Bir hafta meyve alıyorsak diğer hafta alamıyoruz

Kenan ÇETİN
İzmir

İzmir Buca’da, Buca çarşı kapalı pazaryerine pazar alışverişine çıkan vatandaşlar yaşadıkları sıkıntıları gazetemize anlattı. Vatandaşlar, yüksek fiyatlar nedeniyle ihtiyaçlarını karşılayamamaktan şikayet ederken, özellikle salgın sürecinde işsizliğin arttığını söyledi. Yurttaşlar, salgın sürecinde hükümetin yaptığı açıklamaların aksine kendilerine ya da çevrelerinden birilerine yardım yapıldığını görmediklerini belirtti.

"FİYATLAR YÜKSEK, İŞSİZLİK ÇOK"

Ayşe, 50 yaşında emekli. Ailesi iki kişi. Pazardan aldıklarını gösteriyor. Emekli maaşı ile iki kişinin geçinmesinin mümkün olmadığını ifade eden Ayşe, “Hayat çok pahalı, özellikle bu sene fiyatlar çok yüksek. İstediğimiz her şeyi alabilmemiz mümkün değil. Biz iki kişi olduğumuz halde geçimimizi zorla sürdürüyoruz. Yardım da talep etmedim, yardım yapıldığını da görmedim” diyor.

58 yaşında Hakkı Çeper ise işçi emeklisi. Üç kişilik ailesi olduğunu ifade eden Çeper, pazar alışverişine 170 lira harcadığını söylüyor. “Salgınla birlikte işsizlik çok arttı. Türkiye’nin 37 Avrupa ülkesi içinde satın alma gücünde 31’inci sırada yer aldığı söyleniyor. Bu kesinlikle doğrudur, ben 170 lira harcamama rağmen bunun içinde muz ve et yok, alamadım” diyen Çeper emekli maaşıyla geçimin zor olduğunu ifade ediyor.

"EŞİM ÇALIŞMAZSA KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ İLE GEÇİNEMEZDİK"

Songül Çakır 38 yaşında evli ve 2 çocuğu var. Bir firmada kalite kontrol uzmanı olarak çalışıyor. Çakır, alerjik astım hastası olması nedeniyle pandemi sürecinde 2.5 ay eve gönderilerek ‘kısa çalışma ödeneği’ ile geçimini sürdürmek zorunda kalmış. Fiyatların genel olarak çok pahalı olduğunu ifade eden Çakır, “Sebze ve az az meyve aldım, 135 lira harcamışım. Ben ve eşim çalıştığımız halde rahat rahat alışveriş yapamıyoruz. Bazen bu hafta aldığımız meyveyi öbür hafta almayıp, dönüşümlü almaya çalışıyoruz. Salgın sürecinde eşim çalışmıyor olsaydı, bana ödenen ‘kısa çalışma ödeneği’ ile kesinlikle geçinmemiz mümkün olmazdı. Çok az bir ödenek verdiler. Bence en az asgari ücret düzeyinde olmalıdır” diyor.

İşçi emeklisi 54 yaşındaki Masum Şahin, beş kişilik ailesi olduğunu söylüyor. Herhangi bir yardım görmediğini, fiyatların halen yüksek olduğunu belirten Şahin, “Sarımsak, taze fasulye gibi sebzelere yaklaşmak zor, fiyatlar halen yüksek, eşim çalışmıyor olsaydı halimiz çok zor olurdu” diyerek yüksek fiyatlara tepki gösteriyor.

"ÇOĞU İNSAN BORÇLA HAYATINI SÜRDÜRÜYOR"

Serap, 60 yaşında emekli ve 3 kişilik ailesi var. Pazardan acil ihtiyacı olanları aldığını belirterek, “Pazara 60 lira harcamışım, beşer liralık meyve ve az sebze aldım. Çevremdeki çok insan salgın nedeniyle işinden oldu. Geçinmekte çok zorluk içinde olduklarından hayatlarını borçla sürdürüyorlar. Biz de geçinmekte zorlanınca borç almak zorunda kalıyoruz” diyor.

36 yaşındaki Gıda Mühendisi Fırat da evli ve 3 kişilik ailede yaşıyor. Fırat, her şeyin son yıllarda fiyatının çok arttığını, salgın nedeniylede çok artış olduğunu, eşi de çalıştığı için biraz daha az etkilendiklerini belirterek, “3-4 yıl önce günlük cebimizde kalan bozuklukları biriktirip hafta sonu pazar parası çıkardı. Şimdi ise ATM’den para çekmeden pazarlanmak mümkün değil” diyor.

Hem salgın hem yoksulluk: Biz vatandaş değil miyiz?