Hüseyin Aykol: Erdoğan öksürse, canlı yayına geçecek 40 televizyon var
Gazeteciler üzerindeki baskıları ve basının durumunu anlatan Yeni Yaşam Gazetesi Okur Temsilcisi Hüseyin Aykol "Erdoğan öksürse, canlı yayına geçecek 40 televizyon var" dedi.
Fotoğraf: MA
Hüseyin AYKOL
Yeni Yaşam Gazetesi Okur Temsilcisi
AKP çizgisinin iktidara gelir gelmez, medyayı tamamen ele geçirme derdine düştüğü ve bunu önemli ölçüde başardığı biliniyor. Günümüzde Sayın Erdoğan öksürse, hemen canlı yayına geçecek en az 40 televizyon kanalı var. Hakeza iktidarın günlük gazeteleri de, aynı sözleri manşete çekmek için hazır bekliyor. İktidara muhalefet eden çok küçük medya grubuna şimdiye kadar belli ölçülerde tahammül ediliyordu.
Ancak son bir yılda muhalefet eden medyaya yönelik baskılar daha da artmış bulunuyor. Böylesi baskılar, daha önceleri gazetecileri uyduruk gerekçelerle hapse atarak ve gazeteler kapatılarak yapılıyordu. Bu yöntemden halen tamamen vazgeçilmiş olmasa da, son yılda iktidarı desteklemeyen medyaya yönelik baskılarda Radyo-Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Basın İlan Kurumu da (BİK) devreye sokulmuşa benziyor.
"KANALLAR YAYINLARINI KESMEK ZORUNDA KALABİLİR"
Muhalif televizyon kanallara ve gazetelere RTÜK ve BİK tarafından verilen para ya da ilan kesme cezaları, onların yayın yapması önünde oldukça büyük engeller haline geldi. Bu gidişle, para cezalarını ödeyemez hale gelen kimi kanallar, yayınını kesmek zorunda kalabilir. Günlük gazetelerin ilan geliri tamamen sıfırlanabilirse, sadece gönüllülerce yayımlanabilecek gazetelerin yayın kalitesi epeyce düşecek ve okur kaybedecektir.
İktidarın muhalif/alternatif medyaya saldırısını yoğunlaştırmasının ardında iki neden var: Öncelikle kendi medyasına okur-izleyici ilgisi giderek düşüyor. Muhalif/alternatif medya tamamen yok edilirse, okur-izleyici sadece kendi medyasına mecbur kalacak ve böylece seçmeninin aklının karışmasına müsade edilmemiş olacak.
İkincisi büyükşehir belediye başkanlıklarını muhalefete kaptıran iktidar, medyasını söz konusu belediyeler eliyle artık finanse edemiyor. BİK ilanlarına bile muhtaç hale gelen iktidar medyası yüzünden, pastanın kırıntıları bile muhalif/alternatif medyaya nasip olmasın diye, yasaları bile çiğneyerek ilan alabilmesinin yollarını kesmek istiyor ve bu yöntem özellikle ve öncelikle Evrensel’e uygulanıyor.
GÖZÜNÜN ÜSTÜNDE KAŞIN VAR
Sabah’ta ya da Hürriyet’te uygulanmayan “Okurun 2 gazeteden fazla gazete alması” gerekçesiyle Evrensel’in ilanları geçici olarak kesilmişti. Şimdi de “Bir yazarın görüşleri beğenilmedi” diye, yeniden Evrensel’e ilan kesme cezası verildi. Yani olay, gözünün üstünde kaşın var, kertesine getirildi.
Türkiye’nin dünyada basın özgürlüğü konusundaki yeri malum. En küçük bir gerçek habere bile tahammül yok. Bu açıdan basına yönelik baskılarda hem Anayasa ihlal ediliyor, hem de Basın Kanunu. Aslında iktidar açısından Anayasa ve Basın Kanunu bir ölçü değil. Tek ölçü, gerçek haberden duyduğu rahatsızlık. Yani bir haber hoşuna gitmiyorsa o haberi yapanları cezalandırmak için polis, yargı, RTÜK, BİK devreye konuluyor. Ölçüsü bu; sevmediğim haberi yapma, gerçeği yazma!
Hapse atılan, işten çıkarılan, işten çıkarıldığında tazminatı ödenmeyen gazeteciler için mücadele, nasıl örgütlenmekten geçiyorsa, aynı şekilde, iktidara gelmeye niyetli muhalif partilerin de alternatif medyayı ilanlarıyla desteklemeleri gerekiyor.