23 Haziran 2020 08:32

“Themis’in gözleri daha fazla mı açılacak?”

Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Sanem, soruyor “Baroların bütünlüğünü bozarak ne yapmak istiyorsunuz? Themis’in tarafsızlığı temsil eden kapalı gözleri daha fazla mı açılacak?”

Fotoğraf: Akın Çeliktaş/DHA

Paylaş

Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi Sanem

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve baroların seçim sistemiyle ilgili yapılacak değişimlerin sinyalini 2019-2020 adli yıl açılışında vermişti. Ankara barosu ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yaşanan gerilimin bu konuyu fitilleyen 'ateş' olduğu aşikar.

“AVUKATLAR PARTİYE GÖRE Mİ AYRIŞTIRILACAK?​”

Yapılacak değişikliklere baktığımız zaman özellikle büyük şehirlerin hukuk düzeninin bozulacağını öngörebiliriz. Birden fazla baronun bulunacak olması beraberinde ne gibi sorunlar getirecek? Neye göre ayrışacak avukatlar? Akla ilk gelen cevap partiye göre oluyor. Zaten yargı bağımsızlığının sağlanamadığı mahkemelerde kimin borusunun daha fazla öteceğini bağlı olduğu baro mu belirleyecek?  Bu düzenlemeyi yargı bağımsızlığını savunan avukatların bastırılmak istenmesinden başka bir yaklaşım olarak göremiyorum bu düzenlemeyi. Büyükşehirlerden üye olan delege sayısını azaltmaya çalışmak muhalif üye sayısını azaltmaktır. Bunun neresi demokrasi?

“İKTİDAR NEDEN KORKUYOR?

Barolar halkın sesidir, güncel olaylar karşısında sessiz kalamaz. Gerek Diyanete gerekse hükümete karşı baş kaldırabilir, sözünü söyleyebilir. Avukatlar, savcılar ve hakimler yargının tamamlayıcı unsurlarıdır. Çoklu baro sistemine geçiş yargının üç önemli sac ayağından biri olan avukatlık mesleğinin ve savunma mekanizmasının sonunu  getirecektir. İşte tüm bunları göz önünde bulunduran baro başkanları Ankara’ya doğru savunma yürüyüşüne başladı. Varış noktasına ulaşıldığında Türkiye Barolar Birliğinden olağanüstü toplantı talep edilecekti. Bugün yaşananlara baktığımızda baroların demokrasi mücadelesi, iktidarın engellemesi ile Ankara girişinde polis müdahalesi ile durdurulmaya çalışılıyor. Anayasa madde 34 der ki “Herkes önceden izin almadan silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” Birilerine düşüncelerimiz ve tepkilerimiz silah niteliğinde gelmiş ve korkutmuş olmalı. Bu maddenin iktidar tarafından çiğnenmesinin başka savunması olamaz.

“ÖĞRENCİLER OLARAK ENDİŞELİYİZ”

Bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak barolara yönelik bu düzenleme beni oldukça tedirgin etti. Gelecek halkında endişelerim arttı. Bu endişeleri şöyle sıralayabilirim:

• Meslek hayatıma başladığımda hangi baroya neye göre kayıt olacağım? Kişisel görüşlerim ve hayat tarzım bu durumu etkileyecek mi?

• Themis’i hepimiz biliriz. Yunan mitolojisinde adalet ve düzen tanrıçasıdır. Global olarak hukukun simgesidir ve bu simgedeki kadının gözü bağlıdır bu tarafsızlığını vurgular. Bizim düzenimizde kadının açık olan gözü daha da açılacak mı?

• Biz öğrencilerin endişelerinden kurtulabilmesi için uzun yıllar değiştirilemeyecek değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek sağlam mesleki güvenceye ihtiyacımız var. Tam bağımsız bir hukuk düzeninin teminatını bize versinler ki ona göre yol kat edelim. Adaleti ve barışı teoride değil uygulamada yayalım.

ÖNCEKİ HABER

"Gülistan Doku dosyasında şüpheliye bilgileri önceden kim veriyor?"

SONRAKİ HABER

Meclis’te 6 personelin daha Kovid-19 testi pozitif çıktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa