Bakırtepe altın madeninin kapasite artırmasına köylüler tepki gösterdi

Bakırtepe altın madeninin kapasite artışına gitmesi, yöre halkının tepkisine neden oldu. Köylüler, "Kapasite artışı değil maden kapansın istiyoruz" dedi.

23 Haziran 2020 12:07
Paylaş

Özer AKDEMİR

Sivas'ın Kangal ilçesi Eğricek köyü yakınlarında işletilen altın madeninin kapasite artışına gitmesi, yöre halkının tepkisine neden oldu. Madene karşı açılan birçok dava kazanılmış ve ÇED raporları iptal edilmiş olmasına rağmen 2009/7 Genelgesi'ne göre yeni ÇED'ler alarak üretimine devam eden şirketin kapasite artışı ile ilgili ÇED halkı bilgilendirme toplantısı yapılacak.

MTA TARAFINDAN DEMİR EXPORT'A SATILDI

Antik dönemlerde de altın madeni çıkarıldığı belirlenen Bakırtepe'de 1992 ile 2005 yılları arasında MTA tarafından sondajlı arama çalışmalarının ardından saha 2006 yılında MİGEM tarafından ihale yoluyla Demir Export A.Ş. şirketine satıldı. Maden için işletme ruhsatı 1993 yılında çıkarılan ÇED yönetmeliğinden önce alındığı için ÇED kapsam dışı tutulan altın madene 2012 yılında maden işletme ruhsatı verildi. Madene ÇED olumlu kararı ve işyeri açma ruhsatı ise 2013 yılında verildi.  

2013 yılından bu yana bölgede faaliyette olan madenin yörede yaptığı rezerv arama ve geliştirme çalışmaları sonucunda farklı alanlarda yeni rezervler tespit edilmesi üzerine yeni bir ÇED kapasite artışı süreci başlatıldı. Bugün ÇED halkın katılımı toplantısı bu kapasite artışı için gerçekleştirildi. Köylüler, ÇED toplantısında şirkete tepki göstererek, altın madeninin topraklarını terk etmesini istedi.

"GENİŞLEMESİNİ DEĞİL MADENİN KAPATILMASINI İSTİYORUZ"

ÇED toplantısında konuşan Hüsne Gölbaşı, madenin daha fazla genişletilmesini değil tamamen kapatılmasını istediklerini belirterek, "Demir Export Bakırtepe altın madeni için, Sivas İdare Mahkemesi ve Danıştay olmak üzere 3 defa yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bu kararlar da madenin net bir şekilde mera alanlarının bütünselliğinin bozulduğu belirtiliyor. Demek ki mera alanına bu faaliyet zarar verecek ve herhangi bir önlem de mümkün değil. Dolayısıyla kesin olarak burada madencilik yapılamayacağını söylüyor. Türkiye et, süt üretiminde ciddi sıkıntı yaşarken mera/yaşam alanlarının mutlaka korunması gerekiyor. Bunun önemini de yaşadığımız bu pandemi sürecinde eminim hepimiz çok iyi kavramışızdır" dedi.

Kovid-19 pandemisinin nedeninin tüm dünyada doğanın ve yaşam alanlarının iyi korunamaması ve insan eliyle zarar verilmesi olduğunu ifade eden Gölbaşı, "Demir Export A.Ş Kovid-19 sürecinde bir video paylaşmıştı iyileşeceğiz diyor, videonun sonunda da "Daha iyi insanlar olacağız, kurumlar olarak daha sağ duyulu daha iyi kararlar alarak iyileşeceğiz" diyordu. Madenci şirket bu ÇED toplantısıyla yaşam alanlarımızı yok ederek ne yapmaya çalışıyor. Kendi yaşam alanlarımızda Demir Export A.Ş (Koç Grubu) sayesinde Suriyeli mülteciler gibiyiz" dedi.

KAPASİTE ARTARKEN İŞÇİ SAYISI AYNI KALIYOR

Altın madeninin kapasite artışına gitmesi sonrası mevcut 677,98 hektarlık ÇED alanına 342,74 hektarlık alan İlave edilmesi ile toplam ÇED alanının 1020,72 hektar olacak. Mevcut 47,44 hektarlık Açık Ocak Alanına 121,98 hektar alana sahip yeni bir açık ocak alanı ilave edilecek. Bu kapasite artışlarıyla birlikte maden işletmesinin üretim kapasitesinin ise 2.345.000 m3 (Cevher+pasa)’ten 3.700.000 m3’e (Cevher+pasa) çıkarılması planlanmakta.

83,07 hektarılk pasa alanına 127,48 hektar yeni pasa alanı ilave edilirken, 18, 4 hektarlık yığın liç alana ise 1, 15 hektarlık yeni yığın liç alanı ilave edilecek. ÇED kapasite artışı dosyasında madenin ömrünün ne kadar olacağı ise belirtilmemiş. Madenin ekonomik ömrü ile ilgili kısımda "teknolojik gelişmelere bağlı olarak veya ilgili mevzuat çerçevesinde revize edilmesi gereken araç ve ekipmanlar yenilenerek tesisin uzun yıllar yöreye ve ülkeye hizmet etmesi planlanmaktadır." deniliyor. ÇED başvuru dosyasında madende kapasite artışına gitmesine rağmen yeni personel alınmayacağı, 385 olan personel istihdamında bir değişikliği olmayacağı dile getirilmiş.

MADEN ALANI EĞRİCEK KÖYÜNE 620 METRE

Sivas il merkezine 81,5 km uzaklıkta yer alan maden alanı, Kangal ilçe merkezine 24 km, Çetinkaya Beldesine 7 km. mesafede yer almakta. Madene en yakın köy olan Eğricek köyü ÇED alanından sadece 620 metre uzaklıkta bulunuyor. ÇED Alanının diğer köylere uzaklığı ise şöyle; Elkondu Köyü’ne 2.015 m., Kalkım Köyü’ne 4.625 m., Pınargözü Köyü’ne 2.270 m., Bulak Köyü’ne 2.965 m.

MAHKEME ÜÇ KERE ÇED'İ İPTAL ETTİ AMA...

Arazinin hazırlanması ve inşaat faaliyetleri yürütülürken, "ÇED olumlu" kararının iptali ile ilgili söz konusu kararın iptali için açılan davada Sivas İdare Mahkemesi, Bilirkişi Raporunda yer alan hususları da dikkate alarak 2014 yılında yürütmenin durdurulmasına kararı vermişti. Yargılama sonucunda  Danıştay 14. Dairesi 2016 yılında maden sahası etrafında oluşturulan yeni arazi kullanımları gerekçe gösterilerek “ÇED olumlu" kararının iptaline karar verilmiş, madenci şirket 2009/7 Genelgesi uyarınca yeni ÇED raporu aldı. Şirketin aldığı ikinci 2009/7 Revize ÇED Raporunda; 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak ilan edilen Molladere Höyüğü sit sınırları ve Mera Komisyonu kapsamında mera alanı olarak ilan edilen alanlar çerçevesinde ÇED İzin Alan sınırlarının tekrar düzenlenmesi, Molladere Höyüğü’ne madencilik faaliyetlerinin etkisi, somut olmayan kültürel miras kapsamına alınan Bakırtepe ziyaret yerinin projeden etkilenmemesi için alınacak önlemlerin belirlenmesi hususlarında yaptığı düzenlemeler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 2016 yılında kabul edilerek şirkete yeniden "ÇED olumlu” kararı verilmişti.

ALTINCI ŞİRKETİN AVUKATI TBB BAŞKANI METİN FEYİZOĞLU

Bu ÇED raporuna karşı açılan davada da Sivas İdare Mahkemesi tarafından, Bilirkişi raporunda yer alan hususlar da dikkate alınarak yürütmenin durdurulması kararı verilirken, 2009/7  genelgesi yine şirketin hizmetine sunulmuş ve hazırlanan yeni üçüncü 2009/7 Revize ÇED raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 2018 yılında kabul edildi. Bu arada altıncı şirketin avukatlığını, son dönemde ülkedeki birçok baro ve hukukçu tarafından AKP'nin hukuk üzerindeki baskılarına karşı hukuku değil hükümeti koruduğu yönünde ağır eleştirilere uğrayan TBB Başkanı Metin Feyizoğlu'nun yaptığını da ekleyelim.  

YÖREDE MUTLAK KORUMA ALTINDAKİ TÜRLER VAR

Maden alanındaki arazi çalışmalarında yapılan bilimsel inceleme ve gözlemlerde faaliyet sahasında tespit edilen bitki türlerinin 11’ i LC (Az tehdit altında), 1 tür NT (Tehlike altına girmeye aday) ve 1 tür VU (Zarar görebilir) kategorisinde olduğu raporlandı. Ayrıca işletme sahasından 13 endemik takson tespit edildi.

Faaliyet alanı sınırları içerisinde tespit edilen İki yaşamlı türleri arasında yer alan her iki kurbağa türünün de Bern Sözleşmesine göre “Koruma Altındaki Türler” listesinde yer almakta. Bakırtepe faaliyet sahası sınırları içerisinde ve komşu habitatlarda yaşadığı belirlenen sürüngen türlerinden 6 tanesi “Mutlak Koruma Altındaki Türler” listesinde; kalan 4 sürüngen türü ise “Koruma Altındaki Türler” listesinde yer almakta.

Yörede tespit edilen 40 kuş türünün de Bern Sözleşmesine göre “Mutlak Koruma Altındaki Türler Listesi’nde yer aldığı; 16 kuş türünün “Koruma Altındaki Türler Listesi’nde yer aldığı raporlanmış durumda. Raporda ayrıca Avrupa Doğayı Koruma Birliği tarafından hazırlanan Avrupa Kırmızı Listesine göre yapılan değerlendirme sonucuna göre ise proje alanı ve yakın çevrede var olduğu belirlenen kuş türleri arasında yer alan Mavi Kuzgun “Tehlikeye Yakın” türler kategorisinde yer almakta. Proje sahasında ayrıca 2 memeli türü “Mutlak Koruma Altındaki Türler” listesine girmekte, 4 memeli hayvan türü de “Koruma Altındaki Türler” listesinde yer almakta.

ÖNCEKİ HABER

İmamoğlu 1 yılını anlattı: Çıkar grupları için değil, İstanbullu için çalışıyoruz

SONRAKİ HABER

Diyarbakır Omly Tekstilde Kovid-19 testi yapılmasını isteyen 8 işçi işten çıkarıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa