İsveç'te "Rıza Yasası" ikinci yılında başarıyla uygulanıyor
İsveç'te cinsel saldırı ile suçlanan erkekler aleyhinde açılan dava ve verilen mahkumiyet kararlarındaki artış, "Rıza Yasası"nın etkili olduğunu ortaya koydu.
Fotoğraf: Evrensel
Murat KUSEYRİ
Stockholm
İsveç’te devlet kurumlarının yayımladıkları istatistikler, 2018 yılının 1 Temmuz günü yürürlüğe giren "Rıza Yasası"nın etkili olduğunu, cinsel saldırı ile suçlanan erkekler aleyhinde açılan dava ve verilen mahkumiyet kararlarında artış olduğunu gösterdi.
Suçluluğu Önleme Konseyi (BRÅ), yasanın ikinci yıldönümü öncesi yasanın etkilerini belirleyip kamuoyuyla paylaşmak için bir araştırma yaptı. Sonuçlar yasanın etkili olduğunu, 2017 yılında 190 kişinin cinsel saldırı suçundan mahkum olurken 2019 yılında bu rakamın yüzde 75 oranında artarak 333’e yükseldiğini gösterdi.
Yasanın çıkmasının ardından yapılan titiz araştırmaların daha fazla dava açılması ve mahkumiyet kararlarının çıkmasıyla sonuçlandığı belirtildi.
Suçluluğu Önleme Konseyi, 2015 yılından itibaren İlk Mahkemeler tarafından verilen tecavüz davalarındaki mahkumiyet kararlarını araştırdı.
Konsey, bundan iki yıl önce yürürlüğe giren yasanın beklenenin çok daha üzerinde etkili olduğu değerlendirmesini yaptı. Cinsel saldırı maruz bırakılanların daha önce hissettikleri suçluluk duyma ve suçu kendilerinde bulma duygularına artık kapılmadıklarını belirtti.
Suçluluğu Önleme Konseyi’nin raporunda mahkumiyetle sonuçlanan davalarda daha çok kadınların pasif kaldıkları durumlarda dikkat çekildi. 2019 yılındaki 12 mahkumiyet davasının “dikkatsiz tecavüz” suçlamasıyla verildiği belirtildi.
Mahkeme heyetlerinin en fazla “dikkatsiz tecavüz” suçlamaları sırasında güçlükler yaşadığı ve karar vermede zorlandığı değerlendirmesi yapıldı.
"Rıza Yasası"nda yer alan “ağır dikkatsizlik”in de uygulanmasının sorun oluşturduğu ve hukuk güvencesini maceraya sürükleyebileceği uyarısında bulunuldu. En üst düzeydeki hukuk kurumlarının bu konuda yol gösterici ve belirleyici kararlar vermelerinin önemine vurgu yapıldı.
"Rıza Yasası"na göre sözlü veya fiziki rıza olmaksızın gerçekleşen her türlü ilişkiyi “tecavüz” kabul ediyor.
Yasa, kadınların kişilik haklarını, cinsel hak ve özgürlüklerini koşulsuz güvence altına almayı amaçlıyordu. Yasayla birlikte kadının rıza göstermemesi durumunda gerçekleşen her türlü cinsel ilişki tehdit, şiddet veya baskı olmamasına rağmen “tecavüz” olarak kabul edilebiliyor.