22 Haziran 2020 23:00

Mersedes Benz Türk İşçisi: Beyaz yaka mavi yaka demeden hareket etmeliyiz

“Kronik rahatsızlığı nedeniyle işbaşı yapamayan arkadaşların yerine de çalışıyoruz. Daha az kişi ile araçları üretmeye devam ediyoruz.”

Fotoğraf: Instant Google Street View

Paylaş

Mersedes Benz Türk İşçisi
İstanbul

Merhaba, Mercedes Benz Türk çalışanı olarak koronavirüs döneminde yaşadıklarımıza değinmek istiyorum.

Koronavirüs salgının etkisinin arttığı süreçte (mart 2020) kapatılan fabrika 1 Haziran’dan itibaren yeniden üretime geçti. Üretim kısmında günlük iki vardiya şeklinde çalışma devam ediyor. Diğer departmanlar için (genel müdürlük, geliştirme ve satış) evde çalışma sistemi tercih edildi. Üretim kısmındaki beyaz yaka diye bilinenler dönüşümlü olarak işyerinde ve evde çalışmalara devam etti.

Gelelim yönetimin koronavirüs süreci sonrası tutum ve davranışlarına. Mavi yaka içerisinde kronik rahatsızlığı olanlar evlerine gönderilerek çalıştırılmadığı gibi hiçbir maddi destek almadılar. Bu insanlar çok zor durumdalar. Çünkü bu insanların ev kirası, faturası, kredi borcu, gibi sıkıntıları var. Fabrikada çalışan arkadaşlar da bu arkadaşların olmaması nedeniyle daha az kişi ile araçları üretmeye devam etmekteler.

Burada sendikaya ilişkin de bir parantez açılması gerekir. Bu çalışma biçiminde ve böylesi bir çalışma durumunda Türk Metal kesinlikle çalışan tarafında olmadığı gibi, dolaylı olarak “dışarıda  edebiyatı” yapar pozisyonda. Dışarıda bir sürü sıkıntı yaşayan, işsiz olan insanların olduğundan bahsederek, bizi yaşanan sıkıntılara razı etmeye çalışmaktadırlar.

Bir diğer konu ise 2020 yılında yüzde 10 gibi komik, enflasyonun altındaki zam oranı. Bunun nedenini sorduğumuzda “Maalesef yapacak bir şey yok” diyerek konuyu kapatıp, “Hoşunuza gitmiyorsa ayrılabilirsiniz” imaları bulunan cümleler kuruluyor.

Sonuç olarak ister beyaz yaka ister mavi yaka olsun, çalışanların ortak paydaları birdir. Hepsi bir şekilde sömürülen ve ezilen kesimdir. Daha da güçlenerek bu duruma dur dememiz gerekir. En demokratik ülkeler dedikleri Avrupa’da bile üretim, yani işçi olmazsa hiçbir şey olmaz. Bunun bilinmesi gerekir. Koronavirüs sürecinde dahi bir an önce üretime geçmeye çalışarak kârlarına kâr katmaya devam etmekteler. Bu sürece bakıldığında da zengin daha zengin, fakir ise daha fakir oluyor. Artık arada ciddi bir fark kalmadı. Beyaz yakalı, memur, mühendis ile mavi yakalı işçinin, yani hepimizin sorunları ortak hale geldi. Bu anlamda ortak taleplerimizle bu baskıcı ve sömürücü uygulamalara topyekün dur dememiz gerekmektedir.

ÖNCEKİ HABER

ÖSYM Başkanı Halis Aygün, YKS hazırlıklarını açıkladı

SONRAKİ HABER

Yabancı ziyaretçiler Mayıs'ta yüzde 99,26 azaldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa