

Kirazlıyayla'ya özel bir yasak uygulanmaya çalışıldığını söyleyen Gürkan “Buraya gelirken geçtiğimiz Barcın köyünde kahvehaneler açık. Köylüler oralarda toplanıp ürünlerini satıyor ama Kirazlıyayla'da kahvehane kapalı, ürünlerini satamıyorlar. Köylülerin Bursa'ya gidip ürün satmalarında sorun yok ama Kirazlıyayla'da yasak. Yurttaşlara sokağa çıkma konusunda bir baskı söz konusu. Bu insanlar tarlalarını ekecek, hayvanını otlatacak” diye konuştu. Bir süre sonra köyden yürüyerek çıkan Bursa Barosu heyeti, Kirazlıyayla köylüleri tarafından uğurlandı.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İhyanın aslı

İhyanın aslı

Maraş depremlerinin ardından geçen iki yılda ne yiten on binlerce canın hesabı sorulabildi ne de kalanların bir derdine derman olundu. İki yıl sonra iktidar, ”Asrın İhyası” sloganıyla toplumu aldatmaya çalışıyor. Oysa asıl ihya ihaleler, inşaatlar, rezerv alan ilanları, teşvikler, vergi indirimleriyle, depremi gerekçe eden siyasi baskılarla geldi.

Teslim edilen konut sayısı ihtiyacın 3'te biri.

Deprem bölgesinde 'rezerv alan' kılıfıyla halkın evleri, arsaları gasbedildi.

Deprem işçiye yoksulluk, sermayeye 'fırsat' oldu.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Sezgin Tanrıkulu: "Depremin maliyetini en aza indirmek için her ay vergi veriyoruz. Nereye harcandığını bilmiyoruz"

Evrensel'i Takip Et